Gece saat 02.00, taksi durağına bir abla geldi. ‘’Abi ne olur çocuğum çok ateşli, bizi hastaneye götürsen ateşi düşer belki. Ama cebimde sadece 7 TL var, söz çalışır öderim iki güne kadar’’. Zaten iş de yok, siftah etmedim. Var bundan da bir hayır diye düşünüp, hemen atla abla yetişelim hastaneye dedim. Çocuğun sesi beni bitirdi. İnliyor garibim,
.
Gece saat 02.00, taksi durağına bir abla geldi. ‘’Abi ne olur çocuğum çok ateşli, bizi hastaneye götürsen ateşi düşer belki. Ama cebimde sadece 7 TL var, söz çalışır öderim iki güne kadar’’.
Zaten iş de yok, siftah etmedim. Var bundan da bir hayır diye düşünüp, hemen atla abla yetişelim hastaneye dedim. Çocuğun sesi beni
Tarihte kadının yeri ve önemi...
Geç tarihi! Görüyoruz şuan verilen değeri!
Ve bizim için şuan önemli!
Her insan inandığına göre değer verir insana!
Uzun zamandır toplumumuzda yer alan Kadın'a yönelik olumsuzluk içeren her türlü eylem neden sorusunu akıllarımıza ve vicdanlarımıza bir ok gibi sapladığının düşüncesindeyim. Sadece ülkemizde
Eminönü'nde otobüse binmiş sıcaktan bunalmış halde otobüsün kalkmasını bekliyorum. Otobüs kaçacak diye su almayı unutmuşum ve dilim damağıma yapışmış.
Bir delikanlı girdi 10... 12 yaşlarda otobüsün kapısından üstü başı pejmürde pasaklı elinde kendisinin yarı boylarında 24 lü su kolisi...
Su isteyen var mı diye sordu?
Ver bi tane delikanlı
Otobüse binmiş sıcaktan bunalmış halde otobüsün kalkmasını bekliyorum. Otobüs kaçacak diye su almayı unutmuşum ve dilim damağıma yapışmış.
Bir delikanlı girdi 10 12 yaşlarda otobüsün kapısından üstü başı pejmürde pasaklı elinde kendisinin yarı boylarında 24 lü su kolisi...
Su istiyen varmı diye sordu?
Ver Bi tane delikanlı dedim. O getiriken
SAMATYALI "KÖR KİTAPÇI" DEVRİM TARIM'IN ÖYKÜSÜ
Kör bir kitapçı.
Eskişehir’in ücra bir köyünde başlayan hayat, onu İstanbul’da Samatya’nın ortasındaki küçük kitapçıya kadar getirmiş.
Kapısının önünde 5 dilde “kitapçı” yazıyor.
Ermenice, Kürtçe, Rumca, İngilizce, Türkçe.
İçinde gözleriyle hiç okumadığı ama ruhuyla ezberlediği 1500 kitap
Eminönü'nde otobüse binmiş sıcaktan bunalmış halde otobüsün kalkmasını bekliyorum. Otobüs kaçacak diye su almayı unutmuşum ve dilim damağıma yapışmış.
Bir delikanlı girdi 10 12 yaşlarda otobüsün kapısından üstü başı pejmürde pasaklı elinde kendisinin yarı boylarında 24 lü su kolisi...
Su isteyen var mı diye sordu?
Ver Bi tane delikanlı dedim. O
Mersin'in Mut ilçesinde yıllardır kiralık küçük işyerinde kokoreççilik yapan Murat Gümüş, sosyal medya hesabından “Kaç gündür siftah etmeden dükkan kapatıyorum” paylaşımı yaptıktan sonra intihar etti.
Mut ilçesinin tek kokoreççisi 48 yaşındaki 1 çocuk babası Murat Gümüş, girdiği bunalım sonucu evinin önündeki çardağa iple kendisini asarak yaşamına son verdi.
Komşuları tarafından evinin önünde asılı durumda görülünce polise haber verildi. Kısa sürede olay yerine ulaşan polis ve 112 ekibince yapılan incelemede Murat Gümüş'ün öldüğü belirledi. Nöbetçi savcı tarafından olay yerinde yapılan incelemeden sonra morga kaldırılan Gümüş, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Adana Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
Okuyun Türkiye'nin gercekleri
Paylasında herkes gercekleri görsün
Eminönü'nde otobüse binmiş sıcaktan bunalmış halde otobüsün kalkmasını bekliyorum. Otobüs kaçacak diye su almayı unutmuşum ve dilim damağıma yapışmış.
Bir delikanlı girdi 10 12 yaşlarda otobüsün kapısından üstü başı pejmürde pasaklı elinde kendisinin yarı boylarında 24 lü su kolisi...
Su isteyen var mı diye sordu?
Ver Bi tane delikanlı dedim.
Ahiliğin prensipleri genel olarak şunlardır:
1-Alimleri sevmek
2-İlme saygı göstermek
3-Alçak gönüllü olmak
4-Namazını kazaya bırakmamak
5- Utanma duygusuna sahip olmak
6-Helalinden kazanmak
7-Cömert olmak
8-Komşusu siftah etmedim ikinci müşteriye mal satmamak
(Bir taksici kardeşimizden örnek bir davraniş👍👏👏)
Gece saat 02.00, taksi durağına bir abla geldi. ‘’Abi ne olur çocuğum çok ateşli, bizi hastaneye götürsen ateşi düşer belki. Ama cebimde sadece 7 TL var, söz çalışır öderim iki güne kadar’’. Zaten iş de yok, siftah etmedim. Var bundan da bir hayır diye düşünüp, hemen atla abla yetişelim
~~~1990~~~’LI YILLARDAN BU GÜN’E YAŞANMIŞ DOLU DOLU DUYGULAR .
1.BÖLÜM
EV’E ATEŞ DÜŞTÜ!
1986 doğumluyum .
Yıl 1990-1992 o dönemlerde daha yeni yeni çevresini görmeye başlamış neyin ne olduğunu öğrenen anne,baba,iki abla ,bir abisi olan bir çocuk .
-Baba yurt dışında gurbette para kazanıp ailesini kimseye muhtaç etmemek