Kapitalist sömürü düzeni korku duvarı üzerine kuruludur. Devrimcilerin birincil görevi bu korku duvarının yıkılabilr olduğunu halka göstermesi olmasıdır, örgütlü halk gücünün karşısında hiç bir zorba güç duramaz. Ekonomik kriz derinleştikçe emperyalizm ve yerli satılmışlar cephesi Türk halkını korku duvarı önünde tutmak, devrim cephesinden uzak
Aşk - Meşk ve Kültürü
Her davranışımızın sonunda bir görüntü ortaya çıkar. İşte bu görüntü insanı ele verir. Bana zevkini göster veya söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim, diyebiliriz. Zevkler, kültürlerin ortak bileşkesidir. Her toplum farklı şeylerden zevk alabilir; çünkü onların aşkları, şevkleri ve meşkleri farklı farklıdır. Örneğin,
Reklam
Aşkın Kanunu ve Şiddetin Kanunu Makalesi
"İnsan düşündüğü için insandır. İnsanın akla uygun düşünmesi gerektiği açıktır. Akla uygun düşünen bir kişi, herşeyden önce hangi amaç için yaşaması gerektiğini düşünür; ruhu ve Allah hakkında düşünür. Şimdi dünyevi insanların neyi düşündüğüne bakın; yukarda sayılanlar hariç herşey hakkında. Dans, müzik, şarkı ve benzeri eğlenceleri düşünürler; binaları, sağlığı, gücü düşünürler, krallara ve zenginlere hased ederler. Ama asla insan olmak ne demek, bunun hakkında düşünmezler.” (Blaise Pascal (1623-1662)
Sayfa 163Kitabı okudu
Nükleer savaş: Eli kanlı insandan ruhu kanlı insana yolculuğumuz
Burada modern savaşı yaratan, çoğu nükleer savaşlar gibi önceki savaşlarda da görülen nedenlerin tümünü değil yalnızca nükleer savaşla ilgili tek bir ruhsal sorunu ele alacağım. Daha önceki savaşların ardında ne gibi nedenler yatarsa yatsın bu nedenler —saldırıya karşı savunma, ekonomik çıkarlar, kurtuluş, şan, belli bir yaşama biçiminin sürdürülmesi— nükleer savaş için geçerli olamaz, insanın ülkesindeki tüm insanların "en azından" yarısının birkaç saat içinde kül olup gittiği, tüm kültür merkezlerinin yıkıldığı, geride sağ kalanların ölenlere gıpta edeceği barbarca, acımasız bir yaşam bırakan böyle bir savaştan sonra savunmanın da, çıkarların da, kurtuluşun da, şanın da hiçbir anlamı kalmaz.
Yusuf Kaplan Zihniyet kutuplaşması, iktidar savaşları ve güçlü hukuk sistemi ihtiyacı Toplumu toplum yapan yegâne güç, asgarî müşterekleri ve bu asgarî müştereklerin yeşerttiği ruhtur. Türkiye, asgarî müştereklerini yitiriyor hızla... Tam ortadan ikiye yarılmış gibiyiz karpuz gibi... Bu da doğal olarak kutuplaşmanın kontrolden çıkması için çok
Hasidik ustalardan biri olan Ger'li Isaac Meier çok güzel belirtmiştir:
Yaptığı kötü bir şeyden söz eden ve onu düşünüp duran kişi derinlerine indiği kötülüğü düşünüyor demektir; insan neyi düşünüyorsa onun içine saplanmıştır — insan tüm ruhuyla düşündüğü şeyin içine batmıştır; bu yüzden de hâlâ kötülük içinde yüzmektedir. Elbette o kişi düzelemez, çünkü ruhu kabalaşacaktır, yüreği çürüyecektir, bundan da öte, üstüne üzüntülü bir hava çökecektir. Ne yararı var? Pisliği öyle de karıştırsan, böyle de karıştırsan pislik gene pisliktir. Günah işlemiş olmak ya da olmamak — cennette ne yararı olabilir bunun bize? Bunları düşüneceğin zamanı cennetin coşkulu mutluluğu için inciler dizerek geçirebilirsin, işte bunun için kutsal kitapta şöyle yazar: "Kötülükten ayrıl, iyilik yap." —kötülükten bütünüyle yüz çevir; o yolda düşünüp durma ve iyilik yap. Yanlış bir şey mi yaptın?Öyleyse onu doğru bir şey yaparak dengele.
Reklam
175 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.