Yalnızca öptüm…
Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata kazandırdığını, basite indirgenmiş
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
📚 27 Mart 1889'da Kahire'de dünyaya gelen Yakup Kadri Karaosmanoğlu, 13 Aralık 1974'te arkasında birçok edebiyat eseri bırakarak Ankara'da yaşama veda etti. Edebi hayatının başlarında, "ferdiyetçi" sanat anlayışına sahip olan Karaosmanoğlu, işgal yıllarından sonra bağımsız sanat davası yerine, bir toplumun ve
Reklam
"Dünyanın en uzun hüznü yağıyor Yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne"* Kar yağmadı henüz ve kimse de gitmedi bir yere. Bir yerlerden kastım, içinde çırpınıp durduğumuz ve hep apartmanların ve daima çarptığımız duvarların kuşattığı bu dünya. Buna gitmek mi denir? Bu belki de bir göç. Gökten yeryüzüne ağıyor. Adil Erdem Bayazıt... Şimdi burada olsaydınız da dünyanın en uzun hüznünü gölgede bırakabilecek sonsuz sevincin gelişini yazsaydınız. Sevinç, bence huzur demek. Hüzün de, ağlamak da hatta acı çekmek bile. Hepsinde aranan bir huzur var. Benim içimde. Bu huzursuz hüznü def edemeyiz. Olsun. Bir şiir yazsaydınız ve gelmeyi anlatsaydı... Gitmenin huzursuzluğuna şahit olmaktan yoruldum. Bunca uzaklığa rağmen yorulan yürekler var. Yakınlık... Daha uzak bir kelimeye rastlamadım. Birazdan gün doğacak, dediğiniz zaman başka söze hacet yoktu. Birazdan zûlüm doğdu. Biraz biraz... susmanın kaleleri bu kadar daralmamıştı daha önce. Biraz biraz... Dün, bu denli acıyla ağmamıştı evvelce. Tükenmeyen bir ağrıyla ağarmıştı geçmişte. Asırlar önce. Bu ağrı hiç dinmez mi? Unut gitsin. Anlamayı seçersen anmayı, anmaya devam edersen yarayı, yaraya direnirsen yaşamayı göze almış olursun. Yine de anlamayı seç. Bir kalbin olduğunu hatırlatan şâire, vefa borcun budur. Erdem Bayazıt, bahsettiğiniz kaleler nicedir yıkık. Vicdan muhasebesinde borçlu çıktım. Daha yolumuz uzun. Hayır, Kemal Bey! Uzun ve güzel bir masala** benzemiyor. *Kar Altında Hüzün Denemeleri, Adil Erdem Bayazıt. **Deniz Türküsü, Yahya Kemal Beyatlı.
Şiir denemeleri-2
Nice insanlar geldi geçti dünyadan İçinde sen yoktun Sonra, çalınan şarkılar söylenen türküler Anlamını yitiren renkler ve hisler Denizdeki sirenler Uyuturken kurbanlarını ninnileriyle Rüyama girerdin sen benim Kurumamış yanaklarımı öper Unuttururdun geçmişi ve geleceği Takımyıldızları kıskanırdı güzelliğini sen anlamlandırken anlamsızlığı
Bir nedeni yok
Bedenlerin bedenlerden istedikleri, ruhların, ruhlardan çıkarttıkları, karşılıklı acıların birbirlerinin etkisini arttırdıkları vakitlerde düştün aklıma. Aklıma yayıldın. Ne kaybedebilir, ne kazanabilirdim ki artık: Ortadaydım işte! Bir başkasının mal varlığına dönüşmeden yaşayabilmenin yalnızlığıydı bu. Hayır! Melankoli diye adlandırma bu durumu; ortak bir açı yakalayamama sorunu galiba. Her kadın gibi doğurmak hevesi, her erkek gibi dağların doruklarında biraz gözden ırak hüzünlenme denemeleri aslında. Kusura bakma, kafam biraz dağınık,
Modern Klasiklerden Ermiş ve Yazarı Halil Cibran
Halil Cibran’ın en çok okunan eseri olan Ermiş 1923 senesinde ilk kez basılmıştır. Aslında yirmi altı adet şiirden oluşan bir karışık şiir denemeleri kitabıdır. Tamamı için👇🏻 kultursanatduvari.com/modern-klasikle...
Reklam
Yeni fark ettim Bir Provoktör Üstünde Hiciv Denemeleri Peyami Safa'ya yazılmış aq şiir içinde Safa ve Cingöz isimleri geçiyor djvxc.Peyami Safa'ya geçiren geçirene Nazım vurmuş Sabahattin Ali vurmuş sjbzx.
129 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.