69 syf.
4/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Video: youtu.be/e8OoNfEdUBs Düelloda Islık Çalan. Mustafa Tuğrul Çolak'tan Yer Kuşağı'ndan sonra okuduğum 2. kitap. Düelloda Islık Çalan, 69 sayfalık bir şiir kitabı. Düelloda Islık Çalan'da; aşk, beklemek, cenk, insan, insanın telaşı, sevgi, sevmek, şair ve yaşam gibi temalarda şiirler yer alıyor. Kitap, 3 bölümden
Düelloda Islık Çalan
Düelloda Islık ÇalanMustafa Tuğrul Çolak · Ötüken Neşriyat · 202217 okunma
Çürümenin Kitabı
ÇÜRÜMENİN KİTABI Saatler boyunca, başka saatleri bekleriz... Olmadığın gibi hiç olmayacaksın; ya olduğun gibi olmanın hüznü... Oluşun dışında yaldızlı bir dakika düşlüyorum, güneşli bir dakika, uzuvların işkencesini ve çürümelerinin melodisini aşan bir dakika... "Düşüncelerimizin yönü yüreklerimizinkiyle aynı olmadığından, ayak altına
Reklam
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kelebeğin Rüyası
Aşkın birçok tarifi yapılır, "ölesiye sevmek", "uğrunda ölmek", "onsuz yaşayamamak" gibi. Anadolu'da, "Tahir ile Zühre", "Kerem ile Aslı", "Ferhat ile Şirin", "Leyla ile Mecnun", "Yusuf ile Züleyha", "Memo-Zin", ilk akla gelen aşk
Kelebeğin Rüyası
Kelebeğin RüyasıYılmaz Erdoğan · Doğan Kitap · 2013313 okunma
Terekte kalaylı tasın olaydım Eğdiğinde dağ deviren kaşın olaydım ben sevgilim işte böyle şeyler yazıyorum sana bu eski, diyorlar, bu çok eski türkü gibi sevmek eskir mi sevgilim, onlar hiç türkü dinlememişler mi?
Sayfa 15 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Eski Yazlar Gibi Yeni... idil'ime Seni sevmek niye eski yazlar gibi hep yeni bende gittikçe daha çok hatırlanan bir şey olduğundan belki sevmek de hatırlamak gibi öyle sevindirici, iyileştirici ve gerekli, yan yana dizmek küçük küçük taşları, üst üste koymak mı demeli, peki, bu tören de burçlarımızın birer jesti olsun bize, ama taşlarımız da renkli olsun ki hem atalım hem kıyamayalım atmaya içimize. Beni şiirden yalnız sen kurtarabilir ve yalnız sen atabilirsin şiirin içine yine, peki yaz, de ki bir yaz günü doğmuşuz birbirimize, bu yüzden, yazdan başka bir şey gelmiyor içimden sana karşı ama geçmiyor da hiç yaz sende durmuş bir sevgi saati ve geri kalıyor hep bize kalıyor geri daha ileri gitmesin saati geçmesin bizi de yaz ya biz onu geçersek nereye gideriz ki unutalım unutalım unutmazsak eskir çünkü hatırlamak ilk defa gibidir hep ve her şeyi hatırlayalım, hatırlamak eski yazlar gibi hep yeni ve hep seni sevmek gibi iyi...
BİR KUŞ OLSAN
Bir kuş olsan gökyüzüne yurdum derdim Bir anıt gibi kentimin en kalabalık caddesine Diktim yokluğunu bakıp duruyorum Gittin diye darıldım sanma sakın Bitiyor canım benim Sevmeler de bitiyor apansız Kuru bir leke gibi ilkokul pantolonumda İzi kalıyor belli belirsiz Çorabımın yırtığını saklar gibi misafirlikte Gülümseyerek geçiyorum kalabalık
Reklam
(zamane türküsü) ... Biz ki duvarından memnun olmayan taşlarız Yaşamak, yerini yadırgamaya benziyor, bu çağda... ... Türkü gibi sevmek eskir mi sevgilim, Onlar hiç türkü dinlememişler mi?.. ... Senden geçemiyorum sevgilim Dahası zalim bir duvarın taşıyken Dahası cem karacanın çomağını kıran feleğin esiri ben Sana şöyle yazdım sevgilim Rüyamda sevdiğindim Uyandım el oldum.
Terekte kalaylı tasın olaydım Eğdiğinde dağ deviren kaşın olaydım Ben sevgilim işte böyle şeyler yazıyorum sana Bu eski, diyorlar ,bu çok eski Türkü gibi sevmek eskir mi sevgilim Onlar hiç türkü dinlememişler mi ?
Sayfa 15 - Ötüken Neşriyat Yayınevi -1.Baskı- Ekim 2021
Eski Yazlar Gibi Yeni...
Seni sevmek niye eski yazlar gibi hep yeni bende gittikçe daha çok hatırlanan bir şey olduğundan belki sevmek de hatırlamak gibi öyle sevindirici, iyileştirici ve gerekli, yan yana dizmek küçük küçük taşları, üst üste koymak mı demeli peki, bu tören de burçlarımızın birer jesti olsun bize, ama taşlarımız da renkli olsun ki hem atalım hem kıyamayalım atmaya içimize. Beni şiirden yalnız sen kurtarabilir ve yalnız sen atabilirsin şiirin içine yine, peki yaz, de ki bir yaz günü doğmuşuz birbirimize, bu yüzden, yazdan başka bir şey gelmiyor içimden sana karşı ama geçmiyor da hiç yaz sende durmuş bir sevgi saati ve geri kalıyor hep bize kalıyor geri daha ileri gitmesin saati geçmesin bizi de yaz ya biz onu geçersek nereye gideriz ki unutalım unutalım unutmazsak eskir çünkü hatırlamak ilk defa gibidir hep ve her şeyi hatırlayalım, hatırlamak eski yazlar gibi hep yeni ve hep seni sevmek gibi iyi…
Hüzünlüdür bu yazılar. Karanlık bir odada, bir masa lambasının ışığı altında yazılırlar. Nedendir bilinmez, bazen bir hüzün çöker yüreğime, gece oluverir birden her yerde. Hüznü bile layığıyla yaşamak ister bazen insan. Öyle bir gece işte. Bazen seni bir kalem ve bir kağıttan daha iyi anlayan, yahut daha iyi anlatan hiçbir şey, hiç kimse olmaz. Kalemin kağıtta çıkardığı sesi mi seviyorum yoksa şu beyaz sayfanın adım adım karalanışını mı, bilmiyorum. Gece bu kadar sessiz olunca kalbinin atışını bile duyabiliyor sanki insan. Gece en çok aşkı mı düşündürüyor acaba insana ? Ben hep geceleri hayal kurarım mesela, gün doğunca yok olur hayallerim. Gün ayar ve yıldızlar gibi tek tek kayar hayaller. Sevilmekten daha çok sevmeyi severim ve en çok geceleri özlerim sevmeyi. Ne büyük meziyet bu sevme işi. Baktıkça pır pır eden yüreğinle, gözlerinin içine kadar gülümseyerek, durduramadığın o hep kokusunu alabilecek kadar yakın olma isteğiyle, birbirine dolanan ellerin ayaklarınla... Birini çok sevmek böyle hüzünlü yazılar yazdırmasa keşke, avazın çıktığı kadar bağırtsa, haykırtsa seni tüm dünyaya. Oysa yazmak nasıl da sessiz. Kalemin kağıda haykırışını duyamaz kimse. Bu yazılar yazılır da bir defterde unutulup eskir. Yazılanlar ise yazanın kalbinde koca bir boşluk olup kalır, her bir kelimesiyle. Neyse işte, hüzünlüdür bu yazılar ve bazen iyi değildir geceler.
Reklam
136 syf.
·
Puan vermedi
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Alemdağ'da var bir yılan kitabı aslında okurken ilk bu ne diyor diye satırlar arasında kayboluyor bazı hikayerinde gülmeye başlıyorsunuz şahsen bende öyle oldu her bir öyküsü ayrı ayrı ders niteliğinde aslına bakılırsa okurken hayal mi gerçek mi diye bir düşünüyor insan fakat okurken o karakterleri hayal etmekte komik yani bitek benmi gülerek
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Alemdağ'da Var Bir YılanSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 202010,6bin okunma
Yedi Gitmekmi zor kalmak mı? - kalamayacağını için gitmek zorundaysanız, gitmek zordur. Gidemeyeceğiniz için kalmak zorundaysanız, kalmak zordur... Dokuz Ölmek türleri - pek çok örnek vardır! Yürümek gerekirken durmak, gitmek gerekirken kalmak, kalkmak gerekirken yatmak, görmek gerekirken gözlerini kapamak, konuşmak gerekirken susmak! Ah
136 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. Burda her şey bir insanı sevmekle bitiyor.                                           (s.25/ Alemdağ'da Var Bir Yılan) - Kafa dediğin eskir, ihtiyarlar, ölür bile insan ölmeden, dedi. Sonra kalbini gösterdi: - Eskimeyen, eksilmeyen şey buradadır. Sustu.   (s. 53/ İki Kişiye Bir Hikaye) Kenarları süsleyen zarların oyunu çabuklaşmaya, balık da gitgide saniyeden saniyeye, pek belli bir halde beyazlanmaya başladı. İçimde dülger balığının yüreğini dolduran korkuyu duydum. Bu hepimizin bildiği bir korkuydu: Ölüm korkusu. (s.86/ Dülger Balığının Ölümü) Ah bu yasaklar! Kendi kendimize, başkasının bize, bizim başkalarına, devletin tebaasına, tebaanın devletine, belediyenin hemşerisine, hemşerinin belediyeye koyduğu yasaklar!.. Yasaklarla çevrili bir dünyada yaşamasak yasaksız yaşayamazdık. Halbuki hayvanlar, hele ehlileri, yasaksız ne de güzel yaşıyorlar. Hafif, cilve gib, o da boğaz derdinden doğan zırıltılardan başka, gel keyfim gel, yaşamıyorlar mı? Yasakları kabul ettik. İnsanoğlu için yasaklı hayvandır da diyebiliriz. Mikroplar bile birer yasak değil mi? Aşklar yasaktır. Gün olur, sular, yemişler bile yasaktır. İnsanlar birbirine yasaktır. (s.98/ Çarşıya İnemem) . . . Sait Faik'i anlayabilmek için yazarı derinlemesine bilmek lazım. Öykücülüğe yeni bir tarz getiren yazarın hayatı sorgulama biçimi dümdüz değil, bazen bir yılanın uykusunda, bazen bir martının yoldaşlığında, bazen çilingir sofrasında... Okumak bazen zor ama anlamlar derin.. Okunmalı mı? Evet
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Alemdağ'da Var Bir YılanSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 202010,6bin okunma
Resim