Bu bir nasihâttır dinle hakikat Havaya harcetme mal ile devlet Der Summânî ne ile bula sıhhat Sana mülk olacak imân ile gel
Reklam
Şayet sen sıhhat ve âfiyet içindeyken tövbe etmezsen, Allah seni hastalık ve sıkıntılarla bunaltıp dener. Bunu da yıkanmış bir elbise gibi her tür günahtan arınarak çıkasın diye yapar.
sana iyi gelemem ben değilim ki demiş şule ablam
Ben kendimi ömrüm boyu, neden bilemem, sebeplerini bilemem, bir kusur timsali olarak gördüm. Bir kusur sürahisi idim de ne akıtsam öyle akıtır, kusurlu akıtırdım. Hep eksik ve kırıktım da tamamlanamazdım. Hep yarım ve yanlış anlamadaydım da doğrulamazdım. Hep bir ayıp gizlemek zorundaydım da bu ayıp zaten bendim, bundan kurtulamazdım. (...) Dertli olduğumu ve deva bulmaz olduğumu elbet biliyordum ama kusur bilmezliğin de bir sıhhat olduğunu zannedecek kadar hasta değildim. Hasta idim de kusursuzluk sıhhat ise ben ancak nezle idim. Nezlemle herkesi öpesim vardı da yine de iğreniyordum. daha az
İyi ki doğdun meleğim <3
Cümlelerimi nasıl toparlayacağım hakkında biraz kararsızım aslında. Seni anlatabilecek kadar güzel kelimeyi bir arada kullanabilir miyim bilmiyorum meleğim 🥹. Deneyeceğim 🥺. Biricik kızımmmm, meleğim, bebişim bu gün o kadar özel ve güzel kiiiiiii. Bu gunnnnn yıllar yıllar yıllar önce bu gün yer yüzüne bir melek inmişşşşş yani sennnnn. Seni
Sadra şifa, Bedene sıhhat, Ruha ferahlık veren bir kitap..
İnsan ve hayat kitaplığıKitabı okudu
Reklam
Ölüm Diriliği....
Nitekim kandilin yağı, fitilinde bittiğinde alevi iki üç defa hareket ederek parlayıp sonra söner. Bunun gibi insan da öleceği zaman kuvvetli çoğalır ki, bu hale sıhhat-i mevt (ölüm diriliği) derler. Sonra rûhu bedenden ayrılır...
Sayfa 190 - BEDİR YAYINEVİKitabı okudu
-Böyle bir insan, derdi, elbette ki, ilk günlerde duyduğu acıların tesiriyle şuursuzlaşacak, bütün bunların, hayatını kurtarıp kendisini tam sıhhate ulaştırmak için yapıldığını unutacaktır; bağırıp çağıracaktır; doktorlara hücum ve isyan edecektir; hatta serbest bırakılacak olursa sargıları söküp atarak yataktan fırlamaya yeltenecek, ölüme doğru koşacaktır. Bu vaziyette, onu, üzerine titreyecek kadar seven yakınlarıyla doktor ve hastabakıcıların vazifesi; kendisini kımıldamaktan menetmek, kabil olursa uyutmak, icap ederse yatağa sımsıkı bağlamak ve etrafında gürültü olmamasına dikkat etmek değil midir?.. İşte şimdi bizim yaptığımız da budur; milletimizin içtimaî bünyesinde, pek bariz bir hal almış olan öldürücü hastalıkları, tatbik ettiğimiz operasyonlarla kökünden söküp atmaya çalışıyoruz; tabiîdir ki birtakım hoşnutsuzluklar, şikâyetler, hatta tarizler ve hücumlar karşısında bulunacağız. Tarihî vazifemiz, bunların hepsine katlanmak, dikkatli ve tedbirli olmak, aziz hastamızın eski sıhhat ve çevikliği ile ayağa kalkacağı mesut günleri beklemektir. Hiç şüphe yoktur ki, milletimiz o zaman dünyanın en hür, en müreffeh ve medenî milletlerinden biri olmak yolunda süratle ilerleyecek ve mütemadiyen yükselecektir."
Sayfa 269 - Ebabil YayınlarıKitabı okudu
Duygusal
Bizden uzaklaşmadıkça bize görünmeyen sıhhat, itiyadın verdiği hissizlikle, sağlamların şuurundan kaçıp nasıl ve nereye saklanıyor? Onu ben görüyorum, çünkü benden uzak; onu ben Mithat Bey’in kırmızı yüzünde, çelikli damarlarında, arkadaşımın otururken rahat gerilişlerinde, bacaklarını uzatışlarında, korkusuz bakan gözlerinde görüyorum.
İşte ey şeytanın desiselerine müptela olan bîçare insan! Hayat-ı diniye, hayat-ı şahsiye ve hayat-ı içtimaiyenin selâmetini dilersen ve sıhhat-i fikir ve istikamet-i nazar ve selâmet-i kalp istersen; muhkemat-ı Kur'aniyenin mizanlarıyla ve sünnet-i seniyenin terazileriyle a'mal ve hatıratını tart ve Kur'an'ı ve sünnet-i seniyeyi daima rehber yap ve اَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجٖيمِ de, Cenab-ı Hakk'a ilticada bulun.
Reklam
Hastalığı sebebi ile oturduğu halde veya ima ile namaz kılabilen kimse, bu hastalığı esnasında kılamamış olduğu namazları sıhhat bulduktan sonra kaza edince oturduğu halde veya îma ile kılamaz. Çünkü özür ortadan kalkmıştır. Fakat sıhhat zamanında kazaya bırakmış olduğu namazlarını böyle hastalığı esnasında kaza edecek olsa, oturduğu halde veya îma ile kaza edebilir. Zira gücüne göre mükellef olur, gücünün yetmediği bir şey kendisinden istenilemez.
Halk içinde mu‘teber bir nesne yok devlet gibi Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi -Muhibbî (Kanûnî Sultan Süleyman)
Sayfa 159 - Türk Dil Kurumu YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 11,1bin ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.