1) GOGOL' UN RAHATSIZLIĞI VE BUNUN ÖLÜ CANLAR KİTABIYLA BAĞLANTISI
Gogol'un "Manik depresif psikoz" diğer adıyla "Bipolar bozukluk" adındaki bir hastalığı vardı. Bu hastalığın gerek akademik gerek sosyal hayatı ne kadar ciddi bir biçimde etkilediğini hepimiz biliriz. Gogol da bu hastalıktan çok çekti; Manik
“Herşeyin manasız olduğunu söylediğimiz anda manalı bir söz söylemiş oluruz.”
Albert Camus
Merhabalar;
Kitap bitti, ben uzay boşluğuna bırakılan terlik gibi yerçekimsiz ortamda savruluyorum. Öncelikle size Murat Menteş'i tanıtmalıyım. Kendisiyle yollarımız 2005 yılında Afilifilintalar adlı internet sitesinde kesişti. Bir kaç blog yazısı hoşuma
Hanım biraz hasta oldu, üzerinize âfiyet. Allah şifa versin, âmin. Bize de evi komple süpürmek, halıları çırpmak falan kaldı. Evi süpürürken döktüğüm gözyaşlarını elbette ziyan olmasın diye vileda kovasına akıttım. Süpürme işlemi bitmeden elektrik süpürgesi ile saç ve sakalımada fön çektiğime göre küçük hanımı arkadaşıyla buluşması için dışarı çıkarabilirim. Herkesin örnek gösterdiği "komşunun kocası" veya "elin adamları" cümlesindeki özne olmak şerefini bana bahseden Rabbime de hamdetmeden geçmek istemem, âmin.
Aşıklar Bayramı'nı okurken tekrar tekrar dinlediğim iki türküden biri olan "Şifa İstemem Balından" türküsünü buraya bırakıyorum. Bu muhteşem türküyü mutlaka dinlemenizi öneririm.👍📚
youtu.be/IyDhyor2Q4w
Misli Baydoğan Hanımefendi'nin kalemini sevdim, üslûbuna hayran kaldım. Hikâyelerindeki samimiyet ve bir döneme damgasını vuran, benim de özlediğim (80'li)-90'lı yılların kültürel izlerini görmek, belki de beni kendisine bağladı diyebilirim. 1979-Sivas doğumlu yazar, öğrenimini Ankara'da tamanlayıp psikoloji bilim dalında lisans ve yüksek lisans
Yazar eğitimini Özbekistan’da alan aslen Ukraynalı bir doktordur. Kendi söylemi ile ‘hekim’dir. Çünkü ona göre doktorluk ve hekimlik birbirinden tamamen ayrıdır.
Yazar sonradan İslamı seçmiştir. Günümüzde uygulanan ‘sibernetik’ tıbbı tamamen reddederek asıl şifanın Sünnetullahı uygulayarak Kur’an ve hadislerin izinde mümkün olabileceğini
Doğuda bir baba vardi
Batı gelmeden önce
Onun oğullari batıya vardı
Birinci oğul batı kapılarında
Büyük törenlerle karşılandı
Sonra onuruna büyük şölen verdiler
Söylevler söylediler babanın onuruna
Gece olup kuştüyü yastıklar arasında
Oğul masmavi şafağin rüyasında
Bir karaltı yavaşça tüy gibi daldı içeri
Öldürdüler onu ve gömdüler
Şifa istemem balından
Bırak beni bu halımdan
Razıyım açan gülünden
Yeter dikenin batmasın
Gece gündüz bu hizmetin
Şefaatin kerametin
Senin olsun hoş sohbetin