İnsanlar kötüydü ; kitaplara sığındık ...
^^ Dünyada iki büyük kuvvet vardır ; birisi kılıç ,diğeri kalemdir ; fakat kılıç kuvveti er geç kalem kuvvetine mağlup olur..^^ Napolyon
" Yalnızca tek bir tür insan varsa , o zaman neden hiç geçinemiyorlar ? Hepsi birbirine benziyorsa , niçin özel bir çaba harcayarak birbirlerini aşağılıyorlar? "
"Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatıyla öteye geçiveriyoruz ? "
Hayatta kaybolanların ,kendisini&diğer yarısını arayanların hikayesi , hüzünlü bir aşk temasıyla karşımıza çıkıyor ..Raif Efendi ,hikayemizin baş kahramanı ; hayatı hiçliklerle geçmiş , hayatta bir yer , çevresinde bir itibar edinememiş bir adam ,kimse kıramamış dünyayla kendi arasina ördüğü o kabuğu..Hikayemizin diğer kahramanı Rasim de ,işini kaybetmiş ve arkadaşının önerisiyle Raif Efendi'nin odasinda çalışmaya başlamıştır..Rasim , Raif Efendi'yi sürekli gözlemler ve bu içine kapanık,yaşlı,herkesin dışladığı adamın niçin bütün bunları kabullendiğini merak eder ve onun herkesten sakladığı hayat hikayesinin peşine düşer..Hikayenin sonu epey şaşırtıcı...
Kitapta olaylar akıcı bir dille,muhteşem betimlemelerle anlatmış ; okurken Raif Efendi'nin gözüyle bakip hayran oluyorsunuz Maria Puder'e..Kısaca muhteşem bir kitap , kesinlikle okunmalı :)
Şahinde'den nefret ediyorum !! Kitabı okurken sanki bir kenarda bu aileyi izliyormuş gibi hissettim kendimi ; bunun sebebi de kitabın akıcı bir dille yazılmış olması ve sürükleyici tarafı..Kitap ; kaymakamla yolu bir cinayetle kesişen Kuyucaklı Yusuf 'u ve kaymakamin onu evlatlığı olarak yanina almasiyla devam eden serüvenini anlatıyor ..Kitapta sizi çok şaşırtacak bir olay örüntüsü var , heyecan verici ama bir o kadar da dramatik.. Neyse çok ipucu vermeyeyim :) Kitap hüzünlü ama çok güzel ,mutlaka okumalısınız ..
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Ataç Yayınları · 2019175.3k okunma
Kitabı , önyargılı davranmamak sonuna kadar okudum ama sevemedim..Kitapta siyasi olaylardan ,dine , doğu -batı olaylarına kadar bir sürü alakasız olaylar ,iğneleyici bir dille anlatılmış ..Kitap, kendi içinde çelişiyor ; acımasız olan Cemal' i ne hikmetse bir merhamet sarıyor ,köylü giysilerinden ve memleketinden ,(Doğu kültürünün etnik giysileri ve bakış açısından ) kurtulmak için can atan Meryem nedense , Ege kıyısında yaşayan gözlemeci Doğulu ailenin yanında kendini çok rahat hissediyor ,memleketine özlem duyuyor ve onların yanına şalvar tarzı kendi yöresini hatırlayan giysiler giyince mutluluktan havalara uçuyor ..İlginç ..Profesör , belli bir kesimi hor görüyor ..Ülkenin gerçeklerini eleştiriyor süsü verilmiş kitaba ama nedense ben bazı şeylerin abartıldığını ve bazı kavramların göze hoş gosterilmeye çalışıldığını ,gerçeği yansıtmadığını düşünüyorum ..Kitabın, ismini yansıtan pek bir tarafı yok , "mutluluk" la alakası da yok ..Sevmedim ama yine de emeğe saygımdan ötürü kitabı bitirdim ..