Abstractist

"Ene" kavramını ve metindeki açıklamaları örneklerle daha anlaşılır hale getirelim: 1. Ene’nin Ayna Olması Örnek: Bir ayna düşünün. Ayna kendi başına bir ışık yaymaz veya bir görüntü oluşturmaz. Ancak güneş ışığı ona vurduğunda, o ışığı yansıtarak etrafı aydınlatır. İnsan "ene"si de aynen bu şekilde, Allah’ın isim ve
Abstractist

Abstractist

@shadowintel
·
"ene" kavramının insanın Allah’ı tanıması ve kainatın hakikatini anlaması açısından nasıl bir "ayna" ve "mizan" (ölçü aleti) olduğunu ele alıyor. Şimdi madde madde izah edelim: 1. Ene’nin Aynalık ve Kıyas Görevi "Ayna-misal" ve "mânâ-yı harfî": "Ene", bir aynaya benzetiliyor. Ayna,
Reklam
"ene" kavramının insanın Allah’ı tanıması ve kainatın hakikatini anlaması açısından nasıl bir "ayna" ve "mizan" (ölçü aleti) olduğunu ele alıyor. Şimdi madde madde izah edelim: 1. Ene’nin Aynalık ve Kıyas Görevi "Ayna-misal" ve "mânâ-yı harfî": "Ene", bir aynaya benzetiliyor. Ayna,
Abstractist

Abstractist

@shadowintel
·
Demek ene, âyine-misal ve vâhid-i kıyasî ve âlet-i inkişaf ve mana-yı harfî gibi; manası kendinde olmayan ve başkasının manasını gösteren, vücud-u insaniyetin kalın ipinden şuurlu bir tel ve mahiyet-i beşeriyenin hullesinden ince bir ip ve şahsiyet-i âdemiyetin kitabından bir eliftir ki, o elif'in "iki yüzü" var. Biri, hayra ve vücuda bakar. O yüz ile yalnız feyze kabildir. Vereni kabul eder, kendi icad edemez. O yüzde fâil değil, icaddan eli kısadır. Bir yüzü de şerre bakar ve ademe gider. Şu yüzde o fâildir, fiil sahibidir. Hem onun mahiyeti, harfiyedir; başkasının manasını gösterir. Rububiyeti hayaliyedir. Vücudu o kadar zaîf ve incedir ki; bizzât kendinde hiçbir şeye tahammül edemez ve yüklenemez. Belki eşyanın derecat ve miktarlarını bildiren mizan-ül hararet ve mizan-ül hava gibi mizanlar nev'inden bir mizandır ki; Vâcib-ül Vücud'un mutlak ve muhit ve hududsuz sıfâtını bildiren bir mizandır.
Demek ene, âyine-misal ve vâhid-i kıyasî ve âlet-i inkişaf ve mana-yı harfî gibi; manası kendinde olmayan ve başkasının manasını gösteren, vücud-u insaniyetin kalın ipinden şuurlu bir tel ve mahiyet-i beşeriyenin hullesinden ince bir ip ve şahsiyet-i âdemiyetin kitabından bir eliftir ki, o elif'in "iki yüzü" var. Biri, hayra ve vücuda bakar. O yüz ile yalnız feyze kabildir. Vereni kabul eder, kendi icad edemez. O yüzde fâil değil, icaddan eli kısadır. Bir yüzü de şerre bakar ve ademe gider. Şu yüzde o fâildir, fiil sahibidir. Hem onun mahiyeti, harfiyedir; başkasının manasını gösterir. Rububiyeti hayaliyedir. Vücudu o kadar zaîf ve incedir ki; bizzât kendinde hiçbir şeye tahammül edemez ve yüklenemez. Belki eşyanın derecat ve miktarlarını bildiren mizan-ül hararet ve mizan-ül hava gibi mizanlar nev'inden bir mizandır ki; Vâcib-ül Vücud'un mutlak ve muhit ve hududsuz sıfâtını bildiren bir mizandır.
"mutlak" kavramı üzerinden Allah’ın sıfatlarını ve onları anlamanın zorluklarını açıklıyor. Şimdi bu pasajı madde madde izah edelim: 1. Mutlak ve Muhit Olmak Metinde "mutlak" (sınırsız) ve "muhit" (her şeyi kuşatan) kavramları açıklanıyor. Eğer bir şeyin sınırları yoksa (hudutsuz) ve sonu bulunmuyorsa (nihayetsiz),
Abstractist

Abstractist

@shadowintel
·
SUAL: Niçin Cenab-ı Hakk'ın sıfât ve esmasının marifeti, enaniyete bağlıdır? ELCEVAB: Çünki mutlak ve muhit bir şeyin hududu ve nihayeti olmadığı için, ona bir şekil verilmez ve üstüne bir suret ve bir taayyün vermek için hükmedilmez, mahiyeti ne olduğu anlaşılmaz. Meselâ: Zulmetsiz daimî bir ziya, bilinmez ve hissedilmez. Ne vakit hakikî veya vehmî bir karanlık ile bir had çekilse, o vakit bilinir. İşte Cenab-ı Hakk'ın ilim ve kudret, Hakîm ve Rahîm gibi sıfât ve esması; muhit, hududsuz, şeriksiz olduğu için onlara hükmedilmez ve ne oldukları bilinmez ve hissolunmaz.
SUAL: Niçin Cenab-ı Hakk'ın sıfât ve esmasının marifeti, enaniyete bağlıdır? ELCEVAB: Çünki mutlak ve muhit bir şeyin hududu ve nihayeti olmadığı için, ona bir şekil verilmez ve üstüne bir suret ve bir taayyün vermek için hükmedilmez, mahiyeti ne olduğu anlaşılmaz. Meselâ: Zulmetsiz daimî bir ziya, bilinmez ve hissedilmez. Ne vakit hakikî veya vehmî bir karanlık ile bir had çekilse, o vakit bilinir. İşte Cenab-ı Hakk'ın ilim ve kudret, Hakîm ve Rahîm gibi sıfât ve esması; muhit, hududsuz, şeriksiz olduğu için onlara hükmedilmez ve ne oldukları bilinmez ve hissolunmaz.
Reklam
274 öğeden 1 ile 6 arasındakiler gösteriliyor.