213 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yine fena değil diyebileceğim bir Perry Mason romanı. Bir kadın babasının mirasını hav vurup harman savurmaktadır. Babasının muhasebecisi olan adma bu kıza aşıktır ve ona haber vermeden bazı hisseler üzerinden oyunlar oynamıştır. Ciddi manada kar eden bu adam bu durumu kıza söylemek ister. Ancak kızın hoşlandığı biri vardır ve bu eleman da annesi ile birlikte kızın parasını yemek istemektedir. Bu arada işlenen bir cinayet bütün olayların akışını değiştirir. Perry Mason yine bir kez daha günün kahramanı olur. Polisiye severlerin zevkle okuyacağı bir roman.
Sıhhat, Servet, Aşk ve Annesi Ölmüş Bir Eş
Sıhhat, Servet, Aşk ve Annesi Ölmüş Bir EşErle Stanley Gardner · Akba Yayınları · 19772 okunma
Bizden uzaklaşmadıkça bize görünmeyen sıhhat, itiyadın verdiği hissizlikle, sağlamların şuurundan kaçıp nasıl ve nereye saklanıyor? Onu ben görüyorum, çünkü benden uzak; onu ben Mithat Bey'in kırmızı yüzünde, çelikli damarlarında, arkadaşımın otururken rahat gerilişlerinde, bacaklarını uzatışlarında, korkusuz bakan gözlerinde görüyorum.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
...Üç nokta… Ya üç nokta… üç noktanın hikayesini hiç duydunuz mu? … “Üç noktanın ima ettiğini, yeri gelir, bütün bir edebiyat açıklamaktan aciz kalır. Hiç bir harf ve hiçbir kelime üç noktanın ima ettiğini kucaklayamaz… O bunu biliyordu, askere giderken eşiyle son kere yalnız kaldığında demişti ki: “Eve gönderdiğim her mektubun sonuna üç tane
Benzeri: Kâğıt parçası! Hususi Kâtibi: (Müthiş bir kahkaha kopararak.) Deli, buna para derler, para! Şeref de bu, namus da bu, akıl da bu, hikmet de bu, sıhhat de bu, hayat da bu, dünya da bu, ahiret de bu, parrra!!!”
Halk içinde mu'teber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet, cihanda bir nefes sıhhat gibi. Saltanat didükleri ancak cihan gavgasıdur, Olmaya baht ü saadet dünyada vahdet gibi (En güçlü hükümdar olmasına gönderme yapıyor) Ko bu ayş ü işreti çünkim fenâdur akıbet,(İçki içmek insanı azdırır sonu kötüdür) Yar-ı baki ister isen olmaya taat gibi.(ancak, Allaha ibadet ederek baki hayatı yakalayabilirsin) Olsa kumlar sayısınca ömrüne hadd ü aded, (Ömrüne ömürde katılsa) Gelmeye bu şişe-i cerh içre bir saat gibi. (Kıyamet günü hesaba çekilecek ve kaybedeceksin gibi...) Ger huzur etmek dilersen ey Muhibbî(Kanuni kendine sesleniyor) fariğ (yüce) ol! Olmaya vahdet cihanda kûşe-i uzlet gibi. (Dünyanın en kudretli padişahı olacağına bir köşede yalnızlığın tadını çıkarsan daha mutlu olursun) Kanuni Sultan Süleyman Ortaokul'da iken edebiyat hocası bu gazel'e gönderme yapmış ve üzerinde baya bir muhabbet etmiştik. Zaman geçtikçe insan Kanuni Sultan Süleyman'ın ne demek istediğini daha iyi anlıyor. Gözünü para hırsı bürümüş müteahhitlerin bizleri hapsetmeye çalıştıkları dikey hapishaneleri gördükçe tüylerim diken diken oluyor. Kaçıp uzaklaşmak ve bir köyde sevdiğim kadınla baş başa sessizliği dinleyerek yaşamak istiyorum. Hepinize sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir ömür dilerim.
Ve gerçi gençlik, kendi baharında, her fikrin zehrine karşı, mevcudiyetine yayılmasına mani olan bir panzehir buluyorsa da ben, ta o zamanlarda, yavaş yavaş, başkalarının bize verdikleri kıymet ve ehemmiyet; hakkımızda besledikleri emniyet, muhabbet ve şefkat duygularının da, kendi benliğimizde akıl, sıhhat, saadet dediğimiz nimetlerin de, ne basit, ne kadar geçici şeyler olduklarını, çocukların eğlenmek için üfleyip, şişirdikleri ve bir an gözlerimizde tatlı birtakım hayal renkleriyle parıldadıktan sonra sönüveren sabun köpüklerinden daha canlı ve daha çok payidar olmadıklarını, evet, yavaş yavaş, bütün ömrüme sinen bir teessürle, düşünmeye, duymaya, anlamaya koyuluyordum...
Sayfa 67
Reklam
Doğrusunu Biliyor Muydunuz? - Yanlış Bilinen Atasözü ve Deyimler ; 1. "Güzele bakmak sevaptır" değil, "Güzel bakmak sevaptır" biçimindedir. 2. "Azimle sıçan duvarı deler" değil, "Azimli sıçan duvarı deler" biçimindedir. 3. "Göz var nizam var" değil, "Göz var izan var." biçimindedir. (izan: anlayış, anlama yeteneği. nizam: düzen, kural) 4. "Eşek hoşaftan ne anlar" değil, "Eşek hoş laftan ne anlar" biçimindedir. 5. "Aptala malum olurmuş" değil, "Abdala malum olurmuş" biçimindedir. (aptal: alık. abdal: derviş) 6. "Kısa kes aydın havası olsun" değil, "Kısa kes aydın abası olsun" biçimindedir. (aba bir giysidir ve Aydın efesinin abası kısa ve dizleri açıktır.) 7. "Su uyur düşman uyumaz" değil, "Sü uyur düşman uyumaz" biçimindedir. (sü: asker) 8. "Saatler olsun" değil, "Sıhhatler olsun" biçimindedir. (sıhhat: sağlık) 9. "Su küçüğün söz büyüğün" değil, "Sus küçüğün söz büyüğün" biçimindedir. 10. "Elinin körü" değil, "ölünün kûru" biçimindedir. (kûr: mezar, gömüt) 11. "Sıfırı tüketmek" değil, "zafiri tüketmek" biçimindedir. (zafir: soluk) 12. "Eni konu" değil, "önü sonu" biçimindedir.
BAYRAM TEBRİĞİ 1965 senesiydi. İşe gireli henüz iki hafta olmuştu. Bir genel müdürlükte, özel kalem müdürünün yardımcısıydım. Bayrama on gün kala, müdürüm hastalandı ve rapor aldı. Ertesi gün, genel müdür, beni odasına çağırdı. -Buyrun efendim. -Tebrik kartları hazır mı evladım? -Hangi tebrik kartları efendim? -Eyvahlar olsun, Şükrü sana
BALABANIM Geldi gönderdiğin şiirden mektup Arada bir böyle yaz Balaban'ım Zaman siciminin ucundan tutup Bazen bağla, bazen çöz Balaban'ım Fikir gölü derinleşir girdikçe
http://www.siirperisi.net/siir.asp?siir=4113
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.