Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim,
Ya da asla birini severken karşılığını beklemedim.
Dostluğuma değer biçmedim,sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim.
Sevdiysem sonuna kadar gittim, bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim.
Bazen çok kırıldım, bazen belki de kırdım.
... Ama hata insana mahsustur dedim.
Affettim, af diledim.
Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim.
Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.
Belki de içten içe sinsice güldüler.
Ama asıl unuttukları şuydu;
Ben aldanmadım..!
Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar.
Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için,
Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için.
Oysa ben hiç insan kaybetmedim.
Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar..
"Biz ince bel, ela göz, sütun bacak için sevmedik güzelim
Gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda...
Ateşin yanında barut, barutun yanında ateş olasın diye! ..
Rakı sofralarında söylenip, acı tütün çiğnercesine sevdik
Anlayamadılar.."
Uğrunda can verdiğimiz canlar
Bir türlü anlayamadılar
Celali kimdi sekban kim
Kurtaran kimdi kurtulan kim
Oysa bir ekmek
Bir namus vardı uğrunda ölünen
Bir de umut diye Kur' an-ı Kerim
Yalvardılar uykusuz geceler boyu
Sattılar gördüklerini satılmışlara
Dinleyen kimdi onları anlayan kim
Bir şeyler vardı hep yarım kalan
Ve düşlerle bir türlü bağdaşmayan
O sevdaları yollarda koyup kaçanlar
Bir türlü anlayamadılar
Acılarda yoktular çünkü yanınızda
Sevinçlerde yoktular
Kurşun sıcaklığını yaşarken yüreğiniz
Onlar buz tadında bir soğuktular
Bir o kadar da korkak
Sevgiden yoksun ve dalkavuktular
ama onlar
o sevdaları yollarda koyup kaçanlar
bir türlü anlayamadılar
sevinçlerde yoktular
kurşun sıcaklığını yaşarken yüreğiniz
onlar buz tadında bir soğuktular
bir o kadar da korkak
sevgiden yoksun ve dalkavuktular