82 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Diyanet Aile Dergisi bu ay dosyasında suizannı ele alıyor. Doç. Dr. Güldane Gündüzöz “Zan: Kalbe Ekilen Şüphe” yazısıyla dosyamıza katkı sundu. Suizannın, nefsani özelliği ile egoları beslediğine, tecessüse neden olduğuna, dedikodulara ve güvensizlik duygusuna yol açtığına değinen yazar, onun karanlığına karşı hüsnüzannın aydınlığına vurgu yaptı. Hatice Ebrar Akbulut “Murakabe Vasıtası Olarak Zan” yazısıyla dergimiz- de yer aldı: “Suizan kötü niyettir, kötü ve olumsuz düşüncedir. Kötücül düşünen, güzel eylemde bulunamaz. Kendi kalbini fesada uğratır. Karşısına çıkan iyiliklerin ve güzel- liklerin idrakinde olamaz.” Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Mehmet Ekim, Bir Ayet Bir Yorum köşemiz için İsrâ suresi 36. ayet-i kerime ışığında “Kalbin Hastalığı Suizan”nı ka- leme aldı. Hadislerle Aile köşemizde Dr. Rukiye Aydoğdu Demir “Peygamber Mescidi’nde Çocuk Sesleri”ni yazdı. Bizbize köşemizde Döndü Demirci “Şiddetin Bahanesi Olmaz” dedi: “Hiçbir gerekçe, şiddet için asla bahane olamaz. Sebep ne olursa olsun şiddet hiçbir za- man problemlerin çözümü değildir.” Ali Necip Erdoğan Varlık Aynası köşemizdeki yazı dizisine kasım da “Takva” ile devam ediyor. Takvanın seven birinin sevdiğinin gönlünü incitmekten çekinmesini, Yaradan’a karşı saygı ve sorumluluk duyma hassasi- yetini ifade ettiğini dile getiren yazar, onun hem koruma hem de korunma vasıflarına vurgu yaptı. Bu ayki söyleşi “Dr. Ender Saraç ile Sağlıklı Yaşam Üzerine…” gerçekleştiriliyor. İnsanın maddi ve manevi varlığıyla bir bütün olduğunu vurgulayan Saraç, GETAT çalışmalarını değerlendirdi.
Diyanet Aile Dergisi - Sayı 47
Diyanet Aile Dergisi - Sayı 47Diyanet Aile Dergisi · 07 okunma
FÜSUN TEYZE VE ANKA KUŞU
SONSUZA KADAR EVET DERSİN, PEKİ SONSUZUN SENİN BAŞLANGICIN OLACAĞINI BİLİR MİSİN? Çok sıkıldığım zamanlarda gittiğim bir yer olurdu üstelik kahvesi de çift çekim mis gibi taze taze kokardı. Yine böyle bunalmış ve kendimi o bana huzur veren mekana gitmiş , elime de aldığım bir romanla birlikte, o mis kokan kahveden söylemiştim. Tam kahvemden bir
Reklam
152 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Masal gibi başlayan aşkının kadın şiddetiyle gölgelenmesiyle yaşanan olaylar antılmış gayette güzel anlatılmış. Şiddetin bahanesi olmandığı ama sevgiliyken bunu görmezden gelip hep bahaneler üretmesini sonraki 12 yılının kabusa nasıl döndüğü ve en son artık bu evliliğin birinin ölümüne yol açmadan bitmiceni idrak ettiği zaman tekrar doğduğunu anlatmış yazar. Şiddetin bahanesi olmaz.
Üvey Kırmızı
Üvey KırmızıPia Umy Y.G. · Destek Yayınları · 201686 okunma
YENİ HAYAT DİZİSİNDEN ALINTIDIR : "Biz kadınlar dünyanın her yerinde her yeni güne biraz daha eksilerek başlıyoruz.Çünkü kadına yönelik şiddet her gün adınu bildiğimiz bilmediğimiz kızkardeşlerimizi hayallerinden hayatlarından ve sevdiklerinden koparıyor belki de en yakınındaki belki de hiç tanımadığı erkek tarafından. Üstelik ömürlerinin baharında daha bu dünyaya katacağı güzellikler bitmemişken.Tıpkı Özgecan Aslan gibi , Emine Bulut , Şule Çet, Ceren Damar , Pınar Gültekin gibi.. Yeryüzünde hiçbir vicdanın kabul edemeyeceği sebeplerle erkek şiddeti kurbanı olan adlarını sayamadığımız daha yüzlerce kadın gibi. Kadınlar sadece hayır dediği için kendi ayaklarının üzerinde durmayı tercih ettiği için ayrımcılığa tacize uğruyor. Hatta canice öldürülüyor. Bir kadının yaşama hakkını elinden almanın hiçbir bahanesi sebebi olamaz ve olmamalı. Ne ekonomik koşullar ne de kişisel sebepler bir caniyi yasaların veya toplumun önünde haklı çıkaramaz. Kadına yönelik her türlü şiddet kader değil suçtur.Bir kadını. Gördüğü şiddet yalnızca onun değil hepimizin yarasıdır. Biz sessiz kaldıkça kanamaya devam edecek bir yara. İşte bu yüzden ölmek istemiyorum diyen her sesi duymak ve çoğaltmak için burdayız. Kadınların korkusuzca geleceğe umutla yürüdüğü bir dünya için el ele kadın dayanışmasını büyüteceğiz. Umutluyuz çünkü yapabileceğimizi biliyoruz. Kararlıyız çünkü gücümüzün farkındayız."
YENİ HAYAT DİZİSİNDEN ALINTIDIR : "Biz kadınlar dünyanın her yerinde her yeni güne biraz daha eksilerek başlıyoruz.Çünkü kadına yönelik şiddet her gün adınu bildiğimiz bilmediğimiz kızkardeşlerimizi hayallerinden hayatlarından ve sevdiklerinden koparıyor belki de en yakınındaki belki de hiç tanımadığı erkek tarafından. Üstelik ömürlerinin baharında daha bu dünyaya katacağı güzellikler bitmemişken.Tıpkı Özgecan Aslan gibi , Emine Bulut , Şule Çet, Ceren Damar , Pınar Gültekin gibi.. Yeryüzünde hiçbir vicdanın kabul edemeyeceği sebeplerle erkek şiddeti kurbanı olan adlarını sayamadığımız daha yüzlerce kadın gibi. Kadınlar sadece hayır dediği için kendi ayaklarının üzerinde durmayı tercih ettiği için ayrımcılığa tacize uğruyor. Hatta canice öldürülüyor. Bir kadının yaşama hakkını elinden almanın hiçbir bahanesi sebebi olamaz ve olmamalı. Ne ekonomik koşullar ne de kişisel sebepler bir caniyi yasaların veya toplumun önünde haklı çıkaramaz. Kadına yönelik her türlü şiddet kader değil suçtur.Bir kadını. Gördüğü şiddet yalnızca onun değil hepimizin yarasıdır. Biz sessiz kaldıkça kanamaya devam edecek bir yara. İşte bu yüzden ölmek istemiyorum diyen her sesi duymak ve çoğaltmak için burdayız. Kadınların korkusuzca geleceğe umutla yürüdüğü bir dünya için el ele kadın dayanışmasını büyüteceğiz. Umutluyuz çünkü yapabileceğimizi biliyoruz. Kararlıyız çünkü gücümüzün farkındayız."
İstanbul Sözleşmesi Detaylı İnceleme
Avrupa Konseyi ile işbirliği içinde hazırlanan ve 2011 de imzalanan İstanbul sözleşmesi ve 2012 de uygulama kanunun 6284 ile başlayan süreç, ülkemizde feminist hareketi kontrolü zor noktalara doğru götürüyor. İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 ün acilen iptal edilmesi lazım. Sözleşmeyi imzalayan Batı ülkelerinin çoğu çekince koyarak bir kısım
Reklam
37 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.