Bu kitabı kitapçılarda görünce içim giderdi ama çocuk kitabı diyerek almaya utanırdım. Şimdi tüm filmleri defalarca izledikten yıllar sonra seriyi okumaya başladığım için geç kalmış hissediyorum. Yaşı dolayısıyla kitabı erteleyen varsa, kesinlikle çok şey kaybeder.
Epeydir okuduğum kitaplarda bulamadığımı bu kitapta yeniden buldum: Dostluk, macera, sihir. İlk sayfaları Harry'nin Hogwarts'a gidişini iple çektiğim için hevesle okudum. Onun kadar ben de özlemiştim çünkü.
Ron, Hermione ve Harry'nin imrendiren dostluklarını; Hogwarts koridorlarında görünmezlik pelerini ile gezmelerini, Dumbledore'un öğütlerini, hatta Yasak Orman'daki yaratıkları bile çok özlemişim.
Kitaba dönecek olursak ilk kitabın çocuksu anlatımı biraz kırılmış, gençlerin ve yetişkinlerin de severek okuyacağı bir kıvama gelmiş. Her şey öyle noktalarda birbirine bağlanıyor ki hayret ediyorsunuz, ince ince düşünülüp planlanmış bir kitap. Önemsiz gibi görünen şeyler bile kitabın sonunda tekrar karşımıza çıkıyor, finale katkı sağlıyor. Harry'nin iç dünyasına, içindeki korkulara ortak oluyoruz bu kitapta. Gilderoy Lockhart gibi öğretmen düşman başına. Kitapta tahammül edemediğim tek yerler, onun konuştuğu sayfalar oldu. Yazar adeta "Snape'e kurban olun." demek istemiş.
Son olarak Malfoy, bildiğimiz gibi.