insan maddesi ile değil, manâsı ile gerçekten büyüktür ve muhteşemdir.
Reklam
OKUNABİLECEK BAZI YAZARLAR (ALFABETİK)
ABDULKADİR GEYLANİ ABDULLAH YILDIZ ABDURRAHİM KARAKOÇ ABDURRAHMAN DİLİPAK ADEM APAK ADEM ERGÜL ADEM ÖZKÖSE AHMED CEVDET PAŞA
Bize göre; 'ilim' objektif gerçeği, 'sanat' subjektif gerçeği, 'din' mutlak gerçeği aramak demektir.
Sayfa 69 - Babıali Kültür Yayıncılığı · 2006 ·
"Din Allah'ındır, koruyucusu Allah'tır. İslâmı kurtarmayı bırakın, islâmla kurtulmaya bakın.” °°Seyyid Ahmet Arvasi
Evlenilecek erkekler nasıl olmalıdır?
a. Müslüman ve dindar olmak: Evlenilecek erkek, mutlaka Müslüman olmalı, İslâm’ın imanını , ahlâkını taşımalı, ibadetlerini yerine getirmeli, İslâm’ın emirlerine uymalı ve haramlardan sakınmalıdır. Bir Müslüman’ın kızını , Müslüman olmayan bir kimseye vermesi ve bir Müslüman kızın (yahut kadının ), Müslüman olmayan biri ile evlenmesi, kesin olarak haramdır. Esasen böyle bir nikâh olmaz. b. Güzel huylu ve ahlâklı olmak: Karısı ve çocukları ile iyi geçinecek, onların sıkıntılarına tahammül edebilecektir. Onları terk etmeyecektir. c. Ailesini, helâlinden geçindirecek bir işi olmak: şanlı Peygamberimiz: «Allah, meslek sahibi mümini sever» diye buyururlar. Yine O; «Çoluk çocuğuna verilen nafaka, sadakadan üstündür», diye buyururlar. d. Kocalık vazifesini yapacak iktidarda olmak: Erkek «iktidarsız» olmamalıdır . Erkeklerde «iktidarsızlık», ya organik bir sebepten, yahut psikolojik bir sebepten olabilir. Bunlardan mühim bir kısmı «kâbil-i tedavi»dir. Tedavi için, erkeğe «bir şemsî yıl» (bir güneş yılı) kadar mühlet verilir. Eğer tedavi, bu zaman zarfında mümkün olmazsa, kadın «boşanma» talep edebilir. Tedavi, kısmen başarılı olmuş ve fakat iktidarsızlık sık sık nüksediyorsa, kadın da bundan mağdur oluyorsa, boşanmakta fazilet vardır . e. Yakışıklı olmak: Erkek, sıhhatli ise, akıllı ise ve kendini sevdirebiliyorsa başka bir şey aranmaz. Şanlı Peygamberimiz: «Erkeğin güzelliği lisanındadır» diye buyurmuşlardır.
Reklam
Din ALLAH'ındır Koruyucusu ALLAH'tır... İslâmı Kurtarmayı Bırakın İslâmla Kurtulmaya Bakın... -Seyyid Ahmet Arvasi
Biz, mutlak olarak ancak varın varlığını ve yokun yokluğunu biliriz. Bunun dışında varı manalandırma çabalarımız hep izafiye ulaşır.
“Açlığı, sadece midelerindeki sancıdan ibaret zanneden; beyinlerindeki ve kalblerindeki açlığı duymamazlıktan gelen nice insanlar tanıdım.” Seyyid Ahmet Arvasi, Kendini Arayan İnsan
Reklam
Yunus Emre'nin "bir ben vardır bende, benden içeri" dediği gibi, Varlık bende kabuk -öz cevher gibi iç içe gizlenmektedir.
Biz, yalnız varı idrak etmeye istidatlı olarak doğmayız, idrakimizi de idrak etmeye istidatlı doğarız.
İnsan doğmadan önce ve hatta doğumundan bir müddet sonraya kadar, idrakini Varlık'tan ayrı hissetmez. İnsanın idraki Var'ın içindedir ve varlığında Var'ı yaşamaktadır.
Mekan, zaman ve idrakler değiştikçe varlığı yorumlama şekil ve tarzı da değişmektedir.