Gitme kır çiçeğim, gitme ellere,
Baykuşlar taşına, tüner bak sonra.
Yaşanan bu aşkın, düşer dillere,
Baykuşlar taşına, tüner bak sonra.
Seven bir aşığın, yoktur tasası,
Sadakat değil mi, aşkın yasası,
Sevginin bedende yoksa kasası,
Ah herşey burada kalıyor demek
Bu içimizi ısıtan güneş,
Özenle kurduğumuz evler,
Aşk için büyüdüğümüz günler,
Yorgunluklarımız,
O aziz acılarımız, savaşlar,
Demek hepsi
Burada kalıyor öyle mi?
Boşuna yorulduk desene
Özgür bir yürek olmaktı en güzeli.
Yönünü bil, yolunu sev, arkana bakma koşarken
Her zaman ilerilere bak, ufukları gözetle
Kadim çizgisini değiştirip tersine akan ırmak var mı?
Düşünceyle beslenen düşlerini yaşarken
Özü kabuktan ayır, söz uzunsa özetle
Sığda göz çimdirenler derinlere bakar mı?
En uzun ömür ne ki, katlan uykusuzluğa
Gece gömülerini sergilerken ışıklar
Versende dünyada dosta canını,
Değer bilmez ise can boşa gider.
Kul köle olsan da hatır bilmeze,
Döker emeklerin gün boşa gider.
El ele yürürsün mert oğlu mertle,
Namert arkasında yol boşa gider.
Çok zaman eylersin gönlü güzelle,
Muhannet ehlinde aşk boşa gider.
Türkmen beyi nefesini tüketme,
Kalbe dokunmazsan öz boşa gider.
Kendince ahvalın getirdin dile,
Hal bilmez kullara söz boşa gider.
Anonim…