Böcek ki akıtıyor damla damla ağzından
Üzüm ballarında süzülmüş ağustosu
Titreyen şıngırdayan bir çocuk oyuncağı
Ağustos bu seste
Bu durmayı unutmuş seste
Çam diyor ağustos böceği
Çamlara kasideler söylüyor
Ağustos Böceği Bir Meşaledir
ey masalcı adam iftira ettin sen
bu harikalar harikası böceğe
onu suçladın tembellikle
en çalışkan onu görüyorum ben
hiçbir karşılık beklemeden
yazı ağustosu çamı çınarı
tanıtıyor bize yazı ağustosu çamı çınarı
bir başka ağustosta yeniden doğacaktır
ağaçların tepelerinde güneşe en yakın yerde
tanrının sırrıyla bir
Ağustos Böceği Bir Meşaledir
"Ey masalcı adam iftira ettin sen
Bu harikalar harikası böceğe
Onu suçladın tembellikle
En çalışkan onu görüyorum ben
Hiç bir karşılık beklemeden
Yazı ağustosu çamı çınarı
Tanıtıyor bize yazı ağustosu çamı ve çınarı"
Sezai Karakoç✒
...
Ağustos böceği deyip hor gördüğümüz
Minik göğsünde bir koskoca orkestra taşıyan
Hiç yere hiç bir şey yaratmamış olanın
Bize gönderdiği bir muştucu o yaratık
Uyarıcı ve muştucu bir yaratık
– Tanrı boş yere bir şey yaratmamıştır
Anlayan için muştucu duyan için uyarıcı –
Ateşle dans eder o güneşle dans eder
Çırçıplak çıkar güneşin karşısına
Belki yaşayamaz güneşi eksik kışta
Fakat ardında unutulmaz bir yaz bırakır.
Sezai Karakoç
Karınca, çalışan, üreten ve zengin olan bir figür; buna karşılık Ağustos Böceği ise karınca gibi çalışmayan ama aylak aylak dolaşan, serseri bir figür. Acaba Ağustos Böceği gerçekten öyle mi? Bu figürün masaldaki işlevi, gerçekten “kötü adam” rolü müdür? İşte Sezai Karakoç şiirinde bu verili anlamı -Ağustos Böceği’nin tembel, aylak serseri bir