Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
_Biz kimiz? Nereden gelip, nereye gidiyoruz? _Biz insanlar, bir kapının önüne bırakılmış yeni doğan bebekleriz. Sepetlerimize bebeklerin kim olduğuna, nereden geldiğine dair ya da atalarının kimler olduğuna dair bir not da iliştirilmemiş. Bu yetim bebeklerin sicilini öğrenmeyi özlemle bekliyoruz. Pek çok kültür sürekli olarak ebeveynlerimizle
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
Reklam
Başkalarının neden olmadığı, en yumuşak ölüm bile bir şiddettir, ancak hüzünlü bir biçimde gereklidir; ölümsüzlerin oluşturduğu bir dünyayı (Swift'in struldbruggs'u) ne kavrayabilir ne de orada yaşayabilir­ dik, böyle bir dünya bugünün en şiddetli dünyasından daha şid­det dolu olurdu. Ne de genel olarak cinayet gereksizdir: Suçlu olsa bile Raskolnikov'un yaşlı tefeci kadını öldürürken bir ama­ cı vardı. Saraybosna'da Princip'in de, Alda Moro'yu Fani Cad­desinde kaçıranların da. Çılgınlık sonucu insan öldürme olayla­rı bir yana konursa, birini öldüren kişi bunu neden yaptığını bi­ lir: Para için, gerçek ya da öyle olduğu varsayılan bir düşmanı ortadan kaldırmak için, bir hakaretin öcünü almak için. Savaş­lar nefret edilecek şeylerdir, uluslar ya da farklı gruplar arasın­daki anlaşmazlıkları çözmenin en kötü biçimidirler, ancak savaşların gereksiz olduğu söylenemez: Kötücül ya da sapıkça olsa bile bir amaçları vardır. Boş yere yapılmış değillerdir, amaçları acı çektirmek değildir; acı çekmeler, toplu, yıkıcı, haksız acı çekmeler söz konusudur, ancak bunlar bir yan üründür. Ben on iki yıllık Hitler döneminin şiddetini birçok başka tarihsel me­ kan ve zamanla paylaştığını, ancak bu yılları belirleyen özelli­ğin, amacı kendisi olan, yalnızca acı çektirmeye yönelik yaygın bir gereksiz şiddet olduğuna inanıyorum; zaman zaman bir amaca bağlanmıştır bu şiddet, ancak her zaman gereksiz, her za­man amacın kendisiyle oransız bir şiddettir.
Can YayınlarıKitabı okudu
_İnsanın varlığı sırlarla kuşatılmıştır. Bizim dar bilgimiz ve tecrübemiz sınırsız denizlerde bir küçük adadır sadece. _Birçok gerçek vardır ki insanın, kendi başından geçip de kafasına dank etmedikçe, bunların tam manalarını anlaması olanaksızdır. _Bilgelik, aklın yolundan ayrılmayan, yeniliğe açık ve her türlü farklı bakış açılarına karşı
_Leviathan, her şeye egemen olan Devlet, büyük bir Ejderha, ölümlü bir Tanrı’dır. Leviathan, tüm bireylerin bedenselleşmiş biçimidir ama yapay bir bedendir. Devlet’in var olma amacı Güvenlik ve Barış’tır. Savaş gelmeden büyük bir Canavar yaratılır ve kanatları altına sığınılır. Bu büyük Leviathan‘ın doğması demektir. Herkes hemfikir olduğunda
_Din, bütün yaşamı boyunca çalışan ve yokluk çekenlere, şükretmeyi, azla yetinmeyi, kısmete boyun eğmeyi, sabırlı olmayı ve öteki dünyada bir cennet umuduyla avunmayı öğretir. _Din, halkı uyutmak için afyon niteliğindedir. _En derin dinsel önyargı kaynağı yoksulluk ve cehalettir. Savaşmamız gereken kötülük de budur. Din aldatmacasının gerçek
Reklam
_Yargı yetisi, derin düşünme becerisidir. _Doğa nesnelerinin büyüleyicilikleri üzerine bir yargıda bulunabilmek için, yalnızca estetik yargı yetisinin değil ama onun temelinde yatan bilgi yetilerinin de çok daha yüksek bir kültürü gereklidir. _Beğeni yargısı, herkesten onay bekler ve bir şeyi güzel olarak bildiren biri, herkesin o nesneye onay
_Hayat = Istırap ve sefalet. _Göz kamaştırıcı şatolarında zenginlerin şatafatı bile, aslında hayatın özünden, mutsuzluk ve sefaletten kurtulmanın beyhude bir çabasından başka bir şey değildir. _Hayatın anlamı, aslında hiçbir anlamı olmadığı. Sanatın hayatı katlanabilir kıldığını; sanat ile kısa süreliğine dahi olsa, sonsuz bir çabalama ve arzu
_Olmak sözüyle, kişinin hiçbir şeye sahip olmadığı ve istek de duymadığı, yaratıcı bir varoluş biçimini anlatmak istiyorum. _Sahip olmak(olmamak) eğilimi, yaşamlarının ana konuları; para hırsı, şöhret ve yönetim gücüne erişmek olan batı toplumlarına özgüdür. _Sahip olmak eğilimindeki bir insan, mutluluğu başkalarına üstün olmakta ve fethetme,
Yargı ve şiddet dili
Gerçekten tahakküm yapılarını sürdürmek istiyorsanız, insanlara ahlakçı yargıların dilini öğretmelisiniz. Neyin iyi, neyin kötü olduğunu söyleyecek otorite figürleriniz veya din âlimleriniz olmalıdır. İnsanlara ahlakçı yargılar dilinde eğitim vermeniz gereklidir. Neden? Çünkü Walter Wink'in dediği gibi, tahakkum yapılarının temel özelliklerinden biri, şiddeti zevkli hale getirmektir. Yargı dili de bunu yapmak için çok uygun bir dildir. Bu dil, insanları nesnelere indirger. Bir insanın ne olduğunu düşündüğünüzde, o insanın içindeki yaşamı gerçekten görmezsiniz. O insanı bir soyutlamaya, statik bir olguya indirgersiniz. Ahlakçı yargılarla birlikte, seçim hakkının varlığını gizleyen bir dile de ihtiyacınız bulunur. Otoritenin doğru olduğunu söylediği şeyler dışında bir şey yapmaya dönük seçim hakkının bulunmadığını ima eden sözcükler kullanırsınız. Mecbur, -meli / - malı, gerekli, zorunlu, olmaz, lazım gibi sözcüklerdir bunlar. Bizim yargı sistemimiz ve ekonomik sistemlerimiz gibi tahakküm yapılarını muhafaza etmek istiyorsanız, hak etme ve layık olma adlı önemli iki kavrama da ihtiyacınız bulunur. Tahakküm yapılarını korumak için insanları belli eylemlerin ödülü, belli eylemlerin ise cezayı hak ettiğine inandırmanız çok önemlidir.
Reklam
Eleştirel ve Alternatif Eğitim: Sınavlar, Çokkültürlülük ve Diğer Sorunlar
1. Giriş Türkiye’nin eğitim sisteminde, sorunlar açısından yok yok. Böyle olunca, toplumun tepkisizliğine şaşmamak gerekiyor. ‘Okulsuz toplum’ tartışmaları açısından bakarsak (bkz. Baker, 2006; İllich, 2006), kapitalist okullar, toplumsal benzeştirme (asimilasyon) rolünü başarıyla gerçekleştirmektedirler. Okullar, geçmişte, toplumsal mücadelenin
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.