Edep, nefsi kötülüklerden arındırmaktır.
Güzeli güzel yapan edeptir. Edep ise, güzeli sevmeye sebeptir.
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Sözlük anlamıyla "edep" kelimesinin çoğulu olan "adap" göz önünde bulundurulması gerekli kurallar, yollar anlamına gelmektedir.
Peki dinimizde kullandığımız edep nedir?
Görgü, gelenek, ahlaki kurallar, hâyâ; sözümüzün, tavrımızın ve davranışlarımızın
Şeytana pabucunu ters giydirenler...
Şeytanın pabucunu giyenler...
Şeytanlıktan ve her türlü kötülükten zevk alanlar...
Yüreğinde zerre vicdan ve merhamet bulunmayan nefsinin ve şeytanın köpeği olmuş insancıklar...
Şeytanlar adedince şeytanlaşmış insanlar...
“Zaman gösterdi ki; cennet ucuz değil, cehennem dâhi lüzumsuz değil !”
Her insan nefsinin çobanıdır. Nefsini özgür bırakırsan ya şeytan kapar ya da şeytanlaşmış insanlar.
— Ebu Umudani
Bir çocuğun eline diken batsa bütün dünya yanmalı
Önce 3 aylık bebeğe işkence baba.
Sonra Yozgat'ta 1 aylık bebeğini önce bıçaklayıp sonra yanan sobada yakan anne ciddi ciddi herkesin evlenmesine izin verilmemeli psikolojik testler sonrasında da çocuk sahibi olmasına izin verilmeli. Bunun başka açıklaması yok.
İnsanlar şeytanlaşmış toplumda yaşanan buhran ve çürümüşlüğün manevi ve ahlaki çöküşün
Ben şeytani görünce asıl şeytanın seytanlaşmis insanlar olduğunu anladim
Dünkü vaazda hoca şeytanın sevmediği on beş kişiden bahsederken arada bir şeytana taş atmayı ihmal etmiyordu. ''Hazır bağlanmışlar konuşalım haklarında'' diye de küçük nükteler yapmayı da ihmal etmiyordu:::)
Velhasıl şeytanın sevmediği on beş kişiyi not düşeyim, öğrendim, hepimiz öğrenelim.
1- Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem); O,bütün şeytanların ve şeytanlaşmış iki ayaklıların baş düşmanıdır.
2- Adil imam (idareci); Adaletle geçireceği her dakika onun için cennet vesilesidir.
3- Mütevazı olan zengin. O büyüklenmez. Çünkü, mal ve mülkün bir imtihan için verildiğini bilir.
4- Doğru tüccar.
5- Hüşû duyan (Allah'tan korkan ve mütevazı) alim.
6- Nasihat eden mümin.
7- Kalbinde merhamet olan mümin.
8- Tövbesinin üzerinde durup sebat eden kişi.
9- Haramdan sakınan (verâ sahibi) kişi. Haram işlese bile hemen tövbe eder.
10- Taharet (temizlik, gusul ve abdeste) devam eden mümin. Çünkü temizlendikçe namaza koşar.
11- Çok sadaka veren mümin.
12- İnsanlarla olduğu zaman ahlakı güzel olan mümin.
13- İnsanlara faydalı olan mümin.
14- Kuran-ı Kerim'i öğrenen, ezberleyen ve gereğini yaşayan kişi.
15- İnsanlar uyurken geceleri kıyamla (uyanık ve namaz kılmakla) geçiren kişiler.
Tesettür neden farz? Yeni Dünya Düzeni ve Barbie Bebekler
Soru: Tesettür neden farz? Ateistler, kadın özgürlüğü sınırlandırılıyor diye propaganda yapıyorlar ve cinsel serbestliği ahlak kuralı olarak görmek istemiyorlar. Tesettürün getirisini götürüsünü açıklar mısınız?
Cevap: Yeryüzüne nizam vermeye çalışan çok sayıda kuvvetler var fakat temelde bunların ayrıldığı ana iki kuvvet, insanlığın tâ ilk
Her insan nefsinin çobanıdır, nefsini özgür bırakırsan ya şeytan kapar ya da şeytanlaşmış insanlar.
*Ebû Umudani
Helal dairesi geniş, haramlar ise sınırlıdır. Buna rağmen karakteri zayıf, şahsiyeti oturmamış insanlara daha cazip gelmektedir. Diğer taraftan haramların reklamı çok iyi yapılmaktadır. Şeytan veya şeytanlaşmış insanlar haramları çok renkli olarak sunmaktadır. Oysa haramlar renkli değil, karanlıktır. İş hayatında en büyük başarı helal kazanmaktır. Çünkü haram kazanmak başarı değil, kayıptır.
Sayfa 38Kitabı okudu
Şeytanlaşmış insanlar gürüyorum. Ve diyorum ki. Allahı tanıyan insanlar. Bu olmamalı.
Şeytanlaşmış cinlerin şerrinden de korunmak gerekir!
Kuran-ı Kerim'de, Hicr suresinde ise, “Cinleri de dumansız ateşten yarattık diye” bir ayet geçiyor. Ayette geçen dumansız ateşten maksat, görünmüyor olmasıdır. Bilim adamlarının bahsettiği karanlık enerji ile dumansız ateşin ikisinin de görünmüyor olması üzerine bir varsayıma göre bu cinlerin yaptığı dumansız ateş, bilim adamlarının bahsettiği karanlık enerji olarak kabul ediliyor.
Ve bu varsayım şöyle devam ediyor: Cinler eğer dumansız ateşten yaratılmışsa ve bu dumansız ateş bahsedilen karanlık maddeyse ve bilim ilerledikçe bu karanlık madde manipüle edilerek hüküm altına alınırsa, demek ki insanlar cinleri yönetebilir. Bu varsayımlardan sonra insanın aklına şu soru geliyor: Bu zamana kadar cinler hiç yönetilebilmiş mi? Sorunun ve hakikatlerin kökenine inildiğinde ise değil cinlerin, şeytanların bile yönetildiği açığa çıkıyor.
Mümin suresinde geçen, “Cinlerden bir ifrit sen yerinden kalkmadan ben sana onu (tahtı) getiririm ve şüphesiz ben buna güç yetirebilecek güvenilir biriyim der,” ayeti Belkıs'ın tahtı olayında cinin kontrol edebilirliğinden bahsediyor.
Aynı şekilde Enbiya suresinde geçen, Denize dalarak onun için cevberler çıkaran ve başka işler de gören şeytanları yine onun emrine verdik,” ayetiyle de Süleyman Aleyhisselam'ın şeytanları yönetmesinden bahsediyor.
Cenab-ı Allah bazı kullarına bu ifritleri yönetebilme yeteneği vermiş. Ortaya sunulan teze göre, bu karanlık enerji denen şey manipüle edilerek hüküm altına alınsa, insan cinleri yönetebilir” varsayımı açığa çıkabilir.
Sayfa 75
