Yabancı
Genel Yayın Müdürü ile Şair’in oturduğu bankın önünden geçerken yabancı onlara yan yan baktı, duraladı ve birden iki dostun birkaç adım ötesindeki ikinci banka çöküverdi. “Alman olmalı,” diye düşündü Berlioz. Biezdomni de kendi kendine, “İngiliz,” diye düşündü, “üstelik bu havada eldiven takmış; hayret, terletmiyor mu?” O sırada
Sayfa 16 - Can Yayınları - BİRİNCİ BÖLÜM / 1 Yabancılarla sakın konuşmayınKitabı okuyacak
Sone 74 - W. Shakespeare
Bedenimin değeri, ruhun kabı olmaktır, Ruhunki ise sende şiirimle kalmaktır.
Sayfa 303Kitabı okudu
Reklam
Kendini bilen insanın böyle bir kaçışa ihtiyacı yoktur. Çünkü insanın kendisine sığınması bütün anahtarları kendi emrinde bulundurabilme ihtimalini artırır. Her kişinin elinde bulundurduğu anahtar, geçmişini taşıyan sandıkların kapağını aralar. Cebinizde bir başkalarının anahtarını taşıyorsanız çoklar tarafından yutulmuşsunuz demektir ve kendinize ait olmayan bir şeyi kaybedemezsiniz. Kazanmış zaten sayılmazsınız. Herkese ait olan bir anahtarla hiçbir kapıyı açamaz, herkesin girebildiği kapının ardında da bir hayatın var olduğuna delil teşkil edebilecek hiçbir ize rastlayamazsınız ve kendinizi inşa etmiş olduğunuz küçük hücrenizin çelik kapısının üzerindeki dar penceresinden dışarıya bakmış gibi yapar ve arada bir görebildiğiniz ''gardiyanın cebindeki anahtar''ı arzular durursunuz. Sizi hep anahtara ulaştırmak vaatleriyle kandıran şeytan, hücrenizde sizinle hep satranç oynar. Satranç tahtanızdan eksilttiği piyonun yerine hep sizi koyar ve sizi bizzat bu piyonla yani kendinizle mat eder. Ne şahlar dayanabilir bu ihanete ne de vezirler. İşte burada tam da bu ihanetin karşısında dimdik duran biri vardır ki o da ''şair''dir. Şiirlerini siper edip şahın öpülen eteğini tükürüklerle bile boğabilir.
Shakespeare'den
"Yeni ateş söndürür başkasının yaktığını, yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı..."
Gunes parlıyor çürümüşlüğün uzerinde Sanki onu kıvamında pişirmek Ve gerçek boyutlarını yüz misline çıkarmak için Tüm bu birliktelik Sair adlı bir tabip. Sanki svendsen'in çifti. Bu mısraları biliyordum.charles baudelaire'in les adlı şiiri -cesedi görür gormez bu dörtlük geldi diye açıkladı. Bu cinayette artistik bir yan var. Estetik bir kaygı hâkim, biraz bir cismin tüm açılaŕını sergileyen kubist resimler gibi. Haziran ayından bu yana, bu ceset aklımdan çıkmıyor. Katilin kullandığı tekniği hayal etmeye çalışıyorum. Bana göre, tamamen çürümüş kısımlarda katıl asit kullanmış.
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
299 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.