Ik olarak Âmil Çelebioğlu tarafindan ilim alemine tanitlan Ahvâl-i Kıyâmet mesnevisi (Turk Edebiyatı'nda Mesnevi, istanbul 1999, s. 39), daha sonra Cem Dilçin tarafından tıpkıbasım ve transkripsiyonlu metin hâlinde yayımlanmıştır ("XIIl. Yüzyıl Metinlerinden Yeni Bir Yapıt: Ahvâl-i Kiyâmet Ömer Âsım Aksoy Armağanı, Ankara 1978, s. 49-86)
Sayfa 80 - Dergah YayınlarıKitabı okuyor
ŞEYYAD HAMZA (XIII. YÜZYIL)
Ecel tutmuş elinde bir ulu câm Ki ol câmın içi dolu ser-encâm Kime ayak sunar kime içürmiş Kimi esrük yatur toprakta mûdam Ki bir bir içer ol sâkî elinden Bay u yohsul ulu kiçi has u âmâ Zehî şerbet ki bir kez andan içen Ne subh olduğunu bilür ne ahşam Ne şerbettir bu hiç rengi bilünmez Kızıl mı ak mıdur yâ puhte yâ nâm Ne arslanları yaturmuş bu sâkî Ne ejderhâlar olmuştur ana râm Selâtinleri yaturdu bu sâkî Ki bunlar bir köyü idi Rum u Şâm
Reklam
ŞEYYAD HAMZA (XIII. YÜZYIL)
Aceb nitdüm yâra virmez selâmı Bu zâlim müddeî komaz ola mı Menüm iki cihanda yârum oldur Menem anun âhir kemder gulâmı Şu cefâlar ki sen bana kılursan Aceb kâfir müselmâna kıla mı Yûsuf’a kalmadı bu hüsn bâkî Kıyâs eyle [sana] yârum kala mı Seni sevmez mi yohsa Şeyyad Hamza Denînün biridür bu kaltabâni