Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.36.38
Narsist Sapkınlık Üzerine
Son bir yıldır okumak istediğim ama nedense bir türlü okuyamadığım bir kitap, yalnız şu var ki benden önceki incelemelerde bazı okurlar, doktor olarak kitabı beğenmemişler. Ben doktor psikolog değilim. Ama bir narsist kurbanı olarak kesinlikle okunması gereken hatta kurban olunmaması açısından gençlik yılların da, evlenmeden önce bir ilişkiye başlamadan ya da bir ilişki içerisindeyken, aklınıza takılan ilişki problemlerinde okunmasının faydalı olacağını düşündüğüm bir kitap.
Sadece erkeklerde daha fazla narsist karakter olduğu üzerine anlatılmış buna takılmayın. O karakter kısmını partner olarak düşünün hangi cinsiyet olursa olsun. Kitapta anlatılanlar gerçek olaylar tamamıyla olan şeyler ve daha fazlası.. Bahsedilen narsist sapkınlık gercek bir kişilik.
Ben 10 puanlık bir kitap okuduğumu ve bu kitabı 2000 lerin başında okumuş olmayı isterdim. Listenizde 1.sıraya almanızı şiddetle tavsiye ederim.
REZİL ÖTESİ!
Hayatımda okuduğum en kötü ikinci kitap. İlk olarak bu kitabı beğenenler bir kadının bakış açısından okuduğunu farz ederseniz ne kadar berbat ötesi bir kitap olduğunu anlardınız. Tabi burada empati çok önemli! Emin olun bir erkek hakkında bu denli ileri geri konuşulsa ben direk hayır efendim öyle bir şey olamaz derdim. Burada o dönemin şart ve
Sevme sanatı inceleme
Sevmenin de bir sanat, hatta tek başına öğrenilebilir bir sanat olduğunu anlatıyor Erich Fromm bu kitabında.
Bu anlatımı felsefi ve psikoloji alanından ele alarak sanatlı bir dil ile yazıyor. Sevmenin gerçeklerini, dayatılmış, toplum tarafından yanlış öğretilmiş tanıtılmış saçma kuramları yıkıyor. Her şeyi bütün şeffaflığı ile kırmadan dökmeden anlattığı bu eserde; adeta kendimizi, çevremizi, sevgiyi sorgulatıyor. Yeni yeni şeyler öğreniyor, size öğretilenlerin saçmalığını görüyor; sevginin derinliklerine iniyorsunuz. Terimsel ifadelerden dolayı tek seferde anlamayabilir bu yüzden eğer anlamazsınız iki kere okumanızı tavsiye ederim. Daha ne denilebilir bilmiyorum. New York Times gazetesinde denildiği gibi “Psikoloji alanındaki en önemli çalışmalardan biri.” Yani ne desem eksik kalacak bir eser. Okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
Puan veremedim çünkü puan vermek hakaret olur :)))
Günümüzde kullanılan geometri terimlerinin neredeyse tamamı Atatürk tarafından Türkçeleştirilmiş üstelik bu kitapta her terim basitleştirilerek açıklanmış. Türk diline ve bilimine katkılarından dolayı çok kıymetli bir eser, şiddetle tavsiye ederim.
Bu romanda on altı yaşında, ölümcül akciğer kanserine yakalanmış kırılgan "Hazel Lancaster"ın hikayesiyle tanışıyoruz. Hayat zor ama kanserde bile çok daha zor. Her gün belli bir ölümcül kadere karşı kıyasıya bir mücadele veriliyor; ta ki bir gün gelene kadar. Hazel'ın "Augustus Waters" ile yolları kesişir. Ölüme yakın o günlerde bile hayat beklenmedik bir şekilde iyiye ve kötüye doğru sonsuza dek değişebilir.
Yüreğinle okumak bazen tehlikelidir ama benim bildiğim tek okuma yolu bu. Yemin ederim ki bu kitap beni biraz hasta etti ve biraz öldürdü ve belki de küçücük bir parçam yaptı. Bu sayfalar tarif edilemez miktarda acı, dayanılmaz bir acı içeriyor, ancak içindeki, belki de kıt ama harika bir şekilde benzersiz olan büyülü anlar, bu deneyimi son derece değerli kıldı. Sizi tekrar tekrar ağlatacak, her zaman trajik bir hikaye. Son derece hareketli ve bazen çok ilham verici ve canlandırıcı; bol bol komik anlar da cabası. Yürek burkan güzel. Hatırlanması gereken çok sayıda alıntı ve an.
Şiddetle Tavsiye Edilir. Bir genç yetişkin şaheseri.
Kısaca filminin yorumunu yapmak gerekirse;
Film (2014), kitaba oldukça sadık, güzel bir uyarlama. Shailene Woodley ve Ansel Elgort mükemmel bir başrol oynuyor. Pek çok sevimli an ve pek çok yırtıcı an. Kitap elbette her yönden çok daha üstündü; yine de, filmlerin çoğu zaman kitabı kasıp kavurduğu bir dünyada, TFIOS filmi okumayı tamamlamak için harika bir deneyim ve çok daha az acı verici; izlemesi daha kolay, sevmesi daha kolay.
Son duraklarında öyküleri birbirine bağlanan, korkuları, yalnızlıkları, çabalarıyla altı kadının hikayesi. Çok güçlü ve bir o kadar yalnız Hayriye, annesinin korkularına mahkum olmuş Aynur ve hep destek olduğu kızı Kübra, geçmişin acısını unutamayan Sevda, aşkı uğruna ihaneti göremezden gelen Gönül ve Bodrum Terzisi Güngör Hanım. Her birinin ayrı yaşanmışlıklarında ayrı hikayeleri varken tek ortak noktaları Güngör Hanım’dır. Yani “Bodrum Terzisi”. 1920'lerden günümüze kadar bu altı kadının yaşamına, dört kuşak boyunca yaşamlarına, kuşaktan kuşağa aktardıklarına tanık oluyoruz.
Kitap; yazar Can Çelebi’nin “Bodrum Terzisi” kitabının devamı niteliğinde olan bir roman. Masal gibi akıcı bir anlatımla anlatılan altı kadının hikayesine tanık oluyoruz okurken. Birbirlerine görünmez iplerle bağlı olan altı kadının hikayesini okurken geçmişten günümüze doğru Bodrum yaşantısını, dönemin siyaseti, ihtilalleri, mülteci sorunlarını da görüyoruz. Aşkı, aile bağlarını, geçim derdini, zengin olma hayallerini, vatansızları, daha pek çok konuyu, çok içten, ilmek ilmek işlemiş yazar. Masalsı bir anlatımla anlatılan gerçek üstü bir roman. Benim gibi bir hataya düşmeden önce, ilk kitap “Bodrum Terzisi”nden başlayarak okumanızı, şiddetle tavsiye ederim. Zira ben de ilk kitaptan itibaren tekrar okuyacağım. Tavsiyemdir.
#BodrumGüzeli
^
^
#alıntı
Hangi aşk adildir ki ? Her aşkın kaderini , aşıklardan biri çizmez mi ?
^
^
@artemisyayinlari @everestyayinlari @tjelebi @everestacikhava @artemismilenyum #bloghemsire #bookstagram #edebiyat
224 syf.
·
Not rated
Edebiyatımızın usta kalemlerinin hayatlarını,eserlerinden kesitlerini ve yazarın kendi yorumlarını paylaştığı bu kitabı gerçekten edebiyat severlerin okumasını tavsiye ederim.Bize detaylı bir şekilde neden Necip Fazıl'ı okumalıyız,Sezai Karakoç'un "diriliş" temasını nasıl anlamalıyız ,edebiyatımızın usta kalemlerin neden hepimizin kütüphanesinde başköşede olmasının tavsiyelerini veriyor Sevgili Yusuf Tosun beyefendi.Kaleminize sağlık.(Özellikle edebiyat öğrencilerine şiddetle tavsiyemdir.)
Bir karakterin iki ayrı kişiliği olması ve yazarın bunu harkulade bir şekilde aktarması inanılmaz bir olay ve Liavanelinin ilk okuduğum kitabı beni okumaya dahada teşvik eden kitaplarda ilk sıralarda yer alır. Asıl olayın cinayet olduğunu sanırsınız ama sizi inanılmaz şaşırtan son sayfalardır o mahkemede okunan kitap bir sanat eseridir ve bunu ancak bu kadar güzel aktarabilir bir insan anlatacak kelime bulamıyorum şiddetle okumanızı tavsiye ederim :)
Yoğunum ama geri dönmek için en güzel sebep şiir galiba
youtu.be/FrG4CJx1xL8
Benim can dostum sesiyle şiirlere anlam katan adam Youtube kanalını geri açtı . Hala abone olmadıysanız şiddetle tavsiye ederim. 
mehmet kemal ❤
Uzun zamandır inceleme yazmamıştım ve böyle bir kitabin incelemesini yazarak arayı kapatmak beni mutlu etti.
Maral'ın müthiş kalemini zaten yaralasar serisinde fark etmiştim. Yazdığı kitaplar o kadar akıcı gidiyor ki. Zaman zaman kitap okumak istemedigimde onun kitaplarını okuyup geri kazanıyorum. Ötanazi Okulu'nda da yine şaşırtmadı. Ve
Gurur Ve Önyargı
Kendileri ,Hasan Ali Yücel Klasikleri Dizisi 'nin birinci kitabı olur yani BİR NUMARASI.
Benim de bu sene okumuş olduğum en iyi kitap. Hamdi Koç 'un da deyimiyle 200 yıllık bir büyü. Bu kitabı okumama vesile olan kitap okuma grubuna gerçekten çok ama çoook teşekkür ederim. Böyle bir şaheseri okuduğum için çok mutluyum. Kitabı beğenmemek elde değil ki.
Elizabeth karakterini çok sevdim ve Darcy ile gerçekten çok uyumlular. Daha kitabın başında, Bingley için verilen baloda, Darcy'nin Elizabeth ile dans etmeyi reddedip : " Eh işte,ama beni baştan çıkaracak kadar güzel değil hem şu an başka erkeklerin dudak büktüğü kızlara önem verecek hâlde değilim." dediği andan Darcy'nin Elizabeth 'e sırılsıklam aşık olacağını anlamıştım. :))
O kibirli,gururlu, küstah adamdan ---> düşünceli, aşık, iyimser adama geçişini okuyoruz. Ee, ne de olsa aşk iyileştirir.
Jane ve Bingley 'i de çok yakıştırdım.
Galiba tek yakıştıramadığım çift Mr. ve Mrs. Bennet. :D
Filmini izlemedim ama fragmanına baktım. Hayalimdeki Darcy ile dewamke.
Tekrar tekrar söylüyorum ki harika bir kitaptı. Okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Bence pişman olmayacaksınız. Şimdiden iyi okumalar. :))
Bu kitap, toplama kamplarında kendi "çıplak varoluşundan" başka herşeyini yitiren ama anlam duygusunu koruyan yenilgiyi bir insan onuru zaferine dönüştürerek, nefretle çoğalan ceset yığınlarının arasından "Sevgi ölüm kadar güçlü" diye haykıran, vahşet ve soykırım dünyasından dünyamıza "Uyanık olalım. İki anlamda uyanık olalım. Auschwitz' den beri insanın neler yapabildiğini biliyoruz. Ve hiroşima' dan beri de neyin tehlikede olduğunu biliyoruz," sözlerine yüklü bir insanlık mesaji getiren bir doktorun öyküsü.
Bir psikiyatristi, biz genelde hastaları kendi ofislerinde ağırlayan olarak biliriz ama bu hikâyede Dr.Frankl'ın bizzat kendi yaşadığı ve gözlemlediği insanların ruh hallerini kaleme döktüğü, nazilerin bir toplama kampında geçen zamanı kendi deneyimlerinden bize aktarmaktadır. Çok hoşuma gitti resmen kendimi o kampta hissettim diyebilirim hele de psikolojiye ilginiz varsa şiddetle tavsiye ederim.
