"Bilinçleri deniz gibi kabarmaya başladı; yükselen sular birazdan akıl sahibine ulaşacak."
"Zaman, çatlaklardan oluşan lanetli kader parçacıkları, düzeltmek için dünyaya geldiğim."
Sayfa 315
Reklam
Nedir insan dediğin, Ömründen bütün biçtiği uyku ve yeme içme ise, En fazla bir hayvan, değil daha ötesi. Bizi böylesine özene bezene yaratan, Bu yeti ve tanrılara yaraşır muhakeme gücünü Vermemiştir hiç kuşkusuz Durduğu yerde küflensin diye.
Aynı yemekle besleniyoruz, aynı silahlarla yaralanıyoruz. Aynı hastalıklara yakalanıyoruz. Aynı şekilde iyileşiyoruz. Aynı yaz ve kışla ısınıp, üşüyoruz. Bizi keserseniz kanamaz mıyız? Şaka yaparsanız, gülmez miyiz? Bizi zehirlerseniz, ölmez miyiz? Ve bize zarar verirseniz, intikam almaz mıyız?
Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak, En çabuk unuttuğumuz şeydir ne yapsak.
XVIII Seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer? Çok daha güzelsin, çok daha cana yakın: Taze tomurcukları sert rüzgarlar örseler, Işıldar göğün yüzü, yakacak kadar sıcak, Kısacaktır süresi yeryüzünde bir yazın: Ve sık sık kararır da yaldız düşer yüzünden; Her güzel, güzellikten er geç yoksun kalacak Kader ya da varlığın bozulması yüzünden; Ama hiç solmayacak sendeki ölümsüz yaz, Güzelliğin yitmez ki, asla olmaz ki hurda; Gölgesindesin diye ecel caka satamaz Sen çağları aşarken bu ölümsüz satırlarda: İnsanlar nefes alsın, gözler görsün, elverir, Yaşadıkça şiirim, sana da hayat verir.
Sayfa 18 - Türkiye İş Bankası, Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.