Kalbin Fazileti: Takvâ Duygusu
𖥸 𖥸 𖥸
İnsanların kısa süreliğine dünyaya gelip gitmeleri, sürekliliği içinde ortak payda aynı şartlar karşısında göstermiş olduğumuz farklı tepkilerdir. Ancak erdemli ve şahsiyetli üstün insan olmak, tek hedef olmuştur. Bu hedefe ulaşabilmek için her çağın kendi şartları içinde çaba ve mücadelesi
Yalanın şaka yollu söylenmesi bile çirkindir. İnsanları eğlendirmek için yalan söyleyen kimselerin ne fena bir iş yaptıklarını göstermek için Efendimiz aleyhisselam, "Yazıklar olsun milleti güldürmek için yalan söyleyen kimseye!" buyurmuştur.
İnsan mal ve yaratılış itibarıyla kendisinden üstün olan kimseye bakarsa, ardından kendinden daha düşük derecede olana da bakmalıdır. İnsanın kendisinden çok daha zenginler olabileceği gibi, yiyecek bir lokma ekmeğe, giyecek bir parça elbiseye muhtaç olan nice fakirler de vardır. Nimeti küçük gören açgözlü, nankör bir insan olmak mümine yakışmaz. Mümin her halükarda beterin beteri olacağı düşüncesi ile mevcut haline şükretmeyi, içinde bulunduğu durumla yetinmeyi öğrenmelidir. Zira lüks ve saltanatın sınırı yoktur. Aza şükretmeyi bilen insan mutluluğu ve huzuru yakalar. Aksi takdirde insanoğlu zor mutlu olur.
Hayır yolları çoktur. Muhtaç olanların her çeşit ihtiyacını karşılamak, fertlerin ve toplumun rahat bir hayat sürebilmeleri için hayır teşkilatları, vakıflar, dernekler ve benzeri sivil toplum kuruluşları oluşturmak, dinimizin önemle üzerinde durduğu ve teşvik ettiği hususlardan biridir.
Cimrilik ve açgözlülükten sakınmanın çaresi nefsi infaka, Allah yolunda harcamaya alıştırmaktır. Başkalarına vermeye, zaman zaman diğer insanları kendi nefsine tercih etmeye zorlamaktır.