Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Konuşmasıysa yağmurumdu. Hayat verirdi O’ndan(s) bana ulaşan her kelime.
Her seferinde ilk kez görüyormuşum gibi çarpıldığım bir rüzgar eserdi O’dan(s)…
Reklam
“Konuş Hümeyra..” Cümlesiyle içimde birikmiş nice cümlelerin bendini çözer, gözlerimin içinden geçerek uzaklardaki bir denize dalar gibi dinlerdi beni…
İçimdeki ağacın yaprakları çiçek açmıştı..
İki dost. İki arkadaş. İyilikte ve zorda. Demirde ve ipekte. Ateşte ve suda . Toprakta ve havada. Dört unsuruyla sınanmış tüm çarkıfeleklerin.. Doğru sözlü, sözlerine ve birbirlerine sadık iki yakın kişi..
“Erlik bir sıfattır, öyle kadınlar vardır ki er’dirler” dedirtecek bir sınavdı Meryem’in yaşadığı tarihi sınav…
Sayfa 182
Reklam
352 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Özel bir hediye olması nedeniyle her kelimesini ilgiyle okuduğum bir kitaptı. Okumama vesile olan arkadaşa çok teşekkür ederim. Hz. Asiye'nin hikayesini özel betimlemelerle öyle güzel anlatmış ki. O uçsuz bucaksız Nil'e Melike olmuş, sabrın, tevekkülün, merhametin Asiyesi. Çocuk yaşta evinden, yurdundan ailesinden koparılmış olmasına rağmen nasıl güçlü kalmış. Kraliçe olup o ihtişamlı saraylarda yaşamasına rağmen o sıcacık sevgi dolu ev özlemi hiç bitmemiş. Onca kötülüğün, karanlığın ortasında bile tertemiz ışık olmayı başarabilmiş Asiye. Havaya, toprağa, ateşe "Su" olup hükmetmiş. Sabrının ve tevekkülünün sonunda mucizesine kavuşmuş, Hz. Musa'ya anne olmuş. Bütün kötülüklere rağmen hep iyi kalmayı başarabilmiş, Doğurmadan da anne olabilmeyi öğreten Hz. Asiye. Öğreneceğim ne çok şey varmış senden...
Nil'in Melikesi
Nil'in MelikesiSibel Eraslan · Timaş Yayınları · 2020919 okunma
"İçimde koskoca bir dağın sırrını tuttuğuma bakma, tüm emelim bir kum tanesi olmaktır."
Sayfa 160Kitabı okudu
Sevda
Birini seversen Kraliçem, böyle seveceksin işte. Adın sanın silinecek. Tarihler senden bahsetmeyecek. Anıttaşlardan, tabletlerden, sfenkslerden, piramitlerden silinip kazınacak ismin,razı olacaksın sükuta. Dillerini bağlayıp sırra kadem basacaksın. Dünyada hiçbir ev içine almayacak seni. Evsiz ve duvarsız bir çöldür dünya dedikleri zaten. Zaman seni unutulmakla sınayacak. Zaman senin üzerine küller ve kumlar yığacak. Sonra uzun uzun asırlardan sonra, adını bulmaya gelenler olacak.
Sayfa 120Kitabı okudu
Kabulleniş...
Sevgi şayet içten ve arı duruysa, sonsuzluk hediyesini bahşediyordu Rab o sevgiye... Mesafe ve ayrılık kalkıyor, ruhlar tüm bedeni engellere rağmen kucaklaşıyordu.
Reklam
Ayağının altındaki yerkabuğu sürekli değişmiş, hiçbir yere kök salamamıştı Merzanguş…
Sayfa 73
Zahter’in nazarında “seçilmiş”liğin “sınanmış”lıkla da güçlü bir irtibatı vardı. “Sınamadan seçmezler kimseyi” der, acıyla gülerdi…
Sayfa 67
Suhuf-u İdris’te de yazardı “seçilmişler”in özellikleri; zeki, mütevazı ve hikmet sahibi olurdu Rabbin seçtikleri.
Sayfa 64
Ah şu ölüm..Şu ölüm ki insana ayağındaki bağdan da yakın ölüm..
Varoluşun ilk tabakasıydı bitkiler. Bir gün gelip dünyanın kıyamet çanlarını çalacak olan da yine bitkilerdi ihtiyar bilgeye göre… “Nebatla başladı, nebatsızlıkla bitecek” dedi Zahter.
Sayfa 43
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.