Halil Cibran'ın okuduğum ilk eseri. Daha önce okumaya çok niyet edip bir türlü okuyamadığım bir kitaptı. Kitapların da bir kaderi olduğuna inanırım. Kaderin belirlediği o zaman geldi mi, ya okuyucu kitabı çeker, ya da kitap okuyucusunu çeker alır. Kaderin beni
Halil Cibran 'la karşılaştırdığı gün, bugün. Yazarımızın kitabında neredeyse her sayfanın satırların, altını çize çize severek okudum.
Doğunun Nietzsche'si olarak bilinen, Lübnan asıllı filozof, şair ve ressam Halil Cibran, edebiyat dünyasında çok konuşulan pek çok esere imza atmıştır. Özellikle çoğu eseri, en çok okunan kitaplar arasında yerini almış. Sevgiyi her şeyin üstünde tutan Halil Cibran'ın, hakikati ararken kaleminden dökülen cümlelerini okurken gerçekten de sevginin kutsallığını tüm kalbinizle hissedeceksiniz.
Halil Cibran’ın felsefenin rehberliğinde edebiyatın izdüşümü satırlarıyla Deli, Cibran’ın kısa öykülerinden oluşuyor. Mistizm, adalet, iki yüzlülük, erdem gibi kavramları meczubun düşünce dünyasından aktaran Cibran, toplumsal eleştiriyi müstesna bir tahlille okuruna sunuyor.
Kısa ve okunabilir öyküler...
Keyifli ve anlamlı okumalar diliyorum.
geceyarısı, karanlık bir bozkırda
ışıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım
içinde onca insan, içinde dünya...
soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkum
ve bilmeyen sonsuzluk nedir,
haklı olan kim bu kargaşada?
ateş ve su, yaşam ve ölüm, irin ve şiir
ucu bucağı olmayan bu çığlığın
ortasında nasıl barışılabilir?
anlamak isterim, hangi yasa
bir
Bir şarkı çalsa diyorum şimdi
Yada bir kaç güzel cümle dökülse
Küçük bir kız çocuğunun ağzından
Seni anlatan..
Bir şiir okusam mesela
Yahut da bir roman sayfalarca
Altını çizdiğim kelimeler olsa