İbni Teymiyye, Mevdudi, Seyyid Kutub, Hasan elBenna (Allah kendilerinden razı olsun) okudum; okumaya da devam ediyorum.. Peygamber değiller kendileri, hataları/yanlışları olabilir; Kur'an ve Sünnete muhalif bir şey görürsek uzak dururuz, diğerlerinden istifade ederiz; kendilerinin de muradı her alim gibi böyle olsa gerek..
Ama "bunları okumayın, sapıktırlar, itikatları bozuktur" diyenleri de anlıyorum; çünkü okuyanın gözleri açılıyor; din tüccarlarını, dincileri fark ediyor; Kur'an ve Sünnete yönlendirmek yerine "ehli bidat vel fitne" olmalarına rağmen kendilerini "ehli sünnet vel cemaat" olarak göstermeye çalışarak "bizim hocamız/şeyhimiz ne derse ona uyun, siz hocalardan daha mı iyi bileceksiniz, hocalar ne derse o, şeyhin kulu kölesi oliceksin, kapısında köpeği oliceksin" diyerek kurdukları tezgahın devamını arzuluyorlar.. Tezgahları başlarına yıkılsın, kimseyi din maskesiyle kandıramasınlar diye bol bol okumalıyız.. Okuyalım kardeşlerim, okuyalım sahtekarları görelim, hidayete erelim biiznillah..
Bir günâh etse kişi binbir gün âh etmek gerek
Bin günâhım var ilâhî bir gün âhım yok benim"
Seyyid Murâdî
"Bir günâh etse kişi binbir gün âh etmek gerek/
Bin günâhım var ilâhî bir gün âhım yok benim"
Seyyid Murâdî
Lakırdı
İmparatorluk dağıldıktan bu yana, genç cumhuriyetin, Arap düşmanlığı ürettiğini ve bu düşmanlığı carileştirdiğini öne süren fikirlerin enflasyonu hiç düşmedi. Çoğunlukla karşı devrimci, liberal ya da ayrılıkçı saiklerle ortaya konan bu fikirlerin hakikatte bir karşılıkları olup olmadığını, ilgilisi tarihe bakarak ölçüp biçebilir. Bugünü, Suriye iç
. . .
ÂŞÎNÂLARA ÂŞÎNÂ OLANLAR
Bir vesîle ismi bize yabancı gelmeyen ve bir şekilde haberdâr olduğumuz kimi şahsiyetlerin gönül verdiği irşâd makamındaki mürşidleri...
Günümüzde tasavvuf yoluna revân olan, tasavvufa ve evliyâullaha, ismi geçen yazar kimliği ile öne çıkan edebî kişiliklere muhabbet besleyenler için faydalı olacağı ümîdindeyiz...
Özellikle yazar seçme ve ilgili yazarın eserlerini okuma noktasında karar kılarken onun/onların hangi mânâ kaynağından beslendiğini bilmenin önemli olduğunu düşünmekteyiz...
Şüphesiz eserdeki murâdı anlamak, onun yazarı olan şahsın gönül dünyâsından bir parça haberdâr olmayı da gerektirir...
(Bir şekilde öğrendikçe mâlum konuda ilâveler yapmanın gayretinde olacağız... Siz değerli okuyucular da bu minvalde şâhit olduğunuz ve bize yabancı gelmeyen gönüller noktasında katkı yapmak dilerseniz bekleriz efendim...)
1~ Şeyh Şâmil (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Hazretleri / Nakşîbendî Hâlidî)
2~ Necip Fazıl Kısakürek (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri/ Nakşîbendî Hâlidî)
3~ Mehmet Akif İnan (Şeyh Ali Arincî Hazretleri/ Nakşîbendî Hâlidî)
4~ Cahit Zarifoğlu (Abdürrahîm Reyhânî Hazretleri / Nakşîbendî Hâlidî)
5~ Erdem Bayazıt (Abdürrahîm Reyhânî Hazretleri / Nakşîbendî Hâlidî)
6~ Nurettin Topçu (Abdülaziz Bekkîne Hazretleri / Nakşîbendî Hâlidî)
7~ İmâm-ı Gazâlî (Ebû Ali Farmedî Hazretleri / Nakşibendî)
8~ Arif Nihat Asya (Ahmet Remzi Akyürek Hazretleri / Mevlevî)
9~ Fethi Gemuhluoğlu (Maraşlı Ahmed Tâhir Efendi Hazretleri / Halvetî-Şâbânî)
"O'nun sevgisi gönlümün muradı ;O'nun zikri gözümün nurudur. "
Seyyid 
Ahmed er-Rifâi Hazretleri
. . .
ŞİİR-MİİR
K/aralamalar
(Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)