Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İşte şimdi bitti komiserim," dedi şifre bilimci gülümseyerek. "Gölge oyunu başarıyla son buldu!"
Sayfa 170Kitabı okudu
"Ama buna rağmen," diyerek tekrar söze girdi başarılı şifre bilimci, "en yetenekli katiller polisiye yazarlarından çıkmaz mı sizce de?"
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
Şifre bilimci, tebessüm etmekle yetindi. Madem herkes çok iyi, o zaman yayıncıyı kim öldürdü, diye sordu kendine.
Dinya şifre ile yazılan yazı ise, bütünündeki ve detaylarındaki kodun çözülmesi için şiir, yollardan ancak birini gösterir.
Unutmayın sifre, kulluk tek ilah'a dir, ona karşı gelinmez!
Dünya romanında, yazarların bir kısmı etkileyici açılışlara başvururken kimi yazarlar da oldukça yumuşak, sakin açılışlar yapar. Ama her durumda daha ilk cümlelerde okura ulaşmaya çalışırlar. Rainer Maria Rilke Malte Laurids Brıgge'nin Notları'na: “Demek buraya yaşanacak yer diye geliyorlar; burası ölünecek yer desem daha doğru.” cümlesiyle girer. Bu romanı artık burada bırakmak mümkün mü? Dostoyevski ise Yeraltından Notlar'a şöyle başlangıç yapar: “Ben hasta bir adamım... Gösterişsiz, içi hınçla dolu bir adamım.” Kendisini aşağılayan bu adamı kim merak etmez? Albert Camus'nün Yabancı'daki o unutulmaz giriş cümlesi de şöyle: “Bugün annem öldü. Belki de dün, bılmiyorum.” Daha ilk cümlede şaşkınlığa uğrarız: Bir insan annesinin ölumüne nasıl bôyle kayıtsız olabilir? Herman Melville Moby Dıck'e o efsane hitap ile gırer: “Bana İsmail deyin.” Okura seslenen anlatıcının adı İsmail olsaydı bıze böyle bir hıtapta bulunmasına gerek yoktu. Böylece sembolık bir gönderme ile okurun ilgisi ilk cümlede yakalanır. Okuru, kurmaca bir dünyaya buyur ederken onunla ilişkıye geçer ve belki de adı İsmail olmamasına rağmen ona İsmail denmesını talep eder.Bu sanki “Bana İsmail dersen kurmacada birlikte seyahat edebiliriz? teklifidir. Daha ilk cümlede okur, aktif katılıma çağrılır ve kendisine bir şifre verilir. Yazarlar daha ilk cümlelerinde romanın “cümle (ana) kapısı”nı açar ve okur buyur eder.
Reklam
"... -Düşün bu adamların yalnızlığını, hem yalnızlıktan bunalıp ölüyorlar, hem de kapılarına kimse kapıyı çalmasın diye şifre yaptırıyorlar..."
Ona bakıyorum. Düşünde bir kelebek olduğunu gören ve uyandığında kelebek düşlemiş olan bir insan mı, yoksa şu anda bir insan oldugunu düşleyen bir kelebek mi olduğunu bilmeyen Chuang Tzu'yu düşünüyorum.
çocukluğum...
Tanrı'ya Yolculuk - Şifre ve Aydınlanma
Yaşadığını anladığında ölürsün. Öldüğünü anladığında uyanırsın. Uyandığını anladığında ise dirilirsin
Sayfa 202Kitabı okudu
Tanrı'ya Yolculuk - Şifre ve Aydınlanma
Tanrı'dan önce insan vardı, insandan önce de Tanrı vardı.
Sayfa 100 - Cinius YayınlarıKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.