biz Risale-i Nur şakirdleri, her birimizin yüz derece aklımız ziyade olsa da ancak bu vazifeye sarfetmek lâzımdır (Asâ-yı Mûsa 21.sh - Risale-i Nur)
Sayfa 21 - Envar
Nev'-i beşerin en büyük mes'elesi Cehennem'den kurtulmaktır. (Şualar 232.sh - Risale-i Nur)
Reklam
Bre Doğan, Bre Doğan…
Yıldırım Bâyezîd Han Rahmetullahi Aleyh, Niğbolu kalesi ve Doğan Bey’den haber alamamıştı. Kendisi yetişmeden kalenin düşüp teslim olmasından endişe ediyordu. Alman esirlerinden, çok kalabalık bir haçlı ordusunun Niğbolu kalesini dört yandan kuşattığı öğrenildi. Kale erzakı, mühimmatı ve Doğan Bey Rahmetullahi Aleyh’in mukavemetini öğrenmek için
Dünyevî saadet için bir Cennet, bir melce, bir tahassüngâh ise; aile hayatıdır. Ve herkesin hanesi, küçük bir dünyasıdır. (Şualar 183.sh - Risale-i Nur)
Sayfa 183 - envar neşriyatKitabı okuyor
208 syf.
·
Not rated
Bu risalenin zeyliyle beraber beşyüz nüshasını on sene evvel Denizli Ağır Ceza Mahkemesi'yle Ankara Ağır Ceza Mahkemesi tam iki sene tedkik ettikten sonra ittifaken beraetine ve bize iadesine karar vermeleri gösteriyor ki; bu eser şimdiki dehşetli tahribata karşı bir hakikat-ı Kur'aniye ve bir sedd-i a'zamdır. (Âyet-ül Kübra 5.sh - Risale-i Nur)
Ayet-ül Kübra
Ayet-ül KübraBediüzzaman Said Nursî · Envar Neşriyat · 2012596 okunma
Hem kadeh hem bâde hem bir şûh sâkîdir gönül
Hem kadeh hem bâde hem bir şûh sâkîdir gönül Ehl-i aşkın hâsılı sâhib-mezâkıdır gönül Bir nefes dîdâr içün bin cân fedâ etsem n'ola Nice demlerdir esîr-i iştiyâkıdır gönül Dildedir mihrin ko hâk olsun yolunda cân u ten Ben ölürsem âlem-i ma'nâda bâkîdir gönül Zerredir ammâ ki tâb-ı âfitâb-ı aşk ile Rûzigârın şemse-i tâk u revâkıdır gönül Etse Nef'î n'ola ger gönlüyle dâ'im bezm-i hâs Hem kadeh hem bâde hem bir şûh sâkîdir gönül Nefi
Reklam
Rasulullah Efendimiz (sav): Hangi Müslüman hastalağında Lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimîn (لاَ إِلهَ إِِلاَّ أَنْتَ سُبْحَانَكَ إِِنِّي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ) duasını kırk kere okursa ve bu hastalığından ölürse kendisine Şehid sevabı verilir. Eğer iyileşirse bütün günahları affedilir ( Tergib ve Terhib Hadis kitabı cilt 6 sh 460)
Əlinin eyni zamanda müharib, şücaətli və vəli xüsusiyyətlərinə sahib olması xüsusən şiələr arasında onun adı ətrafında məziyyətlərin təşəkkülünə səbəb olmuşdur. Məs., Siffin döyüşündən bəhs edən Məsudi (Muruc, IV, səh. 376) bizə Əlinin bir gündə öz əli ilə 523 adam öldürdüyünü xəbər verir. Daha sonra onun haqqında fövqəltəbii bir çox şeylər deyilmişdir. Məs., onun necə Zülfəqqar (xalq dilində Zülfiqar) adlı qılıncı ilə atlıları yəhərlərindən düşürmədən başlarını bədənlərindən ayırdığı, ya da bədənlərini ikiyə böldüyü hekayət edilir. O, qorxmadan, dimdik düşmənini gözləyən, sadəcə qolunun bir uzadılmasında 33 düşməni yerə sərən bir qəhrəman kimi təsəvvür edilir.
fakirin garibanın ihtiyaçlarını gidermek için gayret etmek bu kadar sevapli ise Ya muhtaçlarlara himmet eli uzatan, hayır sahibinin ve infak edene verilecek mükafatı yazıya, kitaba sığdıramayız. Buyrun aşağıdaki hadisi şerifi okuyalım: Sahabe-i kiramdan Hz. Abdullah ibni Ömer ve Hz. Ebu Hüreyre ikisi beraber rivayet ediyorlar ki, Rasulullah (sav) buyurdular: Kim ihtiyaç sahibi Müslüman kardeşinin ihtiyacını karşılama yolunda yürür , çalışır ve gayret ederse, Bu insana dua eden yetmiş beş bin melek ile gölgelendirilir. İşini bitirinceye kadar Allah'ın rahmetine dalar. Allah kendisine makbul hac ve umre sevabı yazar ( Tergib ve Terhib Hadis kitabı cilt 6 sh 454 )
Ey Rabb-i Rahîm'im ve ey Hâlık-ı Kerîm'im! Benim sû-i ihtiyarımla ömrüm ve gençliğim zayi olup gitti. Ve o ömür ve gençliğin meyvelerinden elimde kalan, elem verici günahlar, zillet verici elemler, dalalet verici vesveseler kalmıştır. Ve bu ağır yük ve hastalıklı kalp ve hacaletli yüzümle kabre yakınlaşıyorum. Bilmüşahede göre göre gayet süratle, sağa ve sola inhiraf etmeyerek ihtiyarsız bir tarzda, vefat eden ahbap ve akran ve akaribim gibi kabir kapısına yanaşıyorum. O kabir, bu dâr-ı fâniden firak-ı ebedî ile ebedü'l-âbâd yolunda kurulmuş, açılmış evvelki menzil ve birinci kapıdır. Ve bu bağlandığım ve meftun olduğum şu dâr-ı dünyayı, kat'î bir yakîn ile anladım ki hēliktir gider ve fânidir ölür. Ve bilmüşahede içindeki mevcudat dahi birbiri arkasından kafile kafile göçüp gider, kaybolur. Hususan benim gibi nefs-i emmareyi taşıyanlara şu dünya çok gaddardır, mekkârdır. Bir lezzet verse bin elem takar, çektirir. Bir üzüm yedirse yüz tokat vurur. (Mesnevî-i Nuriye 169.sh - Risale-i Nur)
Mesnevi-i Nuriye
Mesnevi-i Nuriye
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.