Ev kadınlarının ev işinden, bebeklerden ve öteki kadınlardan başka bir şey konuşmadıkları genellikle doğru olmakla birlikte, bunun tek nedeni (her ne kadar başta gelen bir nedense de) konuşacak başka şeylerinin olmaması değildir bence. Bana kalırsa, kadın, kendi değerini saptamak için, «işçi» arkadaşlarının işlerin üstesinden nasıl geldiklerini öğrenme gereksinimi duyar; karşılık olarak da aile yaşamında sağladığı kendi başarılarıyla ilgili bilgileri diğerlerine aktarır.
Eviyle övünen kadın, yararsız gibi görünen bu angaryada, kendi değer duygusunu bulur. Yaptığı ağır işin kabul görmesi için umutsuz bir arayış içinde olan kadın, "kocam asla kendi başına yapamaz", "çocuğum asla başka birine gitmez" ve "onun gömleklerini hiç kimse benim gibi ütüleyemez"düşleminden haz duymaya başlayabilir. Hiç kuşkusuz, bu yanılgıyı ortadan kaldırmamak, erkeğin ve çocukların işine gelir. Kadın, amaçsızlığını ödünlemek için, bütün yaşamını kocasına ve çocuklarına adamış vazgeçilmez ev kadını görüntüsünü geliştirip pekiştirmek zorundadır. Kadının yuva adını verdiği hapishane, ilkönce, anne olduğu için ona dayatılmıştır ya da okulöncesi çocukların bakımı için toplumun bulduğu çözümdür; işte bu hapishane, yıllar süren özverinin tek kanıtıdır ve kadının gözünde neredeyse kutsaldır. Kadın, bunun bir özveri olduğunu açıkça kabul ettiği zaman bile, kutsal bir amaca hizmet ettiğini düşünme eğilimindedir ve ailesi için «yaşamını harcamış» olmaktan kıvanç duyar.
Reklam
Yüklendikleri rolün dayanılmaz olduğunu kavrayan kadınlar, zihinlerinin düğmesini kapatırlar ve önemsiz günlük işlerin büyük önem taşıdığına inandırırlar kendilerini. Ev işine törensi bir ağırlık vererek varlıklarını korurlar ( eviyle övünen kadınlardaysa, bu törensi tutum bir din olup çıkar) ; böylelikle, kadın, kendi umutsuz dummunun gerçekliklerini dışlayabilir ve kendi varoluşuyla uğraşabilir.
"Çocuğun anneye mutlak bağımlılığı, anne üzerindeki mutlak iktidarı olup çıkar; çocuğun ruhsal durumu, annenin ruhsal durumunu belirler."
Temizlik ve parlaklık, eviyle övünen bir kadının gözünde tapınılası bir nitelik kazanır. Sanki bu kadın, parlattığı yüzeylerde umutsuzca kendi yansısını aramaktadır.
Kadınlar ve Alışveriş/Bir Savunma Stratejisi
Mantıklı olarak düşünülünce, kadınların ikide birde alışverişe çıkmayı huy edinmeleri saçmadır; alışverişe ayrılan zaman önemli ölçüde azaltılabilir. Ama çekirdek ailenin getirdiği yalıtılmışlığı ve evin duvarlarını yıkma stratejisi olarak bu, kişisel bakımdan anlamlıdır. Kendinize iş çıkarmak, çevrenizi yarıp geçecek bir yol açmanın bir başka yöntemidir.
Reklam
522 öğeden 431 ile 440 arasındakiler gösteriliyor.