Bir insan beynindeki odaları kullanabileceği eşyalarla döşemeli ve geri kalanları da istediği zaman çıkarıp kullanabileceği bir yere, kütüphanesine yerleştirmelidir.
“Zihnim her türlü paketin bir köşeye fırlatıldığı, sıkış tıkış bir ardiye odası gibidir ve içerisi o kadar kalabalıktır ki neyi ne zaman nereye koyduğumu doğru düzgün hatırlayamam.”
“Aynı hataları tekrarlayıp duruyorsanız bir şey öğrenmiyorsunuz demektir. Ama her seferinde yeni ve farklı hatalar yapıyorsanız, yeni şeyler yapıyor ve öğreniyorsunuz demektir.”
O kadar çok şey hakkında o kadar eminiz ki aklımıza yanılıyor olabilmemizin ihtimalini bile getirmeyiz. Oysa ki tarih, açık fikir yoksunluğunun örnekleriyle doludur.