Devletlerin, bireyleri kötülükten alıkoymasının, kötülük yapmayı ortadan kaldırmak amacından değil, onu tıpkı tuz ve tütün gibi tekeline almak amacından doğduğu düşüncesine kesin bir biçimde inanılabilir.
Sayfa 173Kitabı okudu
Aslında, bizim dünya yurttaşları, hiçbir zaman korktuğumuz ölçüde alçalmış değillerdir. Çünkü onlar, bizim sandığımız kadar yüksek kimseler değillerdi.
Sayfa 179Kitabı okudu
Reklam
"Öldürmeyeceksin!" buyruğuna verilen önem, belki bugün bizim yüreklerimizde bulunduğu gibi, yüreklerinde adam öldürme tutkusu taşıyan sayısız katil kuşaklarından geldiğimizi göstermektedir.
Sayfa 190Kitabı okudu
Beklemeyi bilen kişi kimseye ödün vermez, yalnızlığını sahiplenen kişi dışardaki kargaşaya boyun eğmez. Sigmund Freud ...
112 syf.
·
Puan vermedi
Bir Sigmund Freud sever olarak olarak kütüphanemde olan kitaplardan biri.Sigmund Freud un kitaplarını art arda okumayın çünkü her kitabında her yazdığı cümlede çift anlam barındırdığı için anlayarak ve sindirilerek okunması gerek.Ayrıca ağır gelebilir. Kitaplarının arasına başka kitaplar koyunuz. Çok kısa gibi görünen kitaplarında derin anlamlar yüklenebilen kelimeler vardır.Ayrıca kendinizi sorgulamanıza ve kendinize yönelmenize neden oluyor.O yüzden okuyunuz.Ve hazinenizi geliştiriniz.
Bir Yanılsamanın Geleceği, Neden Savaş
Bir Yanılsamanın Geleceği, Neden SavaşSigmund Freud · Say Yayınları · 20221,668 okunma
İlk bakışta bilimin gerçekten, kendi yönünü tayin edebilecek son derece zeki ve yaratıcı insanların işi olduğu aşikardır. Bizler bir devri sık sık keşifleri ve teorileriyle o dönemde iz bırakan bir şahsın ismiyle anarız. Fizikte "Einstein'dan sonrası" psikolojide "Watson'dan sonrası" ve heykelcilikte "Michelangelo'dan sonrası" hakkında konuşuruz. Görünen o ki bireyler hem bilim hem de genel kültür alanlarında, tarihin akışını değiştiren heyecan verici, bazan sarsıcı değişiklikler ortaya koyarlar. Bu savın doğruluğunu kanıtlamak için sadece Sigmund Freud'u düşünmek bile yeterlidir. Bu nedenle kişilikçi teorinin belirli bir değeri olduğu doğrudur ancak tek başına bu teori bir bilimin veya toplumun gelişimini açıklamakta yeterli midir? Hayır. Bilim adamlarının ve filozofların çalışmaları, zamanında çoğunlukla görmezlikten gelinmiş veya yalanlanmış ve bu çalışmaların onaylanması bundan uzun zaman sonra olmuştur. Zamanın şartları bir bilim adamının düşüncelerinin dikkate alınıp alınmayacağını veya önemsenip önemsenmiyeceğini, övüleceğini veya unutulacağını tayin edebilir. Bilim tarihi yeni keşiflerin ve orjinal anlayışların reddedilmesi örnekleriyle doludur. Hatta en yetenekli kafalar (belki de özellikle en yetenekli kafalar) Zeitgeist tarafından engellenip zorlanmıştır. Buna bağlı olarak, bir keşfin kabulü ve uygulanması bir kültürdeki, bölgedeki veya çağdaki hakim düşünce kalıbı tarafından kısıtlanmış olabilir fakat o dönemde çok tuhaf bulunup kabul görmeyen bir fikir, bir nesil veya yüzyıl sonra kolayca kabul edilebilir. Yavaş değişim bilimsel ilerlemenin bir kuralı gibi gözükmektedir.
Sayfa 49
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.