Bir SEYDUNA dinleyelim geçer belki...
youtu.be/rl8J6r9LKuU ..::: AHMAK GÖNÜL :::... Ahhh koruyabilseydim böylesi zamanlar için eşkiyalığımı Çapraz fişekliklere mermi diye sürerdim yalnızlığımı Sonrada bir dağ başının pusatında Sisin gümüşten yatağına çekerdim, geri kalanımı.. Meğer teslim etmişim dürbünlerin uzağı yüreğimi İki çıplak silah gibi üzerime
Sırça köşklerinizde, yumuşacık yastıklarınızda dinlenecek, yemyeşil bahçelerde dolaşacaksınız. Nadide çiçeklerle dolu bu bahçeler misler gibi kokuyor olacak. Badem gözlü, narin kızlar size en güzel nimetleri sunacak, hepsi sizin emrinize amade olacaklar! Allah sizlere açılacak bu bahçelerin anahtarını Seyduna'ya verdi. O da bu kapıları ancak emirlerine harfiyen uyanlara açacak.
Sayfa 115 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
510 syf.
·
Not rated
Evet okuduğumda her dakika şaşkınlığım daha ne kadar artabilir dedikçe sürekli şok olduğum bir kitap.İsmaili tarikatının lideri ,fedailerinin tabiriyle "Seyduna" gerçek adı İbni Hasan Sabbah .Ömer Hayyam'ın Melikşah'a önerdiği ve daha sonradan Nizamülmülk'ün rakibi olan İbn-i Hasan Sabbah. İbn-i Sabbah Ömer Hayyam ve Nizamülmülk 3
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201242k okunma
Aşkın dile düşmüş halidir. Sevmek isterdim, Seyduna'nın Şahrud'u sevdiği gibi. Lakin, önce Seyduna olmak gerek!
Öpüyorsam ayrılığı gözünden, Söküyorsam yüreğimi göğsümden. Geçiyorsam gözlerinin içinden, Sana olan sevdamdandır bilesin. Geçiyorsam bir çiçeğin özünden. Sana olan sevdamdandır bilesin. Meğer ne yalnızız insan olmuşsak, Yaprak gibi dalda sessiz solmuşsak. Yeri gelmiş acıya da gülmüşsek, Sana olan sevdamdandır bilesin. Yeri gelmiş
Akşam Hasan, İbni Tahir'i yanına çağırdı. "İmanın sağlam mı artık?" "Evet , Seyduna ." "İstediğim vakit cennet kapılarını açabileceğime inanıyor musun?" "Evet , Seyduna ." Odada yalnızdılar . Hasan, İbni Tahir'i tepeden tırnağa süzdü. Onu bahçelere gönderdiğinden bu yana ne tür değişiklikler olmiştu ? Biraz zayıflamış , yanakları solmuş , avurtları çökmüş . Gözleri kederle parıldıyor. Mekanizması korkutucu bir güvenirlilikle işliyordu. " Ebedi mutluluğu hak etmek ister misin ?" İbni Tahir titredi , Hasan'a yalvaran bakışlarla bakıyordu . "Ah... Seyduna !" Hasan başını eğdi . Bir anlığına içinde derin bir sızı hissetti. Öteden beri fedaileri işte bu sebeble yakından tanımak istememişti. " Cennet kapılarını sana boş yere açmadım . Güçlü bir imana sahip olmanı arzu ettim. Vazifelerini başarıyla yerine getirdiğinde seni bekleyen mükâfatları gör istedim. El -Gâzali 'nin kim olduğunu bilir misin ?" "Sufi'yi kastediyorsun değil mi , Seyduna ?" " Evet , Tehafütü'l Felasife adlı eserinde öğretimize en sert biçimde saldıran adam . Bir yıl kadar önce Başvezir onu Bağdat'taki bir medresenin müderrisliğine atadı. Vazifen gidip onun talebesi olmak.Ey ,Oğul ! Çok kalın değil . Sen zeki bir gençsin. Bir gecede okuyup özümsersin bunu. Yarın seni bekleyeceğim . Artık doğrudan benim emrimdesin .
Sayfa 369 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
451 öğeden 361 ile 370 arasındakiler gösteriliyor.