Arzu Akçin

384 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Kimse Gerçek Değil
Kimse Gerçek DeğilZeynep Sey
7.8/10 · 5.4k reads
Reklam
Ona çok kızgındım, kendime çok kızgındım. Ancak yine de gördüğüm son yüzün onun yüzünün olacağını fark etmek, ölümü kabullenmeme sebep oldu. Düşmeye karar verdiğinde yaz bana, kalkacağın sırada elinden tutmak için orada olacağım, demişti aylar öncesinde. Karar verdim, ona yazdım. Bir an olsun tereddüt etmedi, bana geldi. Ve her şeyi mahvetti, düştüm. Ama sözünü tuttu, kalkacağım sırada elimden tutmak için yanımdaydı.

Reader Follow Recommendations

See All
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 3 days
00:00 BİRİ SİZİ DÜŞÜNÜYOR #kitapyorumu ''Eskiden'' çok keskin bir kelime ve benim dudaklarım yara bere içinde. ♧ ''O, yüksekten korkuyor ama baş döndürücü olmayı seviyor.'' ☆ Tüm Ng Kabal kitapları bir yana bu kitap bir yana arkadaşlar. Zirve diyorum net olarak! O kadar güzel kurgu oluşturulup gidişatı o kadar iyi ayarlanmış ki kitabı bitiresim
 00.00 Biri Sizi Düşünüyor
 00.00 Biri Sizi DüşünüyorN. G. Kabal · EPHESUS YAYINLARI · 07.3k okunma
Hayat sana, bana, bizlere tenezzül etmeden akarken, her gün güneş aynı yerden doğup batarken, ay ışığının büyüsüne kapılıp gitmemize izin vermediği anlarda bile biz yine de sabırla beklemeyi kabullenirken hayattaki rollerimizin sürekli değiştiğini zaman her birimize iyilikle her şeyin daha güzel olacağını anlattı. Peki ya aşk sizleri hangi mevsimde unuttu? Üstelik aşk; pembe bulutların mavisinde yolunu bulmayı kabul eden, tutunduğumuz umutlarımız değil miydi? Eğer umutların varsa bize bir şey olmaz... Anladım ki güneş tekrar sen, ben, biz gülünce doğacak... Dudağımdan akan gülüşlerime hoş geldin.
Reklam
"Yok, aklım almıyor." "Neyi?" "Nasıl oluyor da gökyüzündeki bütün yıldızların ışığından bile daha parlak oluyor senin ışığın?" İçimi titreten sorusu ile birlikte gözlerimi en parlak yıldızından alarak ona çevirdim. Benim yıldızları seyrettiğim süre boyunca o beni seyretmişti. O an anladım; Oflaz'ın gökyüzündeki inci tanesi bendim.
Engel bedenlerimizde değildir. Yok olup giden, taşlaşmış yüreklerimizdedir.
Eskiden daha çok uzun otobüs yolculukları yapardım, yanımda mutlaka kağıt kalem olurdu; en güzel şeyleri o zaman yapardım, şimdi kitap almayı bile unutuyorum. "Eskiden" çok keskin bir kelime ve benim dudaklarım yara bere içinde.
"Nasıl bir kirpisin sen?" Beni yavaşça kendine doğru çekti. "Dikenlerin nerede senin?" "Neden bana öyle diyorsun?" diye sordum zayıf bir sesle. Konuşmaya başlamadan önce gözlerini benim gözlerimin hizasına getirdi. Nefes verirken soluğu yüzüme çarpmıştı. "Bir hikaye okumuştum," dedi. "Üşüyen kirpilerle ilgili. Sıcak kalmak için birbirlerine sarılmak isterlermiş, sonra dikenlerinin birbirlerine battığını fark etmişler. Bazı kirpiler bu yüzden, başka bir kirpiye zarar vermemek için dikenlerinin buz tutmasına izin verirmiş. Bana kahverengi gözlü bir kızı anımsattı bu hikâye. Dikenleri başkasına batmasın diye sürekli üşüyen bir kızı."
"Beyazın tahmin ettiğinizden daha çok gerçek olduğunu anladığınız için öfkeleniyorsunuz." Başımı hafifçe yana eğip etrafımızı izlemeye koyuldum. "Bana rengi değişmeyen tek bir şey söylesenize, bayım? İçinde boğulduğumuz deniz geceleri karanlığa boyanmıyor mu? O gölgesinde soluklandığımız ağaçların yaprakları son baharda sararmıyor mu? Sen öptüğünde beni, ruhum kızarmıyor mu? Biliyorsunuz bayım; Baran, biliyorsun, istediğin zaman siyahın bile tonunu değiştirebileceğini biliyorsun. Ancak bütün diğer renklerin beyaz kadar kolay olmaması, beyaz kadar cesur olmaması, beyaz kadar gerçek olmaması korkutuyor beni. Senden kaçmadığım için, senden vazgeçmediğim için, seni bu kadar çok sevdiğim için o kadar korkuyorsun ki kaybetme ihtimali seni öfkelendiriyor." "...Biliyorsunuz bayım; Baran, biliyorsun, istediğin zaman siyahın bile tonunu değiştirebileceğini biliyorsun."
Reklam
Size ikimizin de gidemeyeceği o yerden yazıyorum bayım, sizi sevmek beni iyileştirdi.
Gözlerim bilgisayar ekranı ile yeniden buluştuğunda, yazmaya devam etmek istemedim. Kırılmıştı ya bir kere o kalem... Parçalara ayrılmıştı ya kalp... Olmuyordu. Onun okuyacağını tahmin ederek bir nokta koymam gerektiğinin de bilincindeydim. Sen... Yazdım ilk önce. Sen ki yaz gecesi kampının saklı prensesi... Nereden bileceksin Ay'ın da söyleyeceklerinin olduğunu...
1,088 öğeden 1,036 ile 1,050 arasındakiler gösteriliyor.