18 MART ÇANAKKALE DESTANI
18 MART ÇANAKKALE DESTANI Şair Mesut Kılıçoğlu Çanakkale’yi yazıyorum size, Selâm olsun tüm şehidlerimize. Anlatacağım yiğit Mehmetleri,
İstiklal Marşı: Bir Milletin İman ve Direniş Destanıdır.
🇹🇷İstiklal Marşımız, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini en güçlü şekilde ifade eden, vatan sevgisi ve direniş ruhunu yücelten bir destandır. 12 Mart 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmiştir. Bu anlamlı şiiri yazan Mehmet Akif Ersoy, milli bir şair olarak Türk milletinin kalbinde özel bir yer
Reklam
Hür doğduk hür yaşarız!!!
Mehmet Akif Ersoy tüm şiirlerini Safahat kitabında toplamıştır. Bu kitapta olmayan tek bir şiiri vardır: İstiklal Marşı “O şiir bir daha yazılmaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değiIdir. O, milletin malıdır. Benim millete karşı en kıymetli hediyem budur. Allah bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın!” Ezelden beri hür yaşamış ve her daim hür yaşayacak olan aziz milletimizin bağımsızlığının sembolü olan İstiklal Marşımızın 103. yaşı kutlu olsun!
İstiklal Marşımızın kabulü yıl dönümü ve tarihçesi.
İstiklal Marşı Kabulü ve Süreci Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş sürecinde başlayan Milli Mücadele için kurulan Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı esnasında bir milli marş ihtiyacı duyar. Savaş ortamında olunması ve buna mukabil halkın topyekun örgütlenmesi için gereken motivasyona dönük olarak milli marş yazımı süreci başlatılmıştır.
O şiir bir daha yazılamaz, o'nu ben de yazamam.O'nu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım.O şiir artık benim değil, milletin malıdır. Benim, millete en kıymetli hediyem budur. ALLAH bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın. "Mehmet Akif ERSOY,, 12 mart 1921 İstiklal marşı kabulu,,,
Var mı yeryüzünde daha karanlık bir zindan Yahut daha acı yüklü bir ceza sensizliğe mahkum olmaktan Tüm geceler mi kasvet Tüm kaldırımlar mı hasret Tüm yıldızlar mı sayıklar adını Bir mevsimin içinde saklı aşk Öyle narin, öyle yorgun, öyle benden uzak Buz kesmiş bedenim temmuzun ortası Kan ahenkle dans ederken gözlerimde Ruhumun iliklerine işlerken gülüşlerin Batıyor hayallerimi taşıyan fırkateynler Sensizlik kusuyor yine tüm şehir Kulaklarımda çığlıkları yankılanır Gel, gelde yüreğim dinsin artık Umutlarım bir tek gözlerini tanır Mehmet Gür
Reklam
Bir fırtına kopar ıssız ve sessiz gönüllerde Canı yakar, kimsesizlik bırakır hayallere Boş odada duvarlarla dost olur insan Sen bilir misin aynalarla ne de güzel edilir sohbet Yoksa senin gülen gözlerini görememek midir en acısı Yalnız kalmak, yarım kalmak mıdır aşkın mükafatı Kafaya sıkılan bir kurşundan ibaret midir intihar Umutların intiharı değil midir yoksa gözyaşları Kervan geçmez sokaklar bile haykırır semaya Bu kaçıncı dilek hatrımda değil inan seni dilediğim fezaya Bir kuşun kanat çırpışındayım bazen, bazen tatlı tatlı esen bir yeldeyim Senin yokluğunda inan ki ölülerden daha ölümlü bir yerdeyim Mehmet Gür
Hangi günahın bedeli olabilir ki yaşadığım bu duygular Daha kaç kez intiharın kıyısından döndürebilir Neden yalnız bırakılır ki bir insan Ölmekten değilde yalnızlıktan bu kadar korkarken Yoksa Tanrı merhameti bir tek bende mi yarattı Sevmek bedenime has bir duygu muydu Birinden çekip gitmenin cinayetten farkı var mıdır Kaç duyguyu öldürürsün, kaç umudun boynuna urganı geçirirsin Kuluna bu denli mi öfkelisin Tanrı'm Gücüm tükendi dedikçe kapından boş çevirirsin Vardır elbette her yaşadığımın bir hikmeti Lakin bitkinim, kalmadı hiç yaşamaya hevesim Ateşin gölgesi kadar mutlu, mezardakiler kadar yalnızım İçimde bi yangın var, güneşi ısıtacak kadar büyük Mevsimler hep sonbahar, sanki aylar hep kasım Azrail bu kez hayallerime değil, bedenime uğrasın Mehmet Gür
Şu biçare başörtüsü; Yakışır mı kimseye daha güzel senden başka Şu gören gözlerim; Bilir mi daha alasını senden başka Şu işiten kulaklarım; İşitir mi bir ses daha narin senden başka Şu garip gönlüm; Sevdalanır mı kimseye daha güzel senden başka Ve bu ruhsuz şair; Yazar mı satırlar artık kimseye senden başka Mehmet Gür
Ruhun Gemisi
Kaptanın Seyir Defteri -02- 01/02/2024 Öncelikle belirteyim teşbihte hata olmaz derler, bu bir ateş. Zihnime bulaşan bir hastalığın ateşi. Nasıl ve ne zaman yakalandım bu hastalığa hatırlamaya çalışıyorum. Bir sıralama takip etmeden aktarmaya çalışacağım. Öncelikle bir meslek olarak bakmadım yazma eylemine. Belkide bu nazarla bakmadığım için
Reklam
kürt cemo
Süreya ise şiirde ima edildiği gibi uzun yıllar Kürt olduğunu saklamıştır. “Kürtler yalan söylemek zorunda, Arnavutlar doğru” dizesi bu acı gerçeğe bir göndermedir. (s.42) Buna benzer birçok vurucu dizesinin hikayesini, kitaptaki dikkatli analizlerden hareketle takip etmek mümkün. Türkçe şiirin zirvelerinden biri olan, Türkçeyi inci gibi işlemiş
Tevfik Fikret sadece 48 yıl yaşamıştır
TEVFİK FİKRET KİMDİR? Tevfik Fikret 24 Aralık 1867'de doğmuştur. Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılma sürecinde Servet-i Fünûn topluluğunun lideri olan Tevfik Fikret, devrimci ve idealist fikirleriyle Mustafa Kemal başta olmak üzere dönemin pek çok aydınını etkiledi. Türk edebiyatının Batılılaşmasında öne çıkan isimlerden biridir. Farsçada
471 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.