Kolay imân bir inkâra dönüşebilir. Ama çile çekilerek erilen inanç, inkârların fırtınasına dayanıklıdır.
Ey inanmış kişi! Korkma! Bütün insanlık inkâr ve sapıklık bataklığına gömülse de senin için nurlu bir iz vardır. Hazreti Nuh'un izi. Ve bu iz seni "kurtarıcı gemiye" götürecektir.
Her çağda, şartlar ne kadar ağır ve umutsuz olursa olsun inananlar için bir Nuh'un Gemisi vardır.
Ateş ve Perde
En büyük sınav. Ateş imtihanı. Ateşle imtihan. Yanıp küle çevrileceğin, yok olacağın yerde var olacaksın. Ateşin bir tarafından girip öbür tarafından çıkacaksın sapasağlam olarak. Ateş yakacak bir şey bulamayacak sende: işte İbrahim olmak bu.
Tabiîdir ki, asıl güzel açlık, değerli açlık, hakikate açlık; asıl susuzluk, gerçek susuzluk, öteye susayıştır. Ab-ı hayat peşinde olmaktır asıl susayış. İnsanın kendi sırrına, varoluşunun sırrına erişi, bir an bile Yaratıcı'sından uzak kalamama susuzluğu ve açlığıdır, gerçek açlık ve susuzluk.
Tanrı'nın kulu olmayı bir alçalış gibi gören züppe ruh, farkında değildir ki, Tanrı'ya köle olunmaz, ancak kul olunur. Köle oluş, ancak insanların kendileri arasında doğan bir düşüş ve alçalıştır. Kimi zaman, alçalan ruh, başka bir insanın veya bir sembolün kölesi olur. Bu kölelik onun elini kolunu bağlar. Onun gerçek özgürlüğünü yok eder. Tanrı'ya kul olmak, Tanrı'ya teslim olmaksa insana kendi özgürlüğünü buldurur.