Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
240 syf.
·
Puan vermedi
Canim kız kardeşimin doğum günü hediyesiydi bu muhteşem kitap♡ Ismarlama bir hediye oldu benim canımdan♡ Sevenlerime burdan da duyurulur hediye edilecek kitaplara açığım en büyük açgözlülüğüm bu olabilir:).Yeni yaşımda ruhumun kaygıdan uzak olması tüm sevdiklerimle beraber geçirebileceğim bir yaş olmasıni çok istiyorum ve olacağını da biliyorum Allah'ın izniyle.Bu muhteşem kitapta çocukken yaşadığım hırpalanmaları aşağılanmaları yok sayılmaları tamir edebileceğimin farkına vardım . Umarım derinlerde yatan sızılarıma son vermek nasip olur.Bu kitabı okurken en büyük şükrüm evli olmamam kitapta evlilerin yaşamış olduğu birtakım olayların varlığı bir de orda travmatik olaylar yaşama ihtimalimi düşünüp şükretmeme neden oldu.Ve iyi ki anne olmamisim dedim .Bence insanlar kendi farkına varmadan çocuk sahibi olmamalı.Eğer sahip olduğu çocuğun ruhunu saygıyla ,sevgiyle ve ilgiyle yoğurmuyorsa anne baba olmamalı diye düşünüyorum.Ülkede ebeveynlerin yüzde doksanın sokaktaki hayvandan bir farkının olmadığını düşünüyorum.Doğurmak marifet değil ne yazık ki belli etiketlere sahip olmak için ürüyorlar tabii ki bu da benim kanım.Okumayanına tavsiye ederim .Hepimize şifa olması dileğiyle.
Kendini Affet
Kendini AffetAdem Güneş · Timaş Yayınları · 2021940 okunma
Şifayı çok uzaklarda arıyoruz belki yanı başımızda şah damarımızdan daha yakındır... Şifa vermek için bulunmayı, anılmayı, hatırlanmayı bekliyordur belki de... ~Sena 14 Şevval 1445
Reklam
Hastaya günlerce hastalık üzerine laf etmek yerine doktorun tavsiye ettiği bir hapı vermek daha faydalı olduğu gibi, günümüz krizleri, bunalımları, yolsuzlukları, ahlaksızlıkları üzerine günlerce yazı yazıp, laf üretmek yerine neyi nasıl yapacağımızı Kur'an eczanesinden alarak önce kendimizi, sonra çevremizi sonra bütün insanlığı kurtarmaya çalışmamız daha iyi olur.
Hacı hocaların esas meselesi, en başından beri, ne yağmur yağdırmak ne şifa vermek ne kehanet ne de büyüydü. Ezelden beri yaptıkları tek şey yorumlamak.
Sayfa 128Kitabı okudu
288 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Yeongju, hayatına sıfırdan başlamak üzere, eşinden boşanıp, işinden istifa ediyor ve ardından hyunam-dong kitabevini açıyor. Kitabevinde kitap kulüpleri düzenleniyor, yazar-okur buluşmaları yapılıyor. Başlarda kitabevinin geleceğine dair endişe duyuyor ve kendini mutsuz hissediyor ama kitaptaki diğer tüm karakterler gibi o da zamanla kendi amacını buluyor. Kitabevi kendi sıcak ortamını yaratırken gelen müşterilere de bir ışık kaynağı oluyor. Hayatında bir yol ayrımında olanları, geleceğiyle ilgili ne yapacağını bilemeyenleri bir araya getirip birbirlerine yaslanmaları için sakin bir ortam yaratıyor. Otuzlarında mutsuz hissettiği bir evlilikte sıkışıp kalmış bir kadına, yeni mezun olmuş ve ne yapacağını bilemeyen bir çocuğa ve yıllarca özel sektörde çabalayıp hiçbir ilerleme kaydedemeyen umutsuz bir kadına, gün içinde nefes alabilmek için uğradıkları bir sığınak haline geliyor. Yazar vermek istediği mesajı direkt vermiyor, karakterler üzerinden minik bir diyalogla gizlice veriyor ve en sevdiğim şey bu oldu. Kitap size dolaylı yoldan birçok soru sordurabilir. Gerçekten mutlu muyum? Mutlu olduğum bir işi mi yapıyorum? Geleceğe dair planlarımı içimden geldiği gibi mi kurdum yoksa ailemi mutlu etmek için mi ? Yaklaşık 16-17 yaşındayken “ Küçük mucizeler dükkanı” diye bir kitap okumuştum, o kitabın içeriğini çok hatırlamıyorum ama genel olarak aynı duyguları hissetmiştim. Çıkmazda hisseden, sıkıntılı süreçlerden geçen insanların birbirine şifa olduğu hikayeler, sıcak ortamlar. Büyük olayların olmadığı, sakin ve insanı rahatlatan bir metin arayışındaysanız, hyunam dong kitabevi sizin için.
Hyunam-Dong Kitabevi
Hyunam-Dong Kitabevi
Hyunam-Dong Kitabevi
Hyunam-Dong KitabeviHwang Bo-reum · Athica Yayınları · 2024195 okunma
Çağdaş tıp görevlisinin ilk amacı tedavidir, şifa vermek değil. O, ağrının acı çekende ortaya çıkardığı soru işaretlerini anlamak için değil bu ağrıları bir dosyada toplanabilecek şikayetler listesine indirgemek için donatılmıştır.
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
Dua: Bizi O'nun kapısına götüren yolculuk...
Ey dünyada dost ve düşman ayırt etmeden bütün mahlûkatı rızıklandıran Rahman, Ey âhirette, itaatkâr kullarına hususî ihsan ve şefkatte bulunacak Rahîm, Ey olmuş olanı, olmakta olanı ve gelecekte olacak şeyleri bilen, kendisine kâinatta hiçbir şey gizli kalmayan ve ilmi küçük-büyük, zâhir-bâtın her şeyi kuşatan Alîm, Ey her şeyi yerli yerinde yapan
Olmaya Bırak
İzin vermek şifa bulmanın olmazsa olmazıdır ve bunu fark etmek, bilinçli bir şekilde '' Bırak Varsın Olsun'' deme niyetinin yolunu açar.
Sayfa 95 - OMEGA YAYINLARI - Çevirme: Funda Sezer - Yayın Tarihi: 11.12.2023 - Orijinal Adı: True Refuge: Finding Peace and Freedom in Your Own Awakened HeartKitabı okudu
Ne güzel bir ifadedir 'vermek istemese istek vermezdi.' İstek bile nasip işidir hayatta.Ruhunuza şifa olacak bir video önerisi ile geldim,buyurunuz🪷 youtu.be/nf-9KqRhhjI?si=...
Çalış, bul! Elbette ararsan bulursun.
Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın bir mu'cizesine dair: وَاُبْرِئُ الْاَكْمَهَ وَالْاَبْرَصَ وَاُحْيِى الْمَوْتٰى بِاِذْنِ اللّٰهِ Kur'an, Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın nasıl ahlâk-ı ulviyesine ittibaa beşeri sarihan teşvik eder. Öyle de, şu elindeki san'at-ı âliyeye ve tıbb-ı Rabbanîye, remzen tergib ediyor. İşte şu âyet işaret ediyor ki: "En müzmin dertlere dahi derman bulunabilir. Öyle ise ey insan ve ey musibetzede benî-Âdem! Me'yus olmayınız. Her dert, -ne olursa olsun- dermanı mümkündür. Arayınız, bulunuz. Hattâ ölüme de muvakkat bir hayat rengi vermek mümkündür." Cenab-ı Hak, şu âyetin lisan-ı işaretiyle manen diyor ki: "Ey insan! Benim için dünyayı terk eden bir abdime iki hediye verdim. Biri, manevî dertlerin dermanı; biri de, maddî dertlerin ilâcı... İşte ölmüş kalbler nur-u hidayetle diriliyor. Ölmüş gibi hastalar dahi, onun nefesiyle ve ilâcıyla şifa buluyor. Sen de benim eczahane-i hikmetimde her derdine deva bulabilirsin. Çalış, bul! Elbette ararsan bulursun."
Sayfa 303 - Türkiye Diyanet VakfıKitabı okudu
Reklam
Durumunu, davranışlarını, gidişatını düşmanından dinle. Çünkü kötülüğün, dostun gözünde iyi görünür. Methedenler değil, seni kınayanlar dostundur. Hastaya şeker vermek, günahtır; ona ancak acı ilaç şifa verir.
Sayfa 61 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Endülüslü kıraat âlimi Ebû Talib el-Mekkî'nin nakline göre bu âyetin mânası, Cahiliye günlerinin ağır yükünü senin sırtından indirdik demektir. Yani "Seni Câhiliye günlerinin her türlü çirkinliğinden korumak sûretiyle o günahların ağır yükünden de kurtardık" demektir. Bir yoruma göre bu âyetteki "belini büken ağır yük" ifadesiyle, Peygamber aleyhisselâmın kalbini meşgul eden mânevî yükleri ve peygamberliğin başlangıcında zihnini yoran düşünceleri ortadan kaldırmak, hayatını tanzim etmek için istediğin din ve şerîatı sana vermek sûretiyle sıkıntılarını giderdik denmiştir.
Sayfa 127 - وَوَضَعْنَا عَنْكَ وِزْرَكَۙ اَلَّـذٖٓي اَنْقَضَ ظَهْرَكَۙ Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı? {İnşirah 94/2-3}
"Eski zamanlarda her köyün en az bir Bilge Kadını olurdu. Bu hanımlar botanik konusunda engin bir tecrübeye sahipti. Mantar ve otlarla içli dışlıydılar. Bitkileri bedene şifa vermek ve ruhu özgürleştirmek için kullanıyorlardı. Bu kadınlar birer bakıcı ve hemşireydi elbette. Yaptıkları bitkisel ilaçların çoğu buğün hala kullanılıyor;
Sayfa 296 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Peygamber (aleyhisselâm) yemek yerken bir cariye gelip istedi. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) önünden vermek istedi. Terbiyesi kıt olan cariye: -Ağzındakinden istiyorum! dedi. Ağzındakini verdi. – Çünkü kendisinden istenilen bir şeyi vermemezlik etmezdi- Lokma cariyenin midesine iner inmez öyle bir hayâ geldi ki ona, Medine'de ondan daha hayâlı kadın bulmak artık mesele haline geldi.
927 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.