Eğitimi için Viyana’ya giden bir tıp öğrencisi olan Berger, ailesini geride bırakır ve büyük kentin gerçekliğine uyum sağlamaya çalışır. Kendini soğuk bir odada yapayalnız bulur
Delikanlı bu yabancı odada gece korkusunu, yalnızlıktan duyduğu şu açıklanamaz çocukça kaygıyı gitgide daha ürkütücü bir biçimde hissediyordu, artık inkar edemeyeceği çılgınca bir vatan hasretiydi bu.
Zamanla girdiği bunalım yüzünden hayallerinden ve büyük bir hevesle başladığı tıp eğitiminden vazgeçme noktasına gelir.
Güç, cesaret ve taşkınlık gerektiren bu yabancı kentte, bu yeni yaşamda bu zayıf, bu çocuksu haliyle ne yapacaktı?
Tam da o günlerde kızıla yakalanan ve yardımına ihtiyaç duyan bir kız çocuğu onu hayata geri çağırır.
#seymadanalintilar
Ne varsa elinden kayıp gitmişti; önce umudunu ve merakını, üniversite öğrenimine karşı duyduğu hevesini, sonra hırsını..
Kendimi perişan hissediyorum, hasta gibiyim, sakat gibiyim, çünkü herkesten çok farklıyım, gitgide daha kötü, daha değersiz, daha gereksiz olduğumu gözyaşları içinde hissediyorum, ben..
”Incipit vita nuova.”