140 syf.
8/10 puan verdi
Demirtaş, 12 adet kısa öyküden oluşan kitabında toplumca ötekileştirilmiş, ezilmişleri; yani kadınları, işçileri, göçmenleri, gecekondularda yaşayanların hikayesini anlatıyor. Anlatımı sade, gerçekçi ve vurucu.
Denizkızı, Halep Ezmesi ve kitaba ismini veren Seher, en güzel ve duygu yüklü öyküleri.
Kitabını katledilen ve şiddet mağduru tüm kadınlara ithaf etmesi, kadınlara karşı duyarlılığı ile Demirtaş yazar kimliği ile gönlümü fethetti.
12 öyküden oluşan kitap sade yalin bir dille anlatilmiş ,etkiletici ve insanlara yanlizca bir kimlikle yaklaşilmamasi gerektiğini ve kimin hangi ideolijik kimlikle yetiştirildiği umursanmadan okunmasi gereken bir kitap.
Aslında bize ögretilen ideolijik kimlikleri bir kenara birakip ,ideolojik felsefemizi kendi düşuncelerimizle yaşamamiz öğrenmemiz gereken ön yargilari bir kenara birakip eşit adaletli bir şekilde normal tüm yazarlar gibi yaklaşilmasi gereken bir kitap ,toplum için de kendi düşuncelerimizle birey kalabilmenin bu hayattaki gayemiz olmasi gerektiği de bir gerçektir .Seher kürt halki için çok önemli bir öz eleştiridir . Selehattin Demirtaşin "edi bese"çığliğinin ilk mihenk taşidir . Kitap KATLEDİLEN ŞİDDET MAĞDURU KADİNLARA ithaf edilmis ve seher adli öyku bir inanmişlik yüzünden kaybolan hayalleri ölümle sonlanmasini dile getirmis kitapta .Aslinda kitaptaki öykulerden herkese bir ders cikarabileceği kadar yararli ve toplumdaki erkek egemenliğini içimizdeki erkek öykusunde göz önüne çıkariyor ,"NAMUS"diye katledilen yaşadiğimiz toplumdaki yanlişlari iğneleyici bir dille sunmus kitabinda Selehattin Demirtaş bize böyle bir kitabi armağan ettiği için kendisine tesekkur ederim .
Seher
Tarih kadar yanliz
Temizlikçi nazo
Deniz kizi
muhteşem etkileyici gercek hikayeler herkes okusun lütfen ön yargilarimizi bir kenara birakarak yaşayalim zira kitap okuyan insanin ön yargisi yıkılmiştir ...
Taciz, tecavüz, şiddet mağduru 20 kadının hikayesi...
Haberlerde, şurada burada okuduğumuz ya da duyduğumuz bu hikayeleri arka arkaya okumak yürek ister :( haberleri bile tüyler ürpertici olurken, bu hikayeleri peş peşe okumak... Hikayelerdeki her bir kadın zihnimde canlandı. Onlardan oldum; onlar gibi düşündüm, hissettim. Ama ne yalan söyleyeyim peş peşe okuyabilecek kadar güçlü olmadım, kayıtsız
"Katledilen ve şiddet mağduru tüm kadınlara..."
Sözlerime büyük bir incelikle başlamdan önce bir şey söylemek istiyorum; kelimelerimi tek tek seçmeye çalıştım ve boğazımda ki yumruyu kitabı yalayıp yuttuğum üç saatte hâlâ geçirebilmiş değilim. Kitabı hâlâ bitirebildim mi bilmiyorum, kitabı hâlâ sindirebildiğimi de bilmiyorum. Öyle muaazzam bir etki bıraktı ki üzerimde hâlâ o etkiden çıkabildim
Kitap on iki öyküden oluşuyor. Her öykü de ayrı bir sorunu farklı şekilde işlemiş yazar.
Akıcı sade ve samimi bir dille yazılmış.
Aslında ne kadarda uzakmışız birbirimize, ne kadar da görmezden gelmişiz birbirimizin acısını bunu Seher'den sonra çok iyi anladım.
Önyargıları ve siyasi görüşlerinden dolayı okumayan birçok okur var maalesef ama Seher Katledilen ve Şiddet mağduru tüm kadınlara ithafen yazılmış ne yazıkki yabancısı olmadığımız bir konu onun için siyasi fikriniz ne olursa olsun Önyargılarınızı bir kenara itip okumanızı tavsiye ederim.
"...ama insan hayal kurarken gözlerini kapatır, hiç kimse hayallerimizi görmesin diye yaparız aslında, gözlerimizi kapatınca kendimizden bile saklarız hayallerimizi.İçimizdeki gerçek biz, o hayaldeki biziz aslında," diyor Selahattin Demirtaş kitabın en sevdiğim öykülerinden olan "Ah, Asuman! " adlı öyküsünde.
İster istemez düşündüm hayaller gerçek olunca bizim olmaktan çıkıyor mu diye...
Seher, "Katledilen ve Şiddet Mağduru Bütün Kadınlara..." adanmış içinde 12 öykünün yer aldığı bir ilk kitap.Kitabı yazan ünlü bir politikacı olunca ayrı bir merak uyandırdı bende.Selahattin Demirtaş, siyasette sevdiğim ironik yaklaşımını ve mizahi dilini öykülerine de taşımış.Kimi öykülerde gülümserken kimi öykülerde içiniz sızlıyor.En sevdiğim öyküler, Bildiğiniz Gibi Değil, Kara Gözlere Selam Olsun, Temizlikçi Nazo, Denizkızı ve Ah, Asuman! öyküleri oldu.
Düşündüm ki keşke tüm siyasetçilerin yolu bir şekilde edebiyattan geçse...Dünya daha bir yaşanır olurdu sanki...
Bu arada kitabın kapak resmi ve içinde yer alan çizimlerin bir kısmı Selahattin Demirtaş'ın kardeşi Bahar Demirtaş'a aitmiş.Selahattin Demirtaş sadece yazmıyor, resim de yapıyor. Kitabın hediyesi olan kitap ayracındaki at resmi de Selahattin Demirtaş imzalı.