"aç sabahlayıp da kılıcını çekmeyene şaşarım" diyor ebuzer . bu lafı ederken dili , dini ,ırkı , çağı farklı olan spartaküs'ten haberdar mıydı? sanmam ; ama insanlık onuru, farklı coğrafyalarda, farklı sentezlerden çıkan insanları ortak bir sonuca ulaştırıyor :zulme direnme .Bu sonuca ulaşan kişi yeri geliyor Roma'da Spartaküs oluyor , yeri geliyor Medine'de Ebuzer ; bazen Virginia'da John brown olarak vücut buluyor , kah Anadolu'da Şeyh Bedreddin, Börklüce Mustafa , Torlak Kemal, pir Sultan . Efendi-köle veya ezilen-ezen diyalektiği tamamen ortadan kalkmadığı sürece de , bu hikayeler çağlar boyunca devam edecek gibi duruyor .
işte howard fast , bu kitapla, bu çarka ilk çomak sokan spartaküs'ün destanını anlatıyor bize .
fazla söze gerek yok; anlatım,hikaye, dil ve çeviri mükemmel