dağılır ya bir damla kan, düşünce suya
şehrimi tutsak etti bakışların, ellerin
ağlamak, yolunu bulmak değildir beklenen her mevsimin
ağlamak, fırtınalar taşıyan deniz, zalim ve derin
“Bilirim, çoğu gün hüzünlüdür bakışların
İçinde biri ağlar, güldüğün zaman bile
Gömerken kalbine bütün arzularını
Yanarsın, yaşanmamış anıların özlemiyle”
Oldum olası kimse tam anlamadı beni
O yüzden yurdum gurbet, dünyam gurbet
Hangi istasyona koşsam kaçırdım treni
Ne kadar "az önce" varsa hepsi de derbent
Unuttum sayısını geçtiğim derbentlerin
Aşk imiş tek kalan bir yangın alacası
Hayal gibi, düş gibidir her güzelin ölümü
Gönlüme takılıp kalır salacası
Göle girsem bir damlacık su
Ey sesini sevinçsiz, kalbini sessiz bırakan
soğuk bozkır gecelerine dönmüş bakışların
kuşatmış bu kül renkli boşluk büsbütün
çarpıp duruyorsun içindeki buzdağlarına
bir dalgasın sen
bir dalgasın sen, yerin özlem denizi
sise bulanmış bakışların yarınının
renkleri dağılmış ufukları
hep kavgalısın kendinle
huzur nedir bilmezsin
kaçarsın kendinden daima
sen o mavimsi, dağınık bulutsun