Ah Ah Diyorum sadece
Şeyh Şamil'in torunu merhüm Said Şamil Efendi'nin şöyle bir sözü var "Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri bir asır önce gelmiş olsaydı, Osmanlı İmparatorluğunun mukadderâtı değişmiş olurdu."
Sayfa 5 - EnvarKitabı okuyor
Gazi Muhammed, İmam Hamzat ve Şeyh Şamil'in 35 yıl süren ve on binlerce Rus askerinin öldürülmesi ve binlerce Kafkas yiğidinin şehadetiyle sonuçlanan cihad ve direnişinden mi kaynaklı yoksa Kafkas halklarının baş eğmeye pek müsait olmayan onurlu halkından mı bilinmez ama bilinen bir gerçek var ki Ruslar buraların halklarını hep ötelemiştir. 19. yüzyılda, 1944'te ve 1990'lı yıllarda pek çok kez soykırıma maruz bırakıldılar.
1990'lı yıllarda bağımsızlık ilanıyla birlikte başlayan savaşlarla dünya gündemine oturan Çeçenistan, Şeyh Şamil'den bugüne Rus işgaline karşı direnişin tarihini yazan bir coğrafya oldu.
Çar Nikola tüm hamlelerine karşın Şeyh Şamil'i sarsamadığını anlayınca bu kez doğrudan ona bir teklif götürmeye karar verdi. Çar, Şeyh Şamil'e eğer Kafkasya'daki Müslümanları tek bayrak altında toplama sevdasından vazgeçerse kendisine en büyük makamların, rütbelerin verileceğini, başına krallık tacı giydirileceğini, Çarlık hazinelerinin ayakları altına serileceğini söyleyerek Şamil'i sarayına davet etti. Bu teklifi alan Şeyh Şamil Çar'a derhâl yanıt verdi. Büyük Müslüman lider cevabında şöyle diyordu:
“Ben, Kafkas Müslümanlarının hürriyetlerine kavuşması için silaha sarılan gazilerin en aşağısı Şamil, Allah Teâlâ'nın himayesini, Çar'ın efendiliğine feda etmemeye yemin eden, özü sözü doğru bir Müslümanım. Çar ile görüşmek üzere, beni hâlâ Tiflis'e çağırıp duruyorsunuz. Davete icabet etmeyeceğimi bildiriyorum. Bu yüzden fani vücudumun parça parça kıyılacağını ve hayatımı verdiğim şu vatan topraklarında taş üstünde taş bırakılmayacağını bilsem kararımı asla değiştirmeyeceğim. Savaşacağım. Cevabım bundan ibarettir. Nikola ve köleleri böyle bilsin.”
Sayfa 18 - Şeyh Şamil
Şeyh Şamil
Tarih 1797 senesini gösterdiğinde Dağıstan'ın Gimri köyünde bir çocuk dünyaya geldi. Babası Avarlardan Muhammed, annesi Avar beylerinden Pir Budak'ın kızı Bahu Mesedu, çocuklarına dedesi Ali'nin adını verdiler. Ama bir tuhaflık vardı. Çünkü Ali sürekli hastaydı. Çevresi çocuğun sıhhat bulması için adının değiştirilmesini teklif ettiler ve bir de bu yol denendi. Bu geleneksel inancın etkisiyle ailesi Ali'nin adını Şamil (Şâmüil, Şemüil) olarak değiştirdi. Gerçekten de kısa bir süre sonra Şamil sağlığına kavuştu.
Sayfa 16
Son alıntıyı Altın vuruş tadında paylaşıyorum,buyursunlar; :D
Çarın davetlisi olarak sarayı gezen ve ziyaretlerde bulunan İmam Şâmil'e Çar Aleksander sorar:
- "Sarayımı nasıl buldunuz?"
Şâmil cevap verir:
"Haşmetli Çar hazretlerine de malumdur ki Cenâb-ı Hak dünyayı Hristiyanlara ahireti Müslümanlara vaat buyurmuşlardır. Hakiki cennete gidemeyeceğinize göre sarayınızı suni cennete çevirmekte isabet buyurmuşsunuzdur.
Ultimatom vermeyi bilmeyenleree :)
Şeyh Şâmil'in babası Muhammed Dengav şaraba biraz düşkündü. Genç Şâmil bir gün saygı ile babasının huzuruna çıktı. Elini öptü ve ültimatomunu verdi: "Baba, artık şarap içmeyeceksin."
Muhammed Dengav oğluna gülerek baktı. Şâmil'in gözleri bir anda parlayarak, büyük bir ciddiyet içinde şu cevabı verdi: "Asla atama elim kalkmaz ama mutlaka kendimi bıçaklar ve öldü- rürüm."
İşin şakaya gelir tarafı olmadığını anlayan baba birkaç gün sonra şaraba ebediyen veda etti.
Olaya bakın :D
General Gurko kumandasındaki genç bir Rus teğmeni birliği ile gözetleme gezisine çıkmıştı. Sık ormanlar içine dalmaya korkuyor açıklık yerlerde dolaşıyordu. Yolda bir Dağıstan çobanına rastladı ve eyerinin üzerinde taşıdığı güzel bir kuzu postunu çobana uzatarak: "Al bunu Şâmil'e götür. Kuzu gibi sakinleşsin gelip benimle mütareke yapsın." dedi.
İki gün sonra bir gece Rus teğmeninin bulunduğu garnizonu basan Çeçenler iri ve henüz kurumamış bir kurt postu atarak uzaklaştılar. Kurt postunun üzerine tutturulmuş bir kâğıtta şu cümleler yazılıydı: "Sizin kuzunuzun kürkünü bizim kurt yutar diye korktum. Kurdu yüzdürdüm. Postunu size hediye gönderiyorum, lütfen kabul ediniz."
İmam Şâmil en çok casuslara kızardı. Birinci kez yakalanan casusları şiddetle cezalandırırdı. Şayet aynı casus ikinci kez yakalanmışsa mutlaka öldürtür ve başını Rus garnizonlarına bıraktırırdı.
Kâmil kişi yürümeye nasıl başlarsa öyle bitirir.
Allah'la açık ve gizli muameleniz edep üzerine olsun.
Allah dilediğini imansızlık karanlığında boğar.
Fakat sevdiği kulunu hidayete ve aydınlığa kavuşturur.
Allah büyüktür, yardımını vatanı ve kendi uğrunda savaş edenlerden esirgemez.
Allah'a giden yollar gökteki yıldız sayısından fazladır. Biz o yollardan birini arıyoruz.
Kâmil kimse vatanında herhangi bir şey kıpırdar veya doğarsa bundan haberdar olmalıdır.