... Ayrılığa düşen müslümanların arasını bulup onları ıslâh etmek (Hucurât: 49/9,10) varken, onların tümünü ve samimi İslâm bilginlerini itham edip onlara "din bezirganları" (sh.421) sıfatını yakıştırmak ve belki böylece bir kıvılcımla ateşi alevlendirmek; ne müslümanlıkla ne de ilmî kariyerle bağdaşır.
Sayfa 222 - Mustafa Varlı, 4. Baskı, Ankara 1999Kitabı okuyor
Taş yürekli, şûh sevgilim! Ben sana "Putsun" demiyorum. Çünkü put taş yürekli olsa da böyle zûlmetmez.
Reklam
Akşam vakti ve namazı...
Hem insanın vefatıyla bütün sevdiklerinden bir firak-ı elîmane içinde ayrılıp kabre girmek zamanını hatırlatır. (Sözler 50.sh - Risale-i Nur)
Kim zenginin yanına oturur, dünya malı için ona tabasbus ve yağcılık yaparsa, dininin üçte biri gider ve cehenneme girer (Tergib ve Terhib Hadis kitabı cilt 6 sh 241) Zengine, servetinden dolayı hürmet dini yok eder
Rasulullah Efendimiz (sav) buyurdular: Kişinin, mal ve mevki peşinde koşarak dinini ifsat etmesi ( zaafa düşürüp perişan etmesi) iki aç kurdun sürüye dalıp koyunları perişan etmesinden daha tehlikelidir. ( Tergib ve Terhib Hadis kitabı cilt 2 sh 238)
"... Hem kadeh hem bâde hem bir şûh sâkîdir gönül Ehl-i aşkın hâsılı sâhib-mezâkıdır gönül Bir nefes dîdâr içün bin cân fedâ etsem n'ola Nice demlerdir esîr-i iştiyâkıdır gönül... " |
Nef'i
Nef'i
Reklam
Onların ellerinden bal yer gibi, öyle dostlar bulur ki; daima dualarıyla âb-ı kevser gibi feyizler, âlem-i İslâmın etrafından onun ruhuna içirilir ve defter-i a'maline geçirilir. (Mektubat 414.sh - Risale-i Nur)
Sayfa 414
Evet, Kur'an okumak için diz çökmek şart değildir. Rahle önünde oturmak şart değildir. Kur'anı mezar kitabı haline sokmak yanlıştır. Sipariş hatim okumak yanlıştır. Hazır hatim işlemi yanlıştır. Fakat bütün bu yanlışları tüm müslümanlara ve İslâm bilginlerine yamamak yanlıştır. Bir doğruyu söylemek için, herkesi sıradan suçlamak da yanlıştır. Bu arada Kur'an, elbette ki her fırsatta okunmalıdır. Fakat temiz iken ve temiz yerde okunmalıdır. Buna göre Kur'an ayakta okunur, oturarak okunur, yatarken okunur, yürürken okunur, abdestli ve abdestsiz okunur. Fakat abdestsiz ele alınmaz. Cünüp iken okunmaz. Hayızlı ve nifaslı iken okunmaz. Banyoda, tuvalette okunmaz. Haram işlenen meclislerde; içki ve zina âlemlerinde, kumar masalarında okunmaz. Yani bazı durum ve yerlerde Kur'an okunmaz. O'na el sürülmez. Bu, hiç bir zaman yazarın belirttiği gibi "Kur'an okumayı bir tür merasime bağlamak" (sh.286) değildir. Veya bu şartlar "saçma" (sh.288) da değildir. Aksine Kur'an'ın değerini korumaktır.
Sayfa 154 - Mustafa Varlı, 4. Baskı, Ankara 1999Kitabı okuyor
Shu kunlarda hamma Efe va Ecedan "katta bo'lganingda nima bo'lasan?" — deb so‘radi u. Ularning hech biri ulg'ayganlarida nima bo'lishini hali bilishmaydi. Efe goh yuk mashinasi haydovchisi, goh oshpaz bo‘lishni xohlaydi. Balki oshpaz, yuk mashinasi haydovchisi bo‘lib qolar, kim biladi! U o‘zi tayyorlagan taomlarni yuk
FİKİR ve VATAN...
"Vatan diye bildiğim fikrimin coğrafyası, Fikir yoksa vatan ne kuru toprak parçası!.."
Salih Mirzabeyoğlu
Salih Mirzabeyoğlu
,
Kayan Yıldız Sırrı
Kayan Yıldız Sırrı
Sh 158 - İBDA Yayınları
Reklam
Dünya sevgisini kalbine indirmeyen kimseyi gördüğünüzde ona yaklaşın. Onunla dost olun . Çünkü ona hikmet verilmiştir ( Tergib ve Terhib Hadis kitabı cilt 6 sh 212)
Rasulullah Efendimiz (sav) buyurdular: Ümmetimden öyle fakir kimse var ki, Birinize gelip bir dinar ( altın) istese vermez. Bir dirhem (gümüş para) istese vermez. Bir fels (altın ve gümüşün dışındaki madeni para) istese vermez. Aynı kimse Allah 'tan cenneti istese ona verir. Kendisine değer ve önem verilmeyen o fakir, eğer yemin ederek Allah 'dan bir şey istese, mutlaka dileği kabul olunur ( Tergib ve Terhib Hadis kitabı cilt 6 sh 206)
[Mustafa Kemal Atatürk'ün] son dileği, Ezan'dan başka ibadetleri de Türkçe yaptırmak ve Türk kafasını Arap kafası köleliğinden kurtarmaktı. Türk Ocağı'na gittiğimiz gün, Kur'ân'ı Türkçe'ye çevirmek konusunu açtı idi. Orada bulunan Kazım Karabekir [şöyle dedi] : - Kur'ân-ı Azimüşşan Türkçe 'ye çevrilemez, Paşa hazretleri. - Niçin çevrilemez efendim? Bu sözünüz, "Kur'ân'ın manası yoktur!" demektir. - Hayır efendim ama, mesela 'Elif-Lam-Mim'... Ne diyeceğiz buna? - Ne demektir 'Elif-Lam-Mim'?! - Meçhul efendim... - Öyle ise karşısına bir sıfır koyar, çevirmeye devam edersiniz. Falih Rıfkı Atay, Atatürkçülük Nedir?, sh. 47-48, İstanbul, 1966
Sayfa 9
Ey insanlar! Fâni, kısa, faydasız ömrünüzü; bâki, uzun, faydalı, meyvedar yapmak ister misiniz? Madem istemek insaniyetin iktizasıdır, Bâki-i Hakiki’nin yoluna sarf ediniz. Çünkü Bâki’ye müteveccih olan şey, bekanın cilvesine mazhar olur. (Lem’alar, sh. 17)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.