(Cin:10), Fatiha(1-7), Şu'arâ(78-80)
Edep ve terbiye bakımından kötülükler Allah'a atfedilmez. (Şu'arâ:78-80) bize öğrettiğine göre, hastalık aslen O'nun tarafından yaratıldığı halde, "Beni hastalandıran O'dur yerine, "Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur" denilmesi, Kur'ân-ı Kerîm'deki bu ifade şekliyle Allah(c.c) kullarına terbiye öğretmektedir.
2015 yılı Mart ayında Afganistan'ın Kabil kentinde ya­şanan feci hadiseyi anımsayalım. Ferhunde adlı genç bir Afgan kadın önce linç edildi, sonra cesedi yakıldı. Ne idi Ferhunde'nin suçu? Ferhunde bir ilahiyat öğrencisi idi. Bir türbenin önün­de muska yazan yobaza müdahale edip bunun İslam'a ve Kur'an'a aykırı olduğunu
Reklam
Akıl sahibi her­kes anlamadığım şeyi neden okuyayım ki, sorusunu sorar. Bu soruyu sordurmamak sözde ulemanın birincil gündem maddeleri arasında yer almıştır. Peki, ne yapacaklar da in­sanları bu soruyu sormaktan alıkoyacaklar? Yahut şöyle diyelim; ne yapacaklar da insanların aklına böyle bir soru sormak gelmeyecek? Şunu yaptılar ve hala da yapıyorlar: Kur'an bir devrim manifestosu değil tılsımlı sözler toplu­luğudur. Kur'an'daki sözleri tekrarlamak o sözlerin tılsımın­ dan istifade sağlar. Ne denli tekrar ederseniz o denli yarar sağlarsınız. Şu işiniz için şu sureyi şu kadar kere tekrar edin, bu işiniz için de bu sureyi tekrar edin. Böylece insanları Kur'an'ın bir yaşam kitabı değil de tılsım, gizem ve büyü kitabı olduğuna ikna ettiler. Bu yolda bir yığın rivayet uydurdular. Bu rivayetleri başta Hazreti Peygamber'e daha sonra sahabilere, daha sonra da evliya dedikleri bir kısım zevata nispet ettiler. Gün geldi şifa ayetleri adıyla kitap yazıp Kur'an'ı pazarla­dılar. Yüz binlerce kitap basıp cahil müritlerine sattılar. Para­larını alıp onları söğüşlediler. Her hastalık için bir veya birkaç ayeti okuma merasimi icat ettiler. Hatta işi cinsel rahatsızlıklar için ayet okuyup cinsel organa üflemeye kadar bile vardırdılar. Ne büyük bir utanmazlıktır ki şifa ayetleri diye kitap ya­zanlar kendileri hasta olduklarında ayet okumadılar da has­taneye koşup doktorlara teslim oldular.
وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْاٰنِ مَا هُوَ شِفَٓاءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِنٖينَ "Biz Kur'ân'dan mü'minler için bir şifâ ve rahmet olan şeyi indiriyoruz." İsrâ Sûresi, 17:82.
Kur'an, kulûbe kut ve gıda ve ukûle kuvvet ve gınadır ve ruha mâ ve ziya ve nüfusa deva ve şifa olduğundan usandırmaz.
Muhterem okuyucu, insanların düşünceleri çağlarına ve kültür oranlarına göre değişir. Biz Kur'an-ı insanlara uydurmakla görevli değiliz. Biz insanların gönüllerini, mantıklarını ve davranışlarını Kur'ana göre şekillendirmekle görevliyiz.
Sayfa 189 - 3.ciltKitabı okuyor
Reklam
İbn Kayyım şöyle der: "Eğer insanlar Kur'ân'ı düşünerek gereğince okumanın önemini bir bilselerdi, her şeyi bırakırlar, sadece onunla ilgilenirler, düşünerek onu okur ve kalbine şifa olan bir ayet geldiğinde yüzlerce kez onu tekrar ederlerdi. Dolayısıyla bir ayeti düşünerek ve anlayarak okumak, düşünmeden ve anlamadan Kur'ân'ı hatmetmekten daha hayırlı, kalp için daha faydalı, imanı elde etme ve Kur'ân'ın tadını alma hususunda daha etkilidir."
16/Nahl Suresi
68. Rabbin, bal arısına; dağlarda, ağaçlarda ve hazırladıkları şeylerde yuva edinmesini vahyetti. 69. "Sonra, her çeşit bitkiden ye. Rabb'inin emre amade kılınmış yollarında dolaş." Onun karınlarından, çeşitli renklerde şarap çıkar. Onda, insanlar için şifa vardır. Bunda düşünen bir toplum için kesinlikle bir ayet vardır.
Size Rabbinizden bir öğüt, kalplerinizde olan sıkıntılara bir şifa, inananlara rahmet olarak bir yol gösterici gelmiştir. Yunus 57
Armağan kitaplar basım 2013Kitabı okuyor
Biz Kur’an’dan öyle bir şey indiriyoruz ki, o müminler için bir şifa, bir rahmettir; zalimlerin ise sadece ziyanını arttırır. İsra 82
Armağan kitaplar basım 2013Kitabı okuyor
Reklam
Kur'an'da tüm âleme şifa vardır.
Sayfa 58
Fatiha Suresinin üstün konumu
Hz. Peygamber, Fâtiha'nın okunmasına dair bir hadisinde, bu süreyi Tevrat ve İncil'in muhtevasından daha üstün bir konumda göstermiş, onu Kur'an'ın üçte ikisine denk tutmuş, din, beden ve dünya alanında söz konusu olabilecek çeşitli hastalıklara şifa vesilesi kılmış, ayrıca her türlü sapıklıktan kurtulma ve bütün nimetlere ulaşma vasıtası yapmıştır. Sadece Allah'tan yardım dileriz. Mätüridi, muhtemelen Übey b. Kab'ın rivayet ettiği hadise işaret etmektedir. Hz. Peygamber kendisine, "Sana Tevrat ve Incil'de benzeri bulunmayan bir süreyi haber vereyim mi?" demiş, o da, "Evet, ey Allah'ın Resûlü" deyince Peygamber, "O, kitabın anahtarı olan süredir, tekrar tekrar okunan yedi âyettir, bana verilen Kur'andır" buyurmuştur (Malik, el-Muvatta", "Salât", 37; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, IV, 211; V, 114; Buhâri, "Tefsir", 1/1, 15/3, "Fedailu'l-Kuran", 9). c-I/s-52
Çünkü şeytan iki doğrudan az olan doğruyu seçtiriyor.
"Az olanla uğraştıracak ki namaz kıldıramayacak. Başka kitaplarla uğraştıracak ki iman hakikatleri hakkında problemlerin çoğalsın. Tutup roman külliyatları, kişisel gelişim, bilim kitapları devirtecek ama kendi kitabın olan Kur'an-ı Kerim'i okumana engel olacak. Sonra demezler mi adama Okumadığın Kur'an'a mı iman ettin sen? Rahatsız olmuyor mu bu cümle? Duvarda asılı duran ilaç kutusu beni iyileştirir mi? İyileştirmez. Senin rafında duran Kur'an'da sana şifa vermeyecek kardeşim, bu kadar işte."
Sayfa 145Kitabı okudu
"Biz Kur'an'dan öyle bir şey indiriyoruz ki, o müminler için bir şifa, rahmettir; zalimlerin ise sadece ziyanını arttırır." İsrâ/82
Sayfa 305Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.