Mona Roza
••• Mona Roza, siyah güller, ak güller Geyvenin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah, senin yüzünden kana batacak Mona Roza siyah güller, ak güller
Mona Roza
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza Henüz dinlemedin benden türküler Benim aşkım sığmaz öyle her saza En güzel şarkıyı bir kursun söyler Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza Artık inan bana muhacir kızı Dinle ve kabul et itirafımı Bir soğuk, bir garip, bir mavi sizi Alev alev sardı her tarafımı Artık inan bana muhacir kızı Yağmurlardan sonra büyürmüş başak Meyvalar sabırla olgunlaşırmış Birgün gözlerimin ta içine bak Anlarsın ölüler niçin yaşarmış Yağmurlardan sonra büyürmüs başak
Reklam
Bence konu iyi izah edilmis ,klasik aşk düşüncesi dışına çıkılarak.....
Muazzez Akkaya, "Mona Roza" değil. İstese de olamaz. Olamayacak. Moza Roza, Sezai Karakoç'un ideal maşuk imgesiydi. Muazzez Akkaya'nın varlığı böyle bir imgeyi taşıyacak kudrette, asalette ve vasıflarda değil. Vasat bir ilham perisi olmaktan öteye gidemeyecek bu yüzden. Sezai Karakoç, âşk ahlakı, âşk estetiği ve âşk raconunu en iyi bilendi. Sezai Karakoç bu yüzyılın asaleti, sahiciliği, adanışı, yaşayışı, vasat bir imgeye dahi aşkın sadakati ve bütün vasıflarıyla en erişilmez âşığıydı. Ve bu dünyada, bu yüzyılda hiç kimse, onun âşıklık istidadının binde birine dahi erişemeyecek. Onun âşkı bu dünyada muhatap bulabilecek bir âşk değildi. O yüzden ait olduğu yerde, erişilmez bir sonsuzlukta ve ancak kendi ruhuna denk hakiki bir muhatabıyla 1 olacak
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç - Mona Roza 4
Zambaklar en ıssız yerlerde açar Ve vardır her vahşi çiçekte gurur. Bir mumun ardında bekleyen rüzgar, Işıksız ruhumu sallar da durur. Zambaklar en ıssız yerlerde açar. Mona Rosa
Monna   Rosa
Monna Rosa
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
27 Mayıs 639 Diyarbakır'ın Fethi
Ahmed Arif'in dizeleri, Cahit Sıtkı'nın hüznü, Ahmet Kaya'nın şiire döktüğü şehirdir Diyarbakır..🌿 yüreklere sığmayan bir sevdadır.. ve bu yüzden sevmek de en çok; sırf sevdiği Leyla'sına mektubu ulaşsın diye Diyarbakır'ın ortasında hamallık yapan Ahmed Arif'e yakışırdı, sırf sevdiği Mona Roza'sına yakın olmak için yan villasında bahçıvanlık yapan Sezai Karakoç'a yakışırdı çünkü sevdayı en güzel onlar anlattı..🌹
Mona Roza ve Hikâyesi
Sezai Karakoç'un, Mülkiye'deki arkadaşı Muazzez Akkaya'ya duyduğu sevgiyi dizelere döktüğü Mona Roza, 1952 yılında öğrenci ve öğretmenlerin çıkardığı "Mülkiye" dergisinde yayımlandı. Kim kazanırsa Muazzez 'in gönlünü diğeri soy isminden sonsuza kadar bir harfi silecekti. Rivayet o ki iddiayı Cemal Süreyya kaybetti ve soy ismindeki "y" harfinden vazgeçti. Şair Karakoç ise Akkaya için edebiyatın en dokunaklı şiirlerinden, "Tek Gül" anlamına gelen "Mona Roza"yı kaleme aldı. Sezai Karakoç , Balkon şiiri ile İkinci Yeni Akım'ın önemli temsilcileri arasında yer alır. ******* Mona Roza 'nın bir kısmını paylaşalım bu duyguyla; Artık inan bana muhacir kızı Dinle ve kabul et itirafımı Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı Alev alev sardı her tarafımı Artık inan bana muhacir kızı... Açma pencereni perdeleri çek Mona Roza seni görmemeliyim Bir bakisin ölmem için yetecek Anla Mona Roza, ben bir deliyim Açma pencereni perdeleri çek...
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
Monna   Rosa
Monna Rosa
Reklam
Geri143
437 öğeden 431 ile 437 arasındakiler gösteriliyor.