Kitabı tam 1,5 yıl önce okudum. O zaman küçük bebişim Ali Aslan hastanede yoğun bakımda tedavi görüyor annesini zor bir sınavdan geçiriyordu. Ben de yine kafamı dağıtmak için onun iyileşmesini beklediğim sürede kendimi yine kitaplara verdim ve bu başyapıtı aldım elime. Hasta bilgisi vermek için sabahları ekibiyle dolaşan bir kadın profesör yanıma gelip bebeğimle ilgili Bilgi verdikten sonra kitabımı gördü. Zaten kitap severleri en heyecanlandıran şey aynı kitabı okuyan ya da okumuş kişilerin aynı hikayede neler hissettiğini görmek, duymak ya da okumaktır. O da hastanede okuyan bir anneyi görmenin ne kadar mutluluk verici olduğunu söyledi ve harika bir kitap diye belirtmişti.
Kitaba gelince, Çok beğendim. Bu kadar ayrıntının beni sıkıp kitabı yarıda bırakma isteğim Füsun ile Kemal’in yaşadığı sona duyduğum meraka yenildi. Keşke filmi çekilse. Tüm bu yaşadıklarımı başka gözle hissettirse birileri çok mutlu olurdum.