hıristiyanlık güçten düştükçe dünyaya miras bıraktığı hoşgörüsüzlük daha da yıkıcı bir hâl aldı. emperyalizmden komünizme, demokrasi ve insan haklarına katkıda bulunmak için hiç durmadan başlatılan savaşlara kadar şiddetin en barbarca biçimleri daha yüksek bir uygarlığa götüren araçlar olarak desteklendi.
Yaptığı kötü birşeyden söz eden ve onu düşünüp duran kişi derinlerine indiği kötülüğü düşünüyor demektir; insan neyi düşünüyorsa onun içine saplanmıştır- insantüm ruhuyla düşündüğü şeyin içine batmıştır; bu yüzden de hala kötülük içinde yüzmektedir. Elbette o kişi düzelemez, çünkü ruhu kabalaşacaktır, yüreği çürüyecektir, bundan da öte, üstüne üzüntülü bir hava çökecektir. Ne yararı var? Pisliği öylede karıştırsan, böylede karıştırsan pislik gene pisliktir. Günah işlemiş olmak ya da olmamak- cennette ne yararı olabilir bunun bize? Bunları düşüneceğin zamanı cennetin coşkulu mutluluğu için inciler dizerek geçirebilirsin. İşte bunun için kutsal kitapta şöyle yazar: ' Kötülükten ayrıl iyilik yap.'- kötülükten bütünüyle yüz çevir; o yolda düşünüp durma ve iyilik yap. Yanlış birşey mi yaptın? Öyleyse onu doğru birşey yaparak dengele.
Isaac Meier
“Siz hâlâ oğlan çocuğusunuz ve şiddetin, gaddarlığın ve fiziksel cesaretin sizi erkek yapacağını sanıyorsunuz. Ruhunuz yok, sadece bedenleriniz var. Ancak erkeklerin ruhu olur.”
Büyük bir otelin açılışında , otelin sahiplerinin, konukların nasıl kişiler olduğu , başlarından neler geçtiği, hatta orada görevli olan garsonların bile iç dünyası ve hayatının anlatıldığı sade , anlaşılır bir biçimde okuyayacağınız, son 10 yıldaki toplumun değişimini de film gibi izleyeceğiniz anların olduğu Livaneli eseri..
Zehra otelin
Modernitede şiddetin en merkezi topolojik kaymalarından biri psişik, yani ruhsal içselleştirmedir. Şiddet, ruhun içindeki bir çatışma biçiminde yaşanır. Yıkıcı gerilimler dışa boşalmak yerine ruhu kemirir.
Kışın Sonu Bahardır
Kadına Yönelik Şiddet Romanı
Hülya Düz
|
YAYIN DÜNYAMIZ YAYINLARI
kitap sayısı: 208
İçinden atamadığı büyük korkular, gün geçtikçe sırtındaki ağır bir yük gibi, omuzlarını düşürmektedir. Sokaklara akşam karanlığı çökerken Nazan bir taraftan bunları düşünür, bir taraftan da pencere kenarında hafif hafif çiseleyen yağmuru
Kendi hikayelerinin farkına Varan ve geleneksel ahlakın yalanlarından kendilerini kurtaranların gelecekteki bilinç temeli üzerine kurulmuş bir toplumun payandaları olmalarını umuyorum Bence hayatlarımızın başında başımıza gelenlerin farkında olmadıkça kültürümüzün bütün dokusu fars'tan başka bir şey değildir.
.
Okurlara kurban rolünden