Candan Badem yazdı: Mehmet Perinçek Büyük Sovyet Ansiklopedisi’ni nasıl sansürledi? Mehmet Perinçek, Rus Devlet Arşivlerinden 150 Belgede Ermeni Meselesi (İstanbul: Kırmızı Kedi Yayınları, genişletilmiş altıncı basım, 2013) adlı kitabında ve başka yerlerde Ermeni milliyetçi partisi Taşnaksütyun’un işlediği cinayet vb. suçlara dair çarlık ve
144 syf.
3/10 puan verdi
·
Read in 18 hours
Hilal ve Demir Haç
Kitap 'içindekiler' kısmında da belirtildiği gibi 7 ana başlığa sahip. Kitabı Türkçeye çeviren Dr. Mert Akçanbaş ayrıntılı bir açıklama yaparak kitabın içinde neler olduğunu ve 'sevr'den günümüze Batılıların planlarının değişmediğini anlatıyor. O yüzden dikkatli olmakta yarar var. Bu kitapta onların 1900'lü yılların ilk döneminde neler
Hilal ve Demir Haç
Hilal ve Demir HaçE. F. Benson · Destek Yayınları · 201123 okunma
Reklam
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Yıkılmayan Son Kale: "Mustafa Kemal Atatürk!"
“Milletimizin zalim olduğu iddiası da sırf iftiradan, baştan başa yalandan ibarettir. Hiçbir millet, milletimizden daha çok yabancı unsurların inanç ve âdetlerine riayet etmemiştir. Hatta denilebilir ki, başka dinlere mensup olanların dinine ve milliyetine riyetkar olan (saygı gösteren) yegâne millet bizim milletimizdir.” –
Tarih Üzerinden Psikolojik Savaş ve Atatürk Dersi
Tarih Üzerinden Psikolojik Savaş ve Atatürk DersiCengiz Özakıncı · Otopsi Yayınları · 201873 okunma
Sevr Barışı!
Ankara'da Millet Meclisi'nde Sevr görüşmeleri yapılırken Nebil Efendi'nin ''Boşuna yorulmuşlar, Türkiye yok diyeydiler daha iyi ederlerdi'' sözü her şeyi net ve kısa anlatıyordu.
Sayfa 264
Özetle!
Ermenistan devletinin ilk Başbakanı Ovanes Kaçaznuni bir raporda şunları söylemiş: “TÜRKLERE BİZ SAVAŞ AÇTIK “OPERASYONA KATILDIK“ 1914 sonbaharında, Türkiye henüz savaşan taraflardan birine katılmadığı dönemde, Güney Kafkasya’da büyük gürültü içinde ve enerjik biçimde Ermeni gönüllü birlikleri oluşturulmaya başlandı. Sadece birkaç hafta
“... Vahdettin; "Türkiye'nin bugünkü ıstırabından sorumlu olanlar nüfusun ancak yüzde onudur" dedi; kısa bir duraksamadan sonra devam etti: "İngiltere Anadolu'daki savaşı neden durdurmuyor, anlamıyorum. Birkaç savaş gemisini İzmir'e, bir-ikisini de Karadeniz'e yollamanız, iki yanı da mantıklı davranmaya zorlar." (İngiliz Yüksek Komiseri) Sir Rumbold Padişah'a hayret ve gizli bir acıma ile baktı. Çok zavallı bir duruşu vardı. İngiltere Sevr'e karşı çıkan M. Kemal'i değil, elbette Sevr'i benimseyen onu tutacaktı. Ama bu 600 yıllık devletin hükümdarının, olup bitenlere akıl erdiremediği anlaşılıyordu. Ne Yunanistan'ın İngiltere için anlamını kavramıştı, ne de Ankara'nın bir çift savaş gemisiyle dize getirilemeyeceğini. Sözü uzatmadı, "Barışı sağlamak için uygun zamanın henüz gelmediğini" söylemekle yetindi. Konuşma Vahidettin'in sızlanmaları ve Yüksek Komiser'in avutucu cevapları ile sona erdi. Konuşmanın tutanağı, tarihin gurur ve utanç verici olaylarla dolu belgeliğinde hak ettiği yeri aldı. “
Sayfa 244Kitabı okudu
Reklam
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.