Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
BİR KUŞ OLSAN
Bir kuş olsan gökyüzüne yurdum derdim Bir anıt gibi kentimin en kalabalık caddesine Diktim yokluğunu bakıp duruyorum Gittin diye darıldım sanma sakın Bitiyor canım benim Sevmeler de bitiyor apansız Kuru bir leke gibi ilkokul pantolonumda İzi kalıyor belli belirsiz Çorabımın yırtığını saklar gibi misafirlikte Gülümseyerek geçiyorum kalabalık
Hüzünlüdür bu yazılar. Karanlık bir odada, bir masa lambasının ışığı altında yazılırlar. Nedendir bilinmez, bazen bir hüzün çöker yüreğime, gece oluverir birden her yerde. Hüznü bile layığıyla yaşamak ister bazen insan. Öyle bir gece işte. Bazen seni bir kalem ve bir kağıttan daha iyi anlayan, yahut daha iyi anlatan hiçbir şey, hiç kimse olmaz. Kalemin kağıtta çıkardığı sesi mi seviyorum yoksa şu beyaz sayfanın adım adım karalanışını mı, bilmiyorum. Gece bu kadar sessiz olunca kalbinin atışını bile duyabiliyor sanki insan. Gece en çok aşkı mı düşündürüyor acaba insana ? Ben hep geceleri hayal kurarım mesela, gün doğunca yok olur hayallerim. Gün ayar ve yıldızlar gibi tek tek kayar hayaller. Sevilmekten daha çok sevmeyi severim ve en çok geceleri özlerim sevmeyi. Ne büyük meziyet bu sevme işi. Baktıkça pır pır eden yüreğinle, gözlerinin içine kadar gülümseyerek, durduramadığın o hep kokusunu alabilecek kadar yakın olma isteğiyle, birbirine dolanan ellerin ayaklarınla... Birini çok sevmek böyle hüzünlü yazılar yazdırmasa keşke, avazın çıktığı kadar bağırtsa, haykırtsa seni tüm dünyaya. Oysa yazmak nasıl da sessiz. Kalemin kağıda haykırışını duyamaz kimse. Bu yazılar yazılır da bir defterde unutulup eskir. Yazılanlar ise yazanın kalbinde koca bir boşluk olup kalır, her bir kelimesiyle. Neyse işte, hüzünlüdür bu yazılar ve bazen iyi değildir geceler.
Reklam
Bu Gün Seni Yüreğimde Öldürdüm...! Ne Zaman Islatsa Yağmur Bu Kaldırımları Buğulu Bir Hal Alır Gözlerim Sonra Süzülür Gözyaşı Tanecikleri... Ne Zaman Ağlayıp Sızlasa Bir Yorgun Bulut Kıramaz Gönlüm Esaret Zincirlerini... Yüreğim Saçlarımdan Dağınık Gözlerimde Ümitsiz Bir Bekleyiş, Kederler İçinde Yalnızlığımı Öğütüyorum... Sevgimi Ayağının Altına
Hani istiyorsa arar ve özlerse söyler diyoruz ya, çok istemesine rağmen hiç aramayanı ve çok özlemesine rağmen hiç özlememiş gibi davrananları gördüm.. Kusura bakmayın aşkta mutlak kural yoktur kimisi bu duyguları göstere göstere yaşarken kimisi'de gizli gizli yaşar.. Belli etmese de çok seven, yüreğinde kopan fırtınaları damla damla içinde yaşayan ve söylemese de çok özleyenler var. eğer karşı tarafa bencilce gelmicekse, sevdiğinizi, özlediğinizi söyleyin, çünkü sevdiginizi, özlediginizi gizlemeniz başkasına fırsat vermenizdir. Suna takılmayın.. "seni seviyorum" cümlesini çok sarfetme eskir!  ve  "seni seviyorum" deme sadece aşık olunca kullan! ya da "seni seviyorum" demeden önce binbir hokkabazlık yap ve şirin görün ki sevdiğin sevildiği için kendini dev aynasında görmesin ve inlet, süründür, aklını başına getirt, mahvet! .. bunların alayı yanlış.. Sevmek utanç verici bir şey mi ki kaçmak gerek veya söylememek gerek ? ne olursa olsun kendini ne sanırsa şansın, insan kendini bildiğinden ibarettir siz kendinize yakışanı yapın ve dünyada  görmek istediğiniz değişiklik siz olun.. ..ve unutmadan..nasıl geldiginiz değil önemli olan nasıl gittiginizdir yani Bencil olmayın... Mymasal
Kaç gece eskir daha Daha kac düş kırığı çoğalır Sevmek de yorulurmuş Beklemek yorulmaz mı beklemekten.