Arka planda son ses çalan şarkının etkisi ile, yaktığım sigara küfür ediyor küllüğe.
Yanlızlığıma biraz Sezen aksu, bir de sigaram ortak oluyor.
Kayboluyorum şarkının tam nakaratında
Seni kimler aldı, kimler öpüyor şimdi..
Bilirsin; bu şarkı canımı çok fazla acıtıyor.
Kendimi derin bir okyanusun dibinde bırakılmış gibi hissediyorum.
Ya da son sürat giden bir arabanın karşısına koşuyorum.
Vurun ulan bana diyorum!
İlk defa katilimi göreyim..
Sırtımdan yediğim bıçak darbelerinden sıkıldım deyip,
uçsuz bucaksız bir uçurumun tepesine doğru koşuyorum.
yükseklik korkum var;
ama alçaklardan da korkarım..
uçurumun kenarına geldiğimde,
avazım çıktığı kadar bağırıyorum..
tutunacak bir dalım vardı,
siz onu kırdınız.
Hayatımdaki şehirlerin kendilerine ait şarkıları vardır, kendisini şarkılarıyla anımsatan, hatırlatan...
Bazı şarkıların şehirleri vardır ya da bazı şehirlerin şarkıları vardır, tezlerini doğrular, benim şehirlerimin şarkıları da...
Sonra, her bir şarkı, flu bir hayalin içinden sıyrılarak akla çakıldığı anı belli belirsiz kıpırtılarla
Ne hükümran kalır, ne zulüm, ne de ki
Öz değil dostlar, öz değil bu biçim
Kulların kullara ettiğini etmiyor
En zalim harı ateşin
Bugün dua ettim hepimiz için
Yüce tanrı bizleri affetsin
Ne para, ne pul, ne iktidar, ne de güç
Bu değil gerçek, bu değil gerçek
Bu kavga bir hayırsız düş
Uyanır neslim, uyanır elbet
Bugün dua ettim hepimiz için
Yüce Tanrı insanı affetsin