Otuz Beş Yaş Şiiri
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Yok olmak isteğiyle kalbim attığı zaman, Bana: Yaşa der gibi gülen senin yüzündü. Dizlerim bir batakta yorgun attığı zaman Bacaklarıma kuvvet veren senin hızındı. Yaşaran gözlerimde, güneş battığı zaman Sıcak bir yuva gibi tüten senin dizindi.
Reklam
184 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
KIRDIĞIMIZ OYUNCAKLAR-SUNAY AKIN,184 sayfa, “Ziyaretçiler, çocuklarının ellerinden tutarak giriyorlar kapıdan içeri…Çıkarken, öteki ellerinden de kendi çocuklukları tutuyor!… Düşlerin, hayallerin tarihi ve çocukluğunuz sizi İstanbul oyuncak Müzesi’nde bekliyor…” Sunay Akın’ın “Bir Çift Ayakkabı” kitabından sonra okuduğum bu kitabı bize
Kırdığımız Oyuncaklar
Kırdığımız OyuncaklarSunay Akın · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,322 okunma
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz? Ya gözler altındaki mor halkalar? Neden böyle düşman görünürsünüz, Yıllar yılı dost bildiğim aynalar? Zamanla nasıl
BAŞSAĞLIĞI
Ben uzaklarda olmalıyım, çok uzaklarda Acılar unutulduktan sonra Dönmeliyim. Ölümlerin karşısında şaşırıyorum Ne desem ki Düşünüyorum.
260 syf.
·
Not rated
İçimdeki Kenan Ülkesi
Yusef Masadow
Yusef Masadow
kaleme aldığı şiir tadında bir eser okudum. İnanın her cümlesini sizinle paylaşmak istedim. Defalarca okuduğum cümleler paragraflar... " Deniz kiminse kıyısına vuran taşlar da o yazılı olan hüküm de O'na aittir. Bilirsin ki taşlar kadere ve onu yazan kudret alemini işaret ve şahitlik eder
İçimdeki Kenan Ülkesi
İçimdeki Kenan ÜlkesiYusef Masadow · Karina Yayınevi · 202444 okunma
Reklam
Öyle Günler Gördüm Ki
Öyle günler gördüm ki, aydın gökler kararıp Bahtım bir bulut gibi üstüme çöker oldu, Her gözümü yumunca tanıdık yüzler görüp, Hayaller alev alev beynimi yakar oldu. Ümitsizlik, gariplik dört tarafımı sarıp Yüzüm sırıtsa bile, içim yaş döker oldu. Her sabah ilk ışiklar gözlerimi oyardı, Uyanan taş duvarlar iniltimi duyardı. Öyle günler gördum ki,
Üstün muradı anlatmakta bu çok kısır ifadenin hedefini çılgınca arayan bir oluş hasretinden başka bir delaleti yoktu. Bulunması gereken bizzat hayattı; asıl hayat... Onu bul da evvelâ yaşa, sonra yaz yazabildiğin kadarını... Burada yaşaya- bilmekle yazabilmek beraber... Garp âleminde, kendilerince yaşayabilenler, yâni duyup yazabilenler arasında,
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.