sana geldim, son'a.. sende yeryüzüdür gölde vuran ey suların sonsuzluğu bakışlarım demir atsın gözlerinin limanına fırtınalar yorgunu yüreğim sana bütün sabahlarım sesinde ağarsın keder tırmanmasın yüzüme bir daha sarmaşık gibi öpüşlerin damlasın çöl dudaklarıma biliyorum yüreğin durgun sudur dindiğim, korku kıyılarımı sildiğim sana geldim sustum ve yumdum iki damla ateş düşürdüğün gözlerimi al uslandır korsan bedenimi gece kanat çırpsın parmaklarımda birbirimizden kaçıracak yerimiz kalmasın birleşsin yağmur soylu ellerimiz bırak, öpüşlerim ağzını kapatsın uzun uzadıya susarak kalalım birbirimizde sabaha söyleyecek söz bırakmayalım köpekler gibi havlayan acılarımız sussun sevda çözmesin kendini bizden sularca gülüşelim yüreğin alıkoysun gitmelerimi sana geldim 'sona'.. Seyduna Türküleri - Sen Hiç mi Bahar Görmedin
Sürgün
nicedir seyduna'nın dağlarında kuşlar yerine kurşunlar kanat çırpardı. kurşun, kendi çığlığına uyanır, kendinden utanırdı bu coğrafyada, ki hiç sevmedi sesini, ismini... ölüm arayan, ışığında oturur ağlardı. ne zaman çığlık kopsa, bilirdi, ardı derin susku kuyusu olurdu, bir yaprakta olsun solumazdı hayat. şehirleri birbirine
Reklam
Hakan Yeşilyurt ~ Acıya Gülmek (Seyduna Türküleri)
youtu.be/NA9unyCjyGw ...meğer ne yalnızız insan olmuşsak, ...yaprak gibi dalda sessiz solmuşsak, ...yeri gelmiş acıya da gülmüşsek, ...sana olan sevdamdır bilesin...
Metin Altıok
Metin Altıok
'un dediği gibi: Sen orda şimdi bir hüznü köpürt, Ben bir çocuğa su vereyim burada, Ben ki kiracıyım bir acıya.
İlkay Akkaya-Hadi Git
tamamlanmış yalnızlık olur ömrüm gidersen temelli susarım gülüm içim acır, ürperirim ormanlarca en ağır yara olursun yüreğimde yıldızların en uzağı gibi susarım yangınlar başlar sustuğum yerimden içim acır, ürperirim ormanlarca en ağır yara olursun yüreğimde en sağır yara kalırsın Seyduna'da
Tunay Bozyiğit
Tunay Bozyiğit
youtu.be/mJukgV41DJQ?si=...
sana geldim, son'a.. sende yeryüzüdür gölde vuran ey suların sonsuzluğu bakışlarım demir atsın gözlerinin limanına fırtınalar yorgunu yüreğim sana bütün sabahlarım sesinde ağarsın keder tırmanmasın yüzüme bir daha sarmaşık gibi öpüşlerin damlasın çöl dudaklarıma biliyorum yüreğin durgun sudur dindiğim, korku kıyılarımı sildiğim sana geldim sustum ve yumdum iki damla ateş düşürdüğün gözlerimi al uslandır korsan bedenimi gece kanat çırpsın parmaklarımda birbirimizden kaçıracak yerimiz kalmasın birleşsin yağmur soylu ellerimiz bırak, öpüşlerim ağzını kapatsın uzun uzadıya susarak kalalım birbirimizde sabaha söyleyecek söz bırakmayalım köpekler gibi havlayan acılarımız sussun sevda çözmesin kendini bizden sularca gülüşelim yüreğin alıkoysun gitmelerimi sana geldim 'sona'.. Seyduna Türküleri - Sen Hiç mi Bahar Görmedin
Fedailerin Kalesi Alamut
Viladimir Bartol'un "Fedailerin Kalesi Alamut" romanını az önce bitirdim. Bir yanım bitmesin diye okumamam gerektiğini söylüyordu ama bırakamadım elimden. Hüzünlüyüm şimdi. Ne çok alışmıştım Seyduna'ya Apama'ya, Meryem' e İbni Tahir'e... Birden yanlız kaldım sanki. Michael Biggins'in roman hakkındaki bir sözü ile bitireyim. "Bartol'un 'Alamut' taki en büyük başarısı, hikaye anlatıcısı olarak ortadan kaybolmayı başarıp, hikayeyi karakterlerinin sürdürmesine olanak vermesinde gizlidir."
Reklam
Ayrılıklar uyandırmalı kör yüreğimi Cehennem yangınlarından Ölmeden çıktıysa bedenim Artık benim olmalıyım Benim... Yeter yüreğimi bir çift gözün ateşine Rehin verdiğim... ~Seyduna
Acıya Gülmek-Tunay Bozyiğit Seyduna
Biliyorum sen yine parmak uçlarında üşüyorsun... aramızda kıvrılıp yatan uzaklığa inat, ayaklarınla kasıklarımın kasırgasını, ellerinle yüreğimde yaktığın ateşi düşlüyorsun. sularımız sızıp karışıyor ay karanlıkta ve çırılçıplak bir ırmağa dönüşüyoruz yatağımızda. apansız pencerende gülümsüyor güneş, ne güzel! bütün parmakların tıkır tıkır işliyor. iştahla biliyorsun, yaşamaktır aşk geceyle gündüzün sessiz geçişi midir bir uyku boyunda delice bir yangın parmaklarının buzulunda ah şahrud, her yerimiz nasıl da şaşırıp kalmaya istekli!
ACIYA GÜLMEK öpüyorsam ayrılığı gözünden söküyorsam yüreğimi göğsümden geçiyorsam gözlerinin içinden sana olan sevdamdandır bilesin geçiyorsam bir çiçeğin özünden sana olan sevdamdandır bilesin
Reklam
https://www.youtube.com/watch?v=2e3fe9I2cyU
(Yitik öyküdür) Tarihten iki ayrı coğrafyaya damlayan İki ayrı yürekte durmadan kanayan Seyduna’yla Şahrud Yüreklerin akarken bıraktığı izi Birbirlerinin gözlerinde aradılar. Yoktu.
Seyduna türküleri- Al götür
Çıkarmadım sesimi ama, ben seni terkedilmiş bir Tanrı gibi bekledim... Sahi sevgili Tanrım, bu kadar mutsuzluğu nasıl yakıştırdın ömrümüze... m.youtube.com/watch?v=3Xqc2I2...
Resim